Türk yargı sisteminin köşe taşlarından biri olan Sami Selçuk, sadece mesleki yetkinlikleriyle değil, aynı zamanda vicdanıyla da hatırlanır. Hukukun üstünlüğüne olan inancıyla ve adaletin teminatı olarak gördüğü yargı sistemi üzerindeki etkisiyle, Selçuk, Türkiye'nin hukuk dünyasında eşsiz bir iz bırakmıştır. Onun hikayesi, hukukun derinliklerinde iz bırakmış bir mirasın öyküsüdür. Eski Yargıtay Birinci Başkanı Sami Selçuk'un hayatına ve hukuk camiasındaki yerine dair merak edilenler, işte bu yazının detaylarında gizlidir.
Sami Selçuk kimdir?
Sami Selçuk, Türk hukuk dünyasının önemli isimlerinden biri olarak tanınır. 1937'de Konya'nın Taşkent ilçesinde doğmuştur. Eğitim hayatına Konya Lisesi'nde başlayan Selçuk, daha sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olmuştur.
Meslek hayatına Ankara'da yargıç adayı olarak başlayan Selçuk, ardından çeşitli ilçelerde görev almıştır. 1972 yılından itibaren Yargıtay Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapmıştır.
1982 yılında Yargıtay Üyeliği'ne seçilen Selçuk, bu süreçte Fransızca ve İtalyanca gibi dilleri de öğrenmiştir. Aynı zamanda Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde doktora yaparak 1986'da doçent ünvanını almıştır.
Sami Selçuk'un hukuk alanında birçok eseri bulunmaktadır. Hem yerli hem de yabancı dergilerde çeşitli konularda makaleler yayınlamış ve denemeler kaleme almıştır. Ayrıca Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan dergi ve kitaplarında da eserleri bulunmaktadır.
1999 yılında Yargıtay Birinci Başkanı olarak seçilen Selçuk, bu görevi 2002 yılına kadar sürdürmüştür. Emekli olduktan sonra Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğretim üyeliği yapmış ve Ceza Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığı'na seçilmiştir. Ayrıca Kamu Görevlileri Etik Kurulu üyeliği de yapmıştır.
Sami Selçuk'un eserleri arasında "Dolandırıcılık", "Temsili ve Katılımcı Demokrasinin Kökeni", "Laiklik", "Demokrasiye Doğru" gibi konuları ele aldığı kitaplar bulunmaktadır. Ayrıca çeşitli dergi ve kitaplarda makaleleri ve çevirileri de yer almaktadır.
