Son Mühür Haber Merkezi/ Melekşah Tufaner  ''Sıcak Bakış'' programına konuk olan Tüm Yerel Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Devrim Onur Erdağ, Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı.    

Buca Belediyesi basın Emre Döker'e emanet! Buca Belediyesi basın Emre Döker'e emanet!

Muğla’nın Milas İlçesi’nde bulunan Akbelen Köyü’ndeki ağaçların katledilmesi üzerine konuşmasına başlayan Erdağ, “Bizler Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’muz, genel başkanımızla beraber geçen hafta Akbelen’deydik. Oradaki görüntü gerçekten çok üzücü. Ağaçlar kesilmiş, insanlar ağaçlara sahip çıkmak için çadırlar kurmuşlar. 3-5 tane yandaşın çıkarı, rantı için o ağaçlar kesilmez. Oradan çıkacak maden o ağaçları da karşılamaz. Tertemiz ortamı, oksijeni yok ediyorsunuz ve kirli bir hava çıkarıyorsunuz. Ne kadar acı bir durum... Ormanlar insanları yaşatır. En üzücü nokta da şuydu. Biz Muğla yangınlarında yeni gitmiştik halka asker yangını söndürürken, bugün halkla asker yan yana geldi. Ne kadar üzücü bir durum. Bir tane albay vardı ve albaya halk tepki gösteriyordu. Tabi askerlerimiz de orada emir altındalar, onların yapabileceği hiçbir şey yok ama verilen karar da kanunsuzdur. Bizimle beraber Orman İş Başkanı’mız da vardı, Birleşik Kamu İş'le bağlılar o yüzden onlarla gittik. Ormancı oldukları için işin izin kısmını daha iyi biliyorlar. Bir sordum nedir diye herhangi bir izin yok. Özellikle ağaçları halkın engel olacağı yerlerde kesmeye başlamışlar. Neden? Psikolojik baskı... Bugün bizim ormanlarımıza sahip çıkmamız lazımdı dedi. 

“Ağaca sarılmak demek yaşama tutunmak demektir” 

Erdağ, “Yurtdışında her yer orman, çünkü rant yok. Biz sosyal devlet diyoruz ama sosyal devlet göremiyoruz. Avrupa bizi kıskanıyor diyorlar ama 20 sene önce böyleymiş. Ama şimdi biz Avrupa’yı kıskanıyoruz. Ağaca sarılmak demek yaşama tutunmak demektir. Biz bu ağaçları rant uğruna, üç beş tane ağaç uğruna kesersek o ağaç kaç yılda meydana gelecek? O ağaç öldükten sonra 500 yıl... 500 yıl dilek olay... Orayı ateşle yakmışsın ya da yıkmışsın ne fark eder? O zaman neden geçen sene biz bu kadar mücadele ettik? Neden o kadar halkla, polisle, itfaiye ile oraya girdik? Orman yanmasın diye. Demek ki ormanlar bilerek yakılıyor. Siz öyle düşünmez misiniz? Geçen yıl ağaçlar yanıyor bu sene de katlediyorlar. Orada direniş hala devam ediyor. Ağaçlardan keseceklerini de kesmişler. Yüzde 35-40'ı kesilmiş ağaçların. Çok üzücü bir durum. Bu sadece emek mücadelesi değil biz haklının, haksızlığına karşı mücadele ediyoruz. Halkın sadece sendikacılık, emek mücadelesinde yok işte emekçinin maaşını alayım, fazla parasını alayım değil. Biz emekçilerin temiz hava alması içinde mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.  

“7. dönem Toplu İş Sözleşmeleri” 

“7. dönem Toplu İş Sözleşmeleri için şu an bir eylem yaşanıyor ama biz bunu her dönem yaşıyoruz. Yetkili sendika olarak Memur Sen gidiyor yanında Kamu Sen var ve toplantı yapılıyor. Bu bir ay sürecek, 1 Ağustos’tan, 26 Ağustos'a kadar. Bundan bizim ders almamız lazım. Artık bundan 5 sene önceki toplantı gibi yüzdeliklerin konuşulmaması lazım. Görüyorsunuz ekonomiyi, kendimize gelemiyoruz. Zam yapılıyor ama olay yine memura dönüyor. Dün Sayın Şimşek bir açıklama yapmış, enflasyonun yükselme sebebi memura ve işçiye yapılan zammış! Tamam, sen memura zam yapma ama hiçbir şeye zam yapma, kiraya da zam yapma. Biz razıyız. Bize yapmış olduğu zam 17,55 seyyanen zam da 8 bin 77 lira. Seyyanen zam da memurun emeklisine yansımıyor. Maaşına yansıyor ama emekliye yansıyan bir miktar değil. Vatandaşın yaşamış oldukları zorlukları anlamıyorlar sanırım. Bugün memura en düşük maaş 22 bin dediniz, 22 bin zaten dört beş günde 16 bine düştü. Yoksulluk sınırı 38 bine dayanmış.” 

“Bakana sormak lazım kendisi kaç para alıyor?” 

Erdağ, “14 Mayıs’tan bu yana dolar kuru yüzde 34 euro kuru yüzde 38 artmış. Bunları tutamıyorsunuz. Benzin 40 liraya dayandı. Dolar da aldı başını gidiyor. Bunları memurlar mı yükseltiyor yaptığınız zamlar mı? Sadece bakmakla olmuyor insanları anlamak lazım. Çıkıp da biz bakan, bürokrat olarak ne yapabiliriz demeleri lazım. Mayıs’ta bir açıklama geldi doğalgaz bedava dediler. Ama faturası memura çıktı. Bedava olduğu için temmuz zamlarında enflasyonu oradan sıfır gösterdiler. Şu an da memurun maaşlarında yüzde 3 eksik var. Biz zamlardan üşümeye başladık. Her şey ortada bunları bizler yaşıyoruz. Bugün gittiğimiz yerde bir su alıyoruz su bile 7 lira, simit 10 lira. 4 kişilik bir aile sadece simit yerse 1200 lira para yapar. Bunun yanında çay yok, su yok, zeytin peynir de yok. Gel gelelim asgari ücret 11 bin lira ama bakana sormak lazım kaç para alıyorsun? diye. Bir soralım onlar nasıl geçiniyorlar, enflasyonu memur maaşı mı kendi maaşları mı yükseltiyor?” dedi. 

“Enflasyon düşmeli” 

“Hırsızlık oranları da artmış. İnsanlar çoluk, çocuklarını nasıl doyuracak mecbur bırakılıyorlar, açlık tehlikeli bir şey. Doktorlarımız sürekli yurtdışına gidiyorlar, burada mesleklerini bırakıyorlar. Kamu mühendisleri de çok kötü durumda, dün Ankara’da eylem yaptılar. Memurluğun her branşında, emekçinin olduğu her yerde bir sıkıntı var, ülke kötüye gidiyor. Bir an önce enflasyonu düşürmeleri lazım ama bunu memurun maaşı ile değil. Önce kendi maaşlarına bakacaklar, sonra memurların maaşlarına bakacaklar.”  

“Talebimiz %115 “ 

Erdağ, “Bugün çıkıp da her şeye yüzde 40-50 zam gelirken hala emekçinin hakkını yiyiyorlar. Bugün yapılan zamlara bakın, daha seçim gününden bu yana yapılan zam oranı yüzde yüzü geçti. Bugün emekçinin, bizlerin bir talebi var evet. Toplu İş Sözleşmesinde 2024-25 yılında yapılacak zam oranlarının bir rakam sonucunda belirlenmesi lazım. Bu rakamda %115 talebimiz budur. Bu bugünkü talebimiz, yarın ne olacağını bilmiyoruz. Bunu verince bitmiyor, 3 aylık periyodları var. Ocak, Nisan, Temmuz, Ağustos aylarında da %15 enflasyon farkı istiyoruz. %15’i de geçerse refah payı talebimiz var. Bunlar memurun, emekçinin nefes alması için olması gereken tutarlar, ekstra bir şey yok. Bugün insanlar yıllık izinlerini kullanmıyorlar, ya ailesi ile parkta geçiriyor iznini ya da evinde geçiriyor. Artık insanlar da para yok, ekmek de alamıyorlar. Bir ay önce alınan bir koli yumurta ile bugün alınan yumurta arasında fark var. 14 Mayıs’tan beri 10 kere benzine zam yapıldı, elektriğe, suya da zam yaptınız. Madem öyle her şeye bir kere zam yapılsın. Eskiden ev, araba almak için hayal kurulurdu. Artık evlenmek için alınan beyaz eşya 400 bin lira. Bankalar 70 bin üzerinde bile kredi vermezken... Seçim öncesi de bir değil birçok söz verildi cumhurbaşkanı tarafından. Biz sendika olarak bunların takipçisiyiz.” 

“Emekçinin maaşları ile değil, ekonomi ile ilgili sorunumuz var” 

Erdağ, “Biz yarın eylemdeyiz, alandayız toplu iş sözleşmesi için. Geçen hafta Ankara’da Çalışma Bakanlığı’ndaydık, taleplerimizi dile getirdik. Emekçi artık yüzdeleri konuşmak istemiyor. Artık %100’ler, %115’ ler ve her geçen gün artan enflasyon... Bugün kiralık ev bulamıyorsunuz. Bugün vermiş olduğunuz kira ile geçen seneki kira arasındaki fark iki katı, ev sahipleri evimden çıkın diyor insanlara. Bununla ilgili düzenleme yapacağız dediler onu da bekliyoruz. Bizim emekçinin maaşları ile ilgili değil, ekonomi ile ilgili sorunlarımız var. Politikalar değişmeli. Bugün üretim de yok, çiftçi çalışmıyor, mazota zam gelmiş. Ondan sonra enflasyonu memur maaşları yükseltiyor... 2025’te yüzde 15’e düşüreceğiz enflasyonu diyorlar ama bugünkünün 3-5 katı olacak. Hiçbir zaman enflasyonu düşüremediler, bunun sebebi de belli. Saray giderleri, yapılan zamlar, dolar, euro yükseldi. Üretmeyen ülkede tabi ki enflasyon yükselir. Biz alanlardayız, eylemlerimiz devam edecek. Biz görüşmeleri takip ediyoruz, gerekirse Çalışma Bakanlığı önünde bir eylem daha yapacağız. Emek mücadelesi budur. Memura yapılan zammı büyük görmesinler. Her geçen gün enflasyon artıyor. Biz maddi değil sosyal haklar içinde zabıtanın, itfaiyenin, sağlıkçıların, kamudaki avukatların, peyzajcıların hakları ile de ilgili görüşüyoruz. Biz bunları dosya haline getirdik ve Çalışma Bakanlığı’na ilettik. Bizler Birleşik Kamu Sen olarak 3. büyük sendika olma yolunda ilerliyoruz. Ama iddialıyız Türkiye’nin en büyük sendikası olma yolunda da ilerleyeceğiz.  

Kamu Emekçileri ne bekliyor? 

Erdağ, “Bizlerin talepleri var mesela kira yardımı dediler cumhurbaşkanının sözü vardı. 3 ay geçti biz bu kira yardımını hala bekliyoruz. Bunu belirlerken büyükşehirlerin baz alınması lazım. 3600 ek gösterge de kanayan yara, birilerine verdiler birilerine de vermediler. Bizler üvey evlat değiliz, o memura verip o memura vermiyorsan burada iş barışı bozulur. Bütün memurlara 3600 ek gösterge talebimiz var. Görevde yükselme sınavlarının da standart olmasını istiyoruz. Bir de memurların maaşında %15 kesinti var bir kısım da muaf tutuldu ama bu ama bu %15 vergi dilimi herkes için sabit olsun. İş yerlerinde kadın çalışanlara yönelik taciz, şiddet, mobbing için ağır cezalar getirilmesini de talep ediyoruz. Memurların senelik 30 günlük izinleri var bu izinler de çalışmadığımız günleri sayıyorlar bunu da istemiyoruz. Bir de memurlara yılda iki ikramiye istiyoruz, kreşler de haktır diyoruz ve bunu da talep ediyoruz” diye konuştu. 

Editör: MELEKŞAH TUFANER