Son Mühür Haber Merkezi/ Melekşah Tufaner Gün Başlıyor programına konuk olan Şair- Yazar- Yönetmen Haluk Işık, Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı.

İlginç bir bilimsel bir araştırma: Köpeğiniz sizi öldükten sonra yer mi? İlginç bir bilimsel bir araştırma: Köpeğiniz sizi öldükten sonra yer mi?

Lozan Antlaşmasının önemini anlatarak konuşmasına başlayan Haluk Işık, “Bu 2023 çok önemli. Gözbebeğimiz cumhuriyetimizin 100. Yılı. Bu 100. Yılda oluşan yapıtaşlarından bir tanesi, tapu senedi olarak nitelediğimiz Lozan Antlaşması’nın da 100’üncü yılı. Lozan Antlaşması ile hem sınırlarımızı belirledik hem de çağdaş, demokratik cumhuriyetin insanlık bahçesinde olmasını sağladık. Bu önemli yıl dönümün en kapsamlı kutlaması İzmir’e yakışırdı. İşgali ve kurtuluşu ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun simge kenti İzmir.  Bu nedenle İzmir’de yaşayan herkes bu anlamda sorumludur. Dünyada yaşadığımız şeyler bize daha barışçıl, daha mutlu daha güvenli, adil, eşit bir ülkeyi hak etmek için çalışmamızın kaçınılmaz görev olduğunu anlatan bir süreçtir bu süreç” dedi.

“Lozan Oyunu’nda anlatım yöntemi sanattı”

Işık, “Lozan oyununa gelirsek, sevgilim İzmir dediğim bir kentte yaşıyorum. O yüzden tarihsel değerlerle tek değil, yaşamımda İzmir’e çok bağlıyımdır. Tutucu olduğum yanlardan bir tanesi İzmirli olma bilincidir. Lozan için ne yapabilirim dediğim süreçte İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden Sayın Tunç Soyer’den bir teklif aldım. Ataol Behramoğlu’nun 1970’lerde yazdığı Lozan oyununu sahneye koymam istendi. Bir imece grubu oluştu. Yapımcı topluluk Sahne Tozu oldu. Büyükşehir’in belirlediği çalışma sistemi içinde, değişik okullardan oyuncuların oluşturduğu, kreatif ekiple bu oyunu oluşturduk. Oyun tarihsel bir olay ve dikkatle anlatılması gerekir ama anlatım yöntemimiz sanat. Çünkü biz tarih dersi vermiyoruz. İnsani öykülerle denemeye çalıştım. Bu oyun sosyal, tarihsel ve sanatsal sorumluluk projesi. Sadece tarihle ilgilenemeyiz sadece hadi biz de analım diyemeyiz. O nedenle bir yandan insan öyküleri bir yandan tarihsel olaylarla bir yanda da izlenebilir olması açısından bir çalışma yaptım. 13 oyuncudan oluşuyor. Oyuncuları başvuranlar arasından seçtik. Titiz bir çalışma oldu” ifadelerini kullandı.

“İyi bir iş yaptığımızdan eminim”

“Bizim oyunumuz başarılı olduysa, başarı öncelikle Tunç Soyer’e, Ataol Behramoğlu’na, Timur Selçuk’a ve oyunumuza emek veren herkese aittir. Bu oyunda eleştirilebilecek her şeyi de üstüme alıyorum. Metin üstünde çalışmam, 5-6 unsuru büyükşehir de toplamam o süreç bana farklı bir deneyim yaşattı. Beni en çok yoran şey üstlendiğim sorumluluktu. O sorumluluğu yerine getirebilir miyim, ekibimize duyulan güveni hak edebilir miyim dedim. Çok mutluyum ve iyi bir iş yaptığımızdan eminim. Tabi ki eleştirilecektir herkesi memnun eden bir çalışma mümkün değildir. Ataol abi çok araştırmış oyunu yazarken. Lozan bu topraklarda yaşayan insanların değil, parçalanmaya çalıştırılan bütün halklar içinde bir isim kaynağı olmuştur. Ataol abi araştırarak bu işi yaparken ben de yönetmen olarak insan öyküleri ile insanları bu davranışa yönlendiren nedenleri aradım.”

“Lozan’ı kadın gözüyle anlattık”

Işık, “Lozan oyunu tarihçi, yazar, yönetmen tarafından 3 erkekle sahneleri birbirine bağlanıyor. Ataol abinin izni ile bunları kenarı bırakıp oyunu yönetmeni de kadın olmak üzere iki kişi ile yönlendirdim. Lozan 100. Yılında kadının gözüyle anlatılır demek isteniyor burada. Kuruluşu ve kurtuluşu ile Lozan bir kadın devrimidir. Ben kuvaiyeci bir ruhla, bağımsızlıkla kadınları Lozan ruhunda buluşturmak istedim. Lozan’a giden yolda toprak kayıpları, kapitülasyonlar yaşamıştık. Bütün bunlara bir itiraz gerekiyordu. Lozan, Gazi Mustafa gibi bir önder, İsmet İnönü, arkadaşları ve halk sayesinde oldu. Biz bunları anımsatıyoruz. 100. Yıl sadece laf olarak kalmasın. Lozan’a ve Lozan’ın taşıdığı değerlere düşmanlık beslemek illa gizli madde istiyorlarsa buyurun ben gizli maddeyi böyle açıklıyorum” dedi.

“Lozan’ın önemine vatandaşlarımız bakmalı”

Işık “Oyun için herkese şunu söyledim. Benden müsamere istiyorsanız, her şeyi yazar açıklasın ne dediği belli olmasın istiyorsanız ben bu işte yokum dedim. Ben öncelikle bir sanat insanıyım, yaptığım tiyatro olmalı. Yoksa üç kişinin eline bayrak koy, sahneye Atatürk’ün fotoğrafını koy bunlar tek başına sanat değildir. Oyun hayal ettiğim gibi oldu ve onur duydum. Siz inanmazsanız kimse inanmaz yapacağınız oyuna. Lozan oyununu sahneye koymadan önce zaten kafamda bitmişti. Onu sahneye koyduk arkadaşlarımla, onların müthiş emekleri ile. Oyun şimdi ilçeleri dolaşacak, ben herkesin oyunu izlemesini isterim. Eleştirebilirler, beğenmeye de bilirler ama salondan çıktıktan sonra yurttaşlarımız telefonlarına bir Lozan yazıp baksın. Biz nereden geldik, ne yapıyoruz, nereye gidiyoruz diye bir baksınlar. Oyun Tire’de, İzmir Sanat’ta, Karşıyaka, Güzelbahçe ve fuarda da oynanacak” dedi.

Editör: MELEKŞAH TUFANER