Kahire’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gösterilen ilgi sadece diplomatik bir jest değildi.
O karelerde tarihin yönü vardı.
Fransa ve İngiltere liderleri arkadaydı, Türkiye en öndeydi.
Bu, “sıralama hatası” değil, yeni bir güç sıralamasıydı.
⸻
TÜRKİYE ARTIK İCAZET DEĞİL, İSTİKAMET VERİYOR
Bir zamanlar Rusya ile görüşebilmek için Washington’dan icazet bekleyen Türkiye,
artık öyle bir ülke değil.
Tam tersine; bugün Trump bile Moskova ile masaya oturmak için Ankara’nın desteğini arıyor.
Bu tablo, son yirmi yılda Türkiye’nin diplomatik ağırlığının nereden nereye geldiğini açıkça ortaya koyuyor.
Artık Türkiye, krizlerin konusu değil, çözümün merkezi.
⸻
BATI’NIN ÇÖZÜLÜŞÜ, TÜRKİYE’NİN YÜKSELİŞİ
Atlantik merkezli düzenin çatladığı, Avrupa siyasetinin dağınık hale geldiği bir çağdayız.
Bu tabloda Türkiye, kendi eksenini kuruyor:
Ne tamamen doğuda, ne tamamen batıda — kendi merkezinde, kendi rotasında bir Türkiye.
Batı’nın eski refleksleriyle hâlâ siyaset yapmaya çalışanlar için bu tablo anlaşılmaz olabilir.
Ama dünya değişti.
Bu çağ, vizyonun, cesaretin ve stratejik bağımsızlığın çağı.
⸻
ALMANYA ARTIK SAHNEDE DEĞİL, SAHNE ARKASINDA
Kahire’deki zirve yalnızca Türkiye’nin yükselişini değil, Avrupa’nın çözülüşünü de gösterdi.
Bir Alman gazetecinin ifadesiyle:
“Almanya’nın dünyadaki yeri neresi diye merak eden varsa; saksı bitkisinin arkasında.”
Bu ironik ama çarpıcı cümle, Berlin’in artık küresel denklemin belirleyicisi değil, seyircisi haline geldiğini özetliyor.
Bir zamanlar Avrupa’nın motor gücü olan Almanya, bugün siyasi cesaret eksikliği ve stratejik belirsizlik içinde hareket ediyor.
Ekonomide ivme kaybı, enerji bağımlılığı ve güvenlik konularındaki çekingen tutum, Berlin’i sahnenin önünden yavaşça geriye itiyor.
Türkiye ise tam tersine, aynı dönemde “sahne kuran ülke” haline geldi.
Diplomaside özgün çizgisiyle, askeri üretimde kendi ekolünü yaratarak, bölgesel krizlerde arabulucu kimliğiyle fark yaratıyor.
⸻
ESKİ EZBERLERLE SİYASET OLMAZ
Türkiye artık sadece denklemin bir parçası değil; oyunun kurallarını koyan aktörlerden biri.
Bu kadar açık bir tablo ortadayken, hâlâ eski kalıplara sarılan muhalefetin işi zor.
Çünkü halk artık o eski “küçük Türkiye”yi değil, büyük düşünen Türkiye’yi istiyor.
⸻
YENİ ÇAĞIN EŞİĞİNDE
Bugün Türkiye masada değil, masayı kuran ülke konumunda.
Kahire’deki o karşılama bunun sembolüydü.
Bir çağın kapanışını değil, yeni bir dönemin başlangıcını izledik:
İcazet alan Türkiye bitti.
Artık oyunu kuran Türkiye var