GÜLÜMSETEN HABERLER...

Merhaba, Son Mühür’de ilk yazımda sizi biraz gülümsetmek istiyorum. Türkiye'deki can sıkıcı ve üzücü haberleri bir kenara bırakıp, biraz gülümseyelim...

Abone Ol

Talih kuşunun böylesi,

ABD'nin Kaliforniya Eyaletinde bir kadın, internetten bulduğu ücretsiz kullanılmış koltuğu eve getirdiğinde, minderlerinin içinde gizlenmiş 36 Bin Dolar buldu. Kadın, koltuğu aldığı aile ile temasa geçerek parayı teslim etti. Aile ise bu iyiliğe kayıtsız kalmadı; kendisine 2 Bin 200 Dolar ödül verdi.

Şimdi şöyle bir düşünelim, bu olay Türkiye'de olsaydı ne olurdu? Siz olsanız ne yaparsınız? yorumlarınızı yazının altına bekliyorum.

**

Böylesi ancak Türkiye’de olur dedirtecek bir haber,

Ancak olay Ekvador’da yaşandı. Bella Monto’ya isimli kadın, Cuma günü evinde rahatsızlandıktan sonra Los Rios Eyaletindeki Martín Icaza Hastanesi’ne kaldırıldı. Kadının oğlu olan Gilberto Balberán, El Universo'ya, annesinin felç geçirdikten sonra saat: 12.00'de hayatını kaybettiğini kendisine bildirildiğini söyledi. Cenaze Töreni sırasında 4 saat tabutun içinde kalan yaşlı kadın, kıyafetleri değiştirilirken nefes aldığı fark edildi. Sol elini hareket ettirdi ve gözlerini açtı. Şaşkınlık içinde olanları izleyen aile, yaşlı kadını tekrar hastaneye kaldırdı.

**

Bu haberde güleriz ağlanacak halimize dedirtecek bir durum...

Benim başıma gelse yüzyıllar boyunca unutamam. Trajikomik dediğinde kırk yıl düşünsem aklıma gelmez. Ayağı kırılan, kafasına 7 dikiş atılan ne ararsan var; Gelin haber'e bakalım.

Olay Nevşehir'in Avanos İlçesine bağlı Özkonak Beldesinde yaşandı. Kahvede okey oynayanların üzerine inek düştü. Evet, yanlış okumadınız; Okey oynayanların üzerine inek düştü. Çoban, inekleri otlatmak için mera götürdüğü sırada inek kaçtı. Hayvan, tökezleyip alt yolda olan ağaç ve yapraklarla örtülü kahvenin üstüne düştü. Hayvan kendini bir anda Hakkı Amca'nın tepesinde buldu. Hakkı Amca olay yerinde bayıldı; sağ ayağı ve kafasına dikiş atıldı. Gözünü açtığında, "Yaşadığıma İnanamıyorum." dedi.

**

Susuz köy...

Şehirlerde kız istemeye gidildiğinde, "Oğlumuz ne iş yapıyor”, “Eviniz var mı?”, “Oğlunuz kızımıza bakabilir mi?" vesaire gibi sorular soruluyor. Haberimizde öyle komik bir durum var ki, Diyarbakır'ın Çermik İlçesi Kuşlukçayır Köyü Alyan Mezrası'nda yaşayan gençlere, köylerinde su olmadığı gerekçesiyle kız verilmiyor. Köylüler, sırtlarında ve eşekleriyle mezraya 10 Kilometre uzaklıkta bulunan kuyudan dağ tepe demeden su taşıyorlar. Köyün bekar erkekleri evlenmek İstiyor; köyde bekar olan erkekler İse, "Mezramızda su olmadığı için evlenemiyoruz. Büyüklerimiz kız istemeye gittiklerinde, 'Susuz köye kız vermeyiz.' diyorlar. Bir an önce Kaymakamlık ve Valilik köyümüzdeki su sorununu çözsün. Köyde bekar olan erkekler, kimse kız vermediği için hep başka illere gitmek istiyorlar. Biz köyümüzü seviyoruz. Köyümüzde okul, su, yol, camii yok." diye konuştular.

**

Aziz Nesin'in 'Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz' romanı Manisa'da gerçek oldu.

Manisa'nın Yunusemre ilçesinde yaşayan 74 yaşındaki Özten, aileden kalma arazileri kardeşlerine bölüştürmek için gittiği Kula Tapu Dairesi'nde ölü olduğunu öğrendi. Nüfus kayıtlarında yaşayan, Tapu kayıtlarında ise ölü olarak görünen Özten, "Ben yaşayan bir ölüydüm. Önce yaşadığımı ispatlamam lazım." dedi. "Yaşadığımı ispatlamak gücüme gidiyor. Yaşarken yaşadığımı ispatlamaya çalışmak gücüme gidiyor." diyen Özten, Kula tapu kayıtlarında yaşayan bir ölü olduğunu, durum çözülmezse konuyu yargıya taşımak zorunda kalacağını belirtti.

**

Haberlerimizle yüzünüz biraz gülümsettim; ağzımızın tadı eksik olmasın diye yazımın sonunda size nefis bir kış tatlısı tarifi vermek istiyorum.

Fırında Kabak Tatlısı nasıl yapılır?

Önce malzemeler

- 1,5 Kilogram Bal Kabağı (Temizlenmiş Hali)

- 750 Gram Toz Şeker

- 2 Adet Karanfil

- 1 Adet Çubuk Tarçın

Servis İçin:

- Ceviz İçi Ve Tahin

Yapılışı:

Bal kabağını iri parçalar halinde kesin, içindeki yumuşak kısımları ve dışındaki tüm yeşil kısımları temizleyin. Her bir parçanın da birbirine yakın boyutlarda olmasına dikkat edin. Kabakları soğuk sudan geçirip süzülmeye bırakın.

Geniş, kalın tabanlı ve fırına girebilen bir tencereye şekerin yarısından daha az kısmını koyun. Kabakları, önceden kabuk olan kısımları altta kalacak şekilde, üst üste getirmeden tencereye dizin.

Kalan şekeri kabakların üzerine paylaştırın. Karanfilleri ve tarçını koyduktan sonra kabakların üstüne ıslatılmış bir yağlı kağıt yerleştirip düz bir tepsi ya da birkaç tabakla ağırlık yaparak kabakları oda sıcaklığında 2-3 saat bekletin.

Kabaklar suyunu salınca ağırlıkları kaldırın ve tencerenin kapağı kapalı olacak şekilde ocağa alın. İlk 15 dakika kaynamayı görene kadar yüksek ateşte pişirin. Ardından çok kısık ateşte kabaklar yumuşayana kadar yaklaşık 40 Dakika daha pişirin.

Fırını fansız olarak 120 derecede ısıtın. Pişen kabakların üzerine tabanda kalan şerbetten gezdirip tencereyi kapağı açık, kağıdı kaldırılmış şekilde fırına yerleştirin. Şerbet koyulaşıp, bal kıvamına gelince ve kabakların üstleri çok ince bir kabuk oluşturana kadar yaklaşık 45 dakika pişirin.

Fırından çıkan kabakları yerlerinden oynatmadan üstlerine şerbet gezdirin ve oda sıcaklığına gelene kadar dinlendirin.

Soğuyan kabakları dilerseniz ceviz ve üstüne şerbet gezdirerek servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun…

Tekrar buluşuncaya dek hoşça kalın...