Son Mühür TV'de yayınlanan Hasan Tahsin Kocabaş ile Gündem Yorum programında bu hafta DİSK Ege Bölgesi Başkanı Memiş Sarı konuk oldu. Memiş Sarı yerel seçimlerin işçiler üzerindeki etkisi hakkında konuştu. İşte DİSK Ege Bölgesi Başkanı Memiş Sarı’nın konuşmasının satır başları…

DEVA Partili Karal: Çay maliyetleri artıyor, fiyatlar duruyor DEVA Partili Karal: Çay maliyetleri artıyor, fiyatlar duruyor

Siyaset arenasına girdiğimizde tüm adaylar vaatlerini vermeye başlarlar

Siyaset arenasına girdiğimizde tüm adaylar vaatlerini vermeye başlarlar. Ülkede işçiler 30 bin lira maaş alıyorsa buna çok diyenler, aslında kendilerini farklı bir zaman dilimi içerisinde çoklu yoksulluğa itenlerdir.

Asgari ücret arttıkça patronlar işçi atar derler ben aksini iddia ediyorum

AK Parti hükümeti önce din sonra renkler ve ırklar üzerinden siyaset yaparak insanları kutuplaştırmaya başladılar. Sonra az çalışan ve çalışmayan ya da az maaş, çok maaş alanlar arasındaki kutuplaştırmayı öyle bir derinleştirdiler ki. Hatta işsizler hak arama mücadelesine girdiğinde, yandaşlar ve troller ‘Atın bunları işten, biz çalışırız. Bu maaş onlara çok' gibi bir çok yorum yapıyorlar. Bu şekilde AK Parti, çalışan işçiyle, işsiz işini de halletmiş oldu.

Asgari ücret tartışma konusu olduğunda, 'Asgari ücret ne kadar artarsa patronlar o kadar çok işçi atar' derler. Ben de aksini iddia ediyorum. Asgari ücret ne kadar arttırılırsa, mesela bir fabrikada 100 işçi çalışıyorsa o patronun kazancının yüzde 11.8 ine tekabül eder.

Onların söylediği şeylerin hikaye olduğunu çok iyi biliyoruz

Söylemler ile eylemler arasındaki farkı biz kendi yaşam alanlarımızda gördüğümüz için onların söylediği şeylerin hikaye olduğunu çok iyi biliyoruz. Bugünkü açlık sınırında yaşayan insanların ya da emekli maaşlarında yaşanan sorunların olduğu bir ülkede, iktidar sahibinin meclis üyesi bugün yalan söylüyordur.

Belediyelerdeki sıkıntılar ne oluyor da çözülemiyor ?

Belediyelerdeki sıkıntılar ne oluyor da çözülemiyor ?

Usta gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş’ın ‘Belediyelerdeki sıkıntılar ne oluyor da çözülemiyor ?’ sorusu üzerine Memiş Sarı şu ifadeleri kullandı.

‘Sıkıntı şu, kutuplaştırmayı iktidar çok iyi becerdi. Kendindense sıkıntı yok ama kendinden değilse hemen FETÖ gibi şeylerle suçlanıyorsunuz. Din üzerinden ya da çalışan ya ve çalışmayan veyahut Kürt, Laz, Alevi’yi karşı karşıya getirdiler. En önemlisi eğitimsizleştirdiler. Bu ülkede insanlar artık kitap okumuyor. İnsanlar okumak yerine telefondan soruyorlar.

Tek adam rejiminde, ‘Tek Ses Tek Nefes’ hikayesi burada

Yerel seçimleri genel seçim havasına sokmak istiyorlar aslında soktular. Tek adam rejiminde tek ses tek nefes hikayesi burada. Farklılıklar yok bir kişi ne derse o oluyor.

31 Mart genel seçimlerin rövanşıdır

Genel seçimlerden farkı kendi gücünü perçinler gibi görünse de aslında 31 Mart, genel seçimlerin rövanşıdır. İktidar bir üst basamaktan gelirse anayasa eğitim gibi şeylerden bahsetmenin anlamı kalmayacak. Muhalefet, İkinci raundu en azından önce mevzileri korumak daha sonrasında geliştirmek adına seçimleri almak zorunda.

ÇEDES uygulamalarında pilot bölge olarak neden İzmir seçildi hiç kimse düşünmüyor mu ? Neden Konya’dan başlamadılar mesela ? Neden İç Anadolu değil de İzmir ? Kuruluş ve kurtuluşun kenti olan İzmir onlar için çok önemli. İzmir’de tepki var ama uygulamaya geçilmeye başlandı.

Muhalefete sesleniyorum…

Muhalefete sesleniyorum…

Ben muhalefete sesleniyorum, Cumhur ittifakının karşısındaki tüm adayları destekleyin. Eğer mevzileri kaybederseniz o mevzileri bir daha ele geçiremezsiniz. Bugün bir milletvekili hala cezaevindeyse bunu kendi iradesinin gücünü alacak olanlar vermeli. Biz kendi üyelerinin hak hukuk adalet mücadelesini toplu sözleşmede verirken, ülkenin toplumsal muhalefet dediğimiz toplu olarak söylüyorum kadın iş cinayetleri gibi sokakta mücadelesini verir.

Alın teri olanlar ne kadar örgütlü olurlarsa o zaman iktidarlarda da söz sahibi olurlar.

Muğla Akbilin ormanlarını biliyorsunuz, yerel seçimler öncesi 96 parsel kamulaştırıldı ve madene dönüştürülmesi onaylandı. Mücadele verilmeli, gerekirse 3 gün işe ya da hastaneye gitmeyeceğiz. Alın teri olanlar ne kadar örgütlü olurlarsa o zaman iktidarlarda da söz sahibi olurlar.

Sendikalar işçilerin toplumsal hayatından çekildi mi ?

Çekildi, 80 darbesinde Cuntacı Kenan Evren ‘Kardeş kanının dökülmesine engel olduk’ demişti. Mesele o değildi, işçi sınıfının önüne geçmekti. Tam da o dönem Turgut Özal, 24 Ocak Kararlarını hayata geçirebilmek koşullarını isterken. Ancak bu askeri darbe ile yapabilirdi. O zaman ABD elçisi ‘Bizim çocuklar yaptı’ demişti. O günlerde genel başkanlar cezaevlerine atıldı. Darbeden hemen bir gün sonra üyeniz başka bir sendikaya üye yapılıyor. Doğal olarak dejenere edilmiş bir işçi sınıfı yaratmanın amacı buydu.

Bugün Türkiye’nin en büyük sendikasıyız diyenler iktidarın ve Beştepe’nin arka bahçesi olmuş durumda

Bugün Türkiye’nin en büyük sendikayız diyenler iktidarın ve Beştepe’nin arka bahçesi olmuş durumda

91 yılına kadar ne grev ne işçi hareketi vardı Türkiye’de. 91 de disk tekrar açıldıktan sonra başladı. Bugün Türkiye’nin en büyük sendikayız diyenler iktidarın ya da Beştepe’nin arka bahçesi olmuş durumda. Sadece uzlaşı sendikacılığı yapıyor. Biz bugün vergi adaletsizliği, kadın cinayeti, aklınıza gelecek her şey için sokaklardayız.

O büyük sendikalar koca koca laflar eder. 1 milyon üyesi vardır. DİSK 400 üyesi vardır ama Türk toplumu DİSK’in söylediği şeye bakar.

Bu yerel seçim öncesi İzmir’de niye bu kadar gürültü oldu ?

Hasan Tahsin Kocabaş’ın, ‘Bu yerel seçim öncesi İzmir’de niye bu kadar gürültü oldu, tartıştık?’ sorusuna Memiş Sarı şu şekilde konuştu:

Aslında örgütlü toplum, işsizler için de çalışıyorlar. Asgari ücret alanlar sokakta değildir. Biz onların da mücadelesini veriyoruz. AK Parti’de sendikalardan korktuğu için iki sendikayı kendisine bağlamış karşısına DİSK’i almış. Doğal olarak onu da yok etmek ve onu bağlayıp çok sesinin çıkmamasını sağlıyor.

Vallahi işçi sınıfı olmasa CHP de olmaz

Siz CHP’de örgütlüsünün eylemlerinizi CHP’de yapıyorsunuz diyenler var. vallahi işçi sınıfı olmasa CHP de olmaz. Hakkım için ben mücadelemi veririm ama bu ülkenin geleceği için yan yana durmam gereken yeri de bilirim. Eğer bu ülke aydınlıktan karanlığa gidiyorsa aydınlığın yanında durmanın gereğini de biliriz gereğini de yaparız.

Hasan Tahsin Kocabaş, Aliağa işçilerinin atılması konusuna değinerek, ‘Orada muhalefeti göremedim, muhalefet gündemi devam ettiremiyor’ ifadelerini kullandı. DİSK Bölge Temsilcisi bu konuda, ‘Muhalefet, iktidarın peşine takılıp gidiyor kendi gündemini yaratmıyor dedi.

DİSK ‘Umut yere düşmeyecek’ dedi

DİSK ‘Umut yere düşmeyecek’ dedi

İşçi sınıfı genel seçimlerden sonra herkesin siyasetten uzaklaştığı zamanlarda biz tüm Türkiye’de vergide adalet, kadınlarda adalet gibi konularda eylem yaptık. DİSK, ‘Umut yere düşmeyecek’ dedi. Umut yere düştüğü andan itibaren artık o halkın her şeyi kırılmış ve yok olmuştur o yüzden diyorum 31 Mart yerel seçimler, genel seçimlerin rövanşıdır.

