Son Mühür- Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürlüğü, TV9 Televizyonu ve Dokuzda9 Gazetesi iş birliğiyle hayata geçirilen "Engelsiz Hayat İzmir" projesi kapsamında önemli bir saha çalışması gerçekleştirdi. Proje, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı özel eğitim kurumlarında eğitim gören engelli bireylerin toplumsal entegrasyonunu güçlendirmeyi ve onların ihtiyaçlarını doğrudan yerinde değerlendirmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda, 20 Kasım 2025 tarihinde Konak'ta yer alan Sevgi Tohumları Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'ne bir ziyaret düzenlendi.
Eğitim hizmetleri ve ihtiyaçlar masaya yatırıldı
Ziyarete; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürü Cengiz Kutlu Yüksel, TV9 Televizyonu ve Dokuzda9 Gazetesi İmtiyaz Sahibi İsmail Atahan Keçeci, Sevgi Tohumları Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Ozan Ersan ve Bölge Müdürlüğü uzman personelleri katıldı.
Merkezdeki eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerine ilişkin detaylı bilgiler alınırken, engelli bireylerin günlük yaşam deneyimleri, temel ihtiyaçları ve ailelerinin karşılaştığı zorluklar üzerine kapsamlı değerlendirmeler yapıldı. Ayrıca, engelli bireylerin toplumsal yaşama daha aktif katılımını sağlamak amacıyla yürütülebilecek iletişim ve farkındalık çalışmaları hakkında da görüş alışverişinde bulunuldu.
Hızlı erişim ve doğru tespit
İzmir Bölge Müdürü Cengiz Kutlu Yüksel, ziyarette yaptığı açıklamada, kamu kurumlarının engelli bireylere yönelik hizmetlerinin kritik önemini vurguladı. Yüksel, özellikle engelli vatandaşların talep ve önerilerini doğrudan iletebildiği "Engelsiz CİMER" uygulamasının etkin bir iletişim platformu olduğunu belirtti.
Yüksel şunları kaydetti: "Engelsiz CİMER, engeli bulunan bireylerin kamu kurumlarına erişimini kolaylaştırmak üzere özel olarak tasarlanmıştır. Bu platform, başvuruların çözüme ulaşma süresini kısaltırken, kurumların sahadaki ihtiyaçları daha doğru tespit etmesine de büyük katkı sağlıyor."
Erişilebilirlik bir hak ve vicdan meselesidir
Devletin, engelli bireylerin yaşam kalitesini artırma ve toplumsal yaşama tam katılımını sağlama kararlılığında olduğunu ifade eden Yüksel, bu sürecin temelini erişilebilirliğin oluşturduğunu söyledi. Yüksel, bireylerin kaldırımlarda yürümesi, toplu taşıma araçlarını kullanabilmesi ve kamu hizmetlerinden eşit derecede faydalanmasının vicdani, hak ve adalet meselesi olarak benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Bu nedenle toplumun tüm kesimlerinin bu süreçte sorumluluk üstlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
İzmir'in engelli dostu şehirler arasında öncü bir konuma gelmesi hedefini dile getiren Yüksel, TBMM Engellilerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu'nun çalışmalarını yakından takip ettiklerini belirtti. Merkezi yönetim ve yerel idareler arasındaki iş birliklerinin artırılmasıyla İzmir'de daha kapsayıcı ve erişilebilir bir şehir yapısının inşa edilmesi amaçlanıyor.
"Engelsiz Hayat İzmir" projesi, İzmir genelinde engelli bireylerin görünürlüğünü yükseltmeyi, toplumsal farkındalığı artırmayı ve kurumlar arası iş birliğiyle sürdürülebilir çözüm modelleri geliştirmeyi hedefliyor.