Edremit'te muhtar-belediye işbirliği güçleniyor, sorunlar çözülüyor Edremit'te muhtar-belediye işbirliği güçleniyor, sorunlar çözülüyor

Son Mühür Haber Merkezi/ Melekşah Tufaner Sıcak Bakış programına konuk olan İYİ Parti Bayraklı İlçe Başkanı Erdinç ÇobanoğluAyşegül Koç’un sorularını yanıtladı.

Artan zamlarla beraber ekonomiyi yorumlayarak konuşmasına başlayan Çobanoğlu, “1999’dan bu yana yapılan sosyal güvenlikle ilgili çıkarılmış yasalar, kararnamelerle bütün ülkenin sosyal adalet sistemi bozuldu. Ben önce emeklilerden başlayayım. 8 Eylül 1999’da il sigortalı işe başlayan insanla, 10 Eylül’de işe başlayan insan arasında ne fark olabilir? Birini 43 yaşında emekli ediyorsun diğerine 63 yaşını bekle diyorsun. Çok ciddi bir fark bu. Daha sonra insanlar emekli olduğunda rahat yaşayabilmek için yüksek BAĞ KUR primleri ödediler. Bakıyorsunuz maaşlar aynı. En düşükten emekli olanlarla en yüksekten emekli olan arasında bir fark yok. O zaman bir düşünmek lazım” dedi.

“Emekli maaşları sosyal yardım parası değil!”

Çobanoğlu, ”İnsanlara verdiğiniz emekli maaşları sosyal yardım parası değildir. Hükümete bunu bir söylemek lazım. Sanki bunu fakir fukaraya verilen sosyal yardım parası düşünerek emeklilere zam yapılıyor. Bu zamlarda bir de kök maaş diye bir şey litarütümüze girdi. Bu seyyanen zamlar kök maaşı etkilemiyor. Onu da şöyle açıklayayım. En düşün memur maaşı 11 bin liraydı şimdi 22 bin oldu. Yüzde yüz zam aldılar. Bu zamma bakarsanız aslında enflasyon farkından olan yasal zammı ile 11 bin maaş alanın zammı 14 bin lira oldu. 8 bin lira da seyyanen zam verdiler 22 bin oldu. Bugün memurlarla ilgili zam görüşleri de başladı. Yüze elli sekiz zam alırsa bu insanlar, kök maaşa yüzde elli sekiz uyguladığında 22 bin lira maaş alacaklar. Yani yüzde 58 aldıkları zam kadar maşları artacak. Şimdi emekliler de aynı şeyi yaşadı. Kök maaşı 5 bin lira, 7 bin 500 liranın üzerine yüzde 25 bekliyordu emekli, 5 bin lira yüzde 25 zam yaptılar, kök maaş 7 bin 500 liradan düşük kaldığı için 7500 almaya devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.

“İnsanlar emekli olmak için 30 yıl prim ödüyor”

“Bu yapılan uygulamaların hepsi anayasanın eşitlik ilkelerine aykırıdır. Ülkemizde anayasa var, herkesin hakkı eşittir diyor. Sen birinin hakkını alıp nasıl diğerine verirsin? Hükümetimiz sanki emekliye maaş verirken, sosyal yardım yapıyormuş gibi kendini görüyor. Aslında o insan emekli olmak için 30 yıl prim ödüyor devlete. O primin karşılığında hak ettiği ücreti alıyor, sosyal yardım almıyor. Bunu bir kere ayırt edelim. Maalesef bunu hukuka, yargıya taşıyacak ya da bu uygulamaları iptal ettirecek herhangi bir kurumumuz da yok. Ama bunlar anayasaya aykırı. Nasıl sosyal devlet anlayışı olabilir böyle? Kafanıza göre zam yapacaksınız birine yüzde yüz, birine yüzde 25, diğerine yüzde 35… Hani eşitlik nerede kaldı? Bu yasaların çıkmasında, o yasaların taslaklarını yazıp getirenlere, onlara evet diyenlere yazıklar olsun! Bu millete seçiyor sizleri, bunlara mecliste el kaldırıyorsunuz. İster Atatürkçü, milliyetçi ol ne olursan ol. Böyle bir hukuksuzluğa, eşitsizliğe nasıl evet dersiniz. Hadi birileri bu formülü getiriyor, uygulamaya koyuyor da siz bunlara neden el kaldırıyorsunuz? Yazık, günah nedir bu vatandaşın çektiği! Bir atasözü var, biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar diye. O zaman da kutuplaşma oluyor.”

“Hükümet vergi artışı ile kasayı dolduruyor”

 Çobanoğlu, “Zaten ekonomi ile ilgili geçmişten gelen birçok problemimiz de var. Örnek olarak yıl 2020’de 0,64 ile konut kredisi verdiler. Bir buçuk yıl geri ödemesiz. Emekli o krediyi alamadı. Asgari ücretli ve küçük esnafta alamadı. Büyük sermayesi olanlar ise yirmişer tane ev aldılar. Ondan sonra daha bir kuruş ödemeden o aldıkları gayrimenkulleri üç dört kat arttı. Sen onlardan vergi alabildin mi peki devlet olarak? Onu da alamadın. Millete bu parayı verdin kasa da boşaldı. Nasıl tekrardan toplayacaksın? Bütün 85 milyona ver ÖTV ve KDV’yi… Hükümetimiz benzine, içkiye, sigaraya, telefona, internete vergi artışı yapıyor kasayı onunla dolduruyor. Bir ada Kobi kredileri de çıktı, büyük şirket sahipleri bunu kullanıp villalar aldılar, yatlar, katlar oldular. Bugün ihracatçılara bir destek paketi açıklanıyor. Ucuz yollu destekte devlet kime ne veriyorsa onlar da eve arabaya vs. yatırıyorlar ve rant elde ediyorlar. Bunun da hiçbir vergisi yok” dedi.

Faiz politikasını destekliyorum”

“Gelelim pahalılığa, bundan 3yıl önce demiştim gıda ihracatının hemen durdurulması lazım diye. Şimdi bizim ülkemizdeki gıda ürünleri sudan ucuz. Bulgar geliyor Edirne’den alıyor, İranlı gelip Van’dan alıyor. 3 bin 5 bin Euro onlar için zaten para da değil. Burada krallar gibi yiyip, içerek, gıda maddelerini dolduruyorlar kasa kasa götürüyorlar. Burada sorun satış yapıp para kazanma olayı değil, yağmalanıyorsun. Öyle olunca üretici fiyat artırıyor o tarafa gönderiyor malını da. Ben yeni Merkez Bankası Başkanı’nın faiz politikasını da destekliyorum. Olması gerekendi bu. Bu Türkiye’nin on yılına mal oldu. 2021 yılından beri yaşadıklarımız… 5-6 yıl daha bu krizden kurtulamayacağız maalesef. Bir de biz bu ortamda siyaset yapıyoruz. Herkes zor durumda. Hastane açacağız, gelin sizi işe alalım deyip de binlerce insanı partiye üye yapmakla siyaset olmuyor. Sonra konuşuyorsun üye sayın kadar oy alamıyorsun. Kim ne verirse insanlar o tarafa gidiyor artık. İnsanlara seni belediyeye alacağız yanına çekiyorlar. Diğeri de seni memur kadrosuna alacağım diyor kendi yanına çekiyor. Herkes bir şey söylüyor.”

“Sistem ittifak olmaya zorluyor”

“Türkiye’de siyaset öyle sıkışmış bir durumda ki… AK Parti yanında Cumhur İttifakı ile beraber, karşısında da CHP ve Millet İttifakı ile. Ne o ondan vazgeçiyor ne de diğeri diğerinden. Bir taraf ben 10-12 büyükşehir belediyesine sahip olayım diyor, diğeri de başka muhalefet olmasın üstümüze gelmesinler diyerek anlaşıp gidiyorlar… Ama vatandaşa hizmet noktasında hiçbiri ortada yok. Sosyal adaleti bozdular. Şimdi bundan sonra bunları toplamak onlarca yıl alır. Sistem de seni ittifak olmaya zorluyor. Hiç yan yana gelmeyeceğin partilerle ittifak durumunda kalıyorsun sonra.”

Çobanoğlu, “Biz de saha çalışmaları hiç bitmedi”

Çobanoğlu “Biz halka beraber sürekli sokaktayız. Halkın rahatsızlığını dinliyoruz ama çare bulamamanın da rahatsızlığını yaşıyoruz. Çünkü iktidarda değiliz. Ne devlet imkânımız var ne de belediyemiz var. Sadece dinliyoruz, dinlediklerimize çare üretme noktasında kafa patlatıyoruz. Bir gün iktidara geldiğimizde neler yapacağımız konusunda deneyimimiz var. Şu anda herkesin derdi ekonomik. Gelen zamlardan sonra enflasyonun daha da hızlanacağını hatta Eylül- Ekim’den sonra tekrar bir döviz krizine gireceğimizi de tahmine ediyorum. Bundan sonra yaşayacağımız döviz krizinde başımıza başka şeyler de gelecek. Çünkü sanayicinin, küçük esnafın, hizmet sektörünün bu işe tahammülü kalmadı. İnsanlar bugüne kadar güç bela otomobilinin sigortasını yaptırıyordu ama artık yaptırmayacaklar. Böyle olunca sigortacı ve yanındakiler ne iş yapacak? O şirketler kapanacak, ona hizmet edenler kapanacak ve ciddi bir işsizlik ülkemizde gündem olacak. Bence şu Kur Korumalı Mevduattan vergi alsalar çok iyi olacak. Onlar da hiç vergi yok” diye konuştu.

Editör: MELEKŞAH TUFANER