Haftaya Başkan Tunç Soyer’e ihanet edenleri anlatmakla başlayacaktım. Ama cumartesi günü başıma gelen benden çok ailemi ve çok az sayıda olduğunu üzülerek fark ettiğim dostlarımı etkiledi. Ama tehditlere alışkın olduğum söylemek isterim. Meslekte 30 küsur yıl sonra yeni yetme başı külahlı eli silahlı cahillerden korkacak değilim.
Seçim öncesi öylesine garip ki, iktidar partisi lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP seçmenin yaşadığı hayal kırıklığı ve kaygıyı kullanırcasına, CHP’lileri AK Partiye davet etti. İnanın sadece bu olay bile Türkiye’de siyasetin düşünce ve mefkure temelli olmadığının kanıtıydı.
Haydi bunu da geçelim. İzmir’de CHP’li Cemil Tugay’la AKP’li Hamza Dağ’ın yarışı, tam kıran kırana geçiyor. Cuma Yeşilyurt ve Balçova’daydım, açık söyleyim Yeşilyurt AKP derken, Balçova ilk kez kararsız geldi bana. Nerde Balçova’da o Çalkaya’lı seçim öncelerindeki coşku ve kararlılık?
Büyükşehir adayı Cemil Tugay’ın kampanyası çok cılız ve amatör olduğu izlenimi doğdu bende. Tabii ben bunları 1994’ten beri takibini yaptığım yerel seçim önceleriyle kıyaslıyorum.
Aslında Cemil Tugay’a çok sorum var… Hamza Dağ’a da… Lakin ne mümkün? İkisine de musallat olduğunu duyduğum bazı tipler “Hasan Tahsinden uzak durun” diyormuş… Bu tiplerin hepsinin birer Bizans ajanı olduğu muhakkak da bun geçen zamanın selam hakkı da mı yok yüreklerinde?
Ne mutlu İzmir’de kibirden uzak İzmirce yaşayana