Bu seçimlerde öngörüsü sorulan DİSK Ege Bölge Başkanı Memiş Sarı, İYİ Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale’nin işçiler için sözleri hatırlatarak cevap verdi. Ümit Özlale  gençlerin sorularını yanıtlamış, gelen bir soru üzerine binlerce belediye işçisini partisine bakmadan işten çıkaracağını açıklamıştı. Memiş Sarı:

‘Biz işçi atmayacağız diyorlar. Biz sizin geçmişinizi biliyoruz diyoruz. Yeni aldıkları hangi ilçe varsa ülke genelinde sırf fikrinden renginden dolayı işten atılmıştır, binlerce belediye işçisini partisine bakmadan işten çıkaracağını açıklamıştı. İşçiler hakkında söylediği tek şey ayıptır, paylaşımda işçiler ötekileştirildi.

Bütçeyi halktan mı ranttan yana mı kullanacaksınız  ?

Eğer 60 ay boyunca belediye işçi almayıp giderayak 300 işçi alıyorsa amaç gelecek adayı zorda bırakmaktır. Bugün işçi arkadaşlar işe başladıysa ve üyemize ister 15 ister 5 gün olsun onlar için mücadele ederiz. Ekmeği bölüşeceğimiz çok alan var.

Belediye başkanı olarak kim seçilirse seçilsin istediğim cevap şuydu ; Siz belediye başkanı olduğunuzda bütçeyi halktan yana mı ranttan yana mı kullanacaksınız  ? Hiçbir fabrika belediye işçi ücretini veriyorum diye batmaz.

Türkiye’de iki tane asgari ücret var

Türkiye’de iki tane asgari ücret var

Tüm dünyada asgari ücret bir tane belirlenir. Türkiye’de iki tane asgari ücret var bir çalışan bir emekliler için. Bir ülkede en düşük ücret olarak asgari olarak belirlenir ama bizde öyle değil. Kendi anayasalarını, kendi kurallarını çiğniyorlar.

Bugün 16 milyon emekli var onlar bir parti kursalar koşulsuz o partiye üye olup destek olsalar Türkiye’nin en büyük ana muhalefet partisi olur. Hatta iktidarda söz sahibi olur. O yüzden diyorum örgütlenme diye. Hangi parti olursa olsun örgütlenmeden korkarlar. Ben muhalefetin ya da bir siyasi partinin genel başkanı olsaydım 3 büyük şehirde emeklilerle ilgili miting düzenlerdim.

İktidar önce kanun çıkarmak zorunda

Muhalefetin belediye başkan adayları şu kadar para vereceğim diyebilir. Bunu işlerini kolaylaştırmak için söyleyebilir. İktidar bunu yapamaz. İktidar önce kanun çıkarmak zorunda. Adaylar meclise gidip bunu yaptıklarında anca o zaman biz onlara inanırız. Emeklilerden, şehirlerarası ulaşımdan ücret almasınlar, emekli kartlarını gören turistik otellerde kafeteryalarda az ücretli faydalansınlar. Bunu yapamayacak değiller. Neden ciddi yük getiriyor ? Bugüne kadar ülkeye katkı sağlayan bu emekliler değil mi ?

Başta Cumhurbaşkanımız ve milletvekillerimiz olmak üzere şunu söylüyorum, o zaman biz evimizde duralım onlar yapsınlar bunu.

Ülkenin istihdam sorunu üzerine Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş, ‘İnsanlar emekli olmak istemiyor ücretlerden dolayı , haliyle de gençler giremiyor’ dedi. Memiş Sarı bu durumun çalışma saatlerine getirilebilecek düzenleme ile önüne geçilebileceğini ifade etti. Sarı:

Çalışma saatlerinde Avrupa’da 3. sıradayız

Çalışma saatlerinde Avrupa’da 3. Sıradayız. 8 saat artık fazla gelmeye başladı. Şu anda 8 saatlik iş gücü en uzun çalışma saatlerinden birisi. Çalışma saatlerini düşürmek zorundayız. Minimum 6 saat çalışma ile bir insandan verim alırsınız. En az 30 35 saat haftalık çalışma saati idealdir. Bunu düzenleyip 2 milyon kişiyi istihdam edersiniz.

3600 ek göstergeyi doğru çıkarsalardı bugün 1.5 milyon emekli olacaktı. EYT’lilere doğru dürüst bir emekli maaşı bağlasaydınız başvurular çok oldu ama hala 1.5 milyon çalışan emekli var. 1.5 milyon da oradan. Toplam 6.5 milyonun çalışma saatlerini düzelterek, EYT’yi düzelterek 5.5 milyon kişiyi istihdama katmış olacaktınız. İktidar bunu istiyor mu ? Hayır daha çok sömürerek karlarına kar sayarlar. 

Dengesiz göçlerin emeğe bir riski var  mı ?

Ben öyle bakmıyorum. Ben hayata hep şöyle bakarım hem insanın yaşam ve çalışma hakkı vardır. Bunu sağlayamayan toplum kendini dejenere etmiştir. Bunu çok iyi organize edecek bir iktidar lazım bize. Zaten 14 Mayıs ile 28 Mayıs arasındaki o 14 günlük boşluk bu göçmen işçiler mültecilerle ilgili. Burada uluslararası sermaye ile yapılan bir pazarlık var.

İktidar İstanbul, İzmir, Ankara’yı niye istiyor ?

İktidