Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, pide, lahmacun, börek ve mantı gibi ürünlerin hazır harçlarında kanatlı eti numunesi alınmamasını istedi. Karar, gıda güvenliği açısından tartışma yarattı. 

Dövme pişmanlığı artıyor: Son 5 yılda 1 milyondan fazla dövme silindi! Dövme pişmanlığı artıyor: Son 5 yılda 1 milyondan fazla dövme silindi!

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nün 81 ile yollamış olduğu taklit ve tağşiş konulu talimatına tepki göstererek yazılı basın açıklamasında bulundu.

Yazıda, şöyle denildi:

"Halk sağlığının korunması, tüketicinin yanıltılmaması ve güvenilir gıda tüketimi için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın birincil görevlerinden olan piyasa kontrol ve denetimlerinin etkin ve mevzuata uygun bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir.

Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından birimlere gönderilen ve medyaya düşen  yazıda özetle hazır yemek, pide, lahmacun benzeri ürünlerde histolojik muayene ve kanatlı eti aranması programı kapsamında numune alınmaması ve varsa tespit edilen uygunsuzlukların taklit, tağşiş olarak değerlendirilmemesi istenmiştir. 

Öncelikle Gıda Mühendisler Odası olarak halk sağlığını tehlikeye atacak her düşünce ve uygulamanın karşısında durduk, durmaya devam edeceğiz. Bakanlık denetimlerinin, işletmeleri düzeltici yönü olmakla birlikte, taklit ve tağşişin önünü açacak şekilde ve göstermelik bir biçimde yapılması halk sağlığını yok saymak demektir.

5996 sayılı Gıda ve Yem Kanunu’nun giriş bölümünde; İnsan sağlığı ve gıda güvenliğinin yanında tüketici menfaatlerinin de korunması kanun amaçlarında yer almaktadır. Söz konusu yazının, Bakanlığın kendi yayımladığı kanunun amaçlarıyla örtüşmediği açıkça görülmektedir. Ek olarak bu tür iç yazışmalar, sahada çalışan Bakanlık personellerinin ürünlerden numune almamaları gerektiği düşüncesini uyandıracak, resmi kontrollerde bir boşluk oluşmasına, dolayısıyla insan sağlığı ve gıda güvenliğinde sorunlara neden olacaktır. 

Ülkemizin yaşamakta olduğu gıda fiyatlarındaki hızlı artış lokanta, restoran gibi toplu tüketim yerlerindeki gıdaları da kapsamaktadır. Daha da derinleşmesi olası olan gıda krizi nedeniyle girdi maliyetlerinin yüksekliği ve halkın alım gücünün gittikçe düşmesine ek olarak, devletin kontrol ve denetim görevini tüketicinin aleyhine bir politika benimsemesi, taklit ve tağşiş yapılmış ürünlerin artmasına sebep olacaktır. Aynı zamanda, işini düzgün yapan işletmeler için de haksız rekabete neden olacak ve olumsuz örnek oluşturacak bir uygulamadır.

Türk mutfağının geleneksel ürünleri olan lahmacun ve pidenin harcında kırmızı et bekleyen halkımız, fiyatı düşürmek için sakatat veya kanatlı eti dahil başka bileşenler kullanılarak yapılacak üretim ile yanıltılmış olacaktır. 

Ticari hacmi çok yüksek olan, her gün yüzbinlerce tüketicinin tükettiği bu tip ürünlerin tanımlarının yapılması ve ürünlerin standardize edilmesi Bakanlıktan beklenen önemli bir adımdır. Bu ürünleri tüketiciye sunan işletmelerin ürünlerin içerik bilgilerini  tüketici talebine göre değil, zorunlu olarak sunmaları için gerekli düzenleme ve uygulamaların yapılması da bir diğer önemli noktadır. 

Bakanlık, etkin numune alma yanında, gıda denetimi için gerekli her türlü uygulamayı yerine getirmeli ve bu yanlıştan derhal dönülmelidir."

Editör: MELEKŞAH TUFANER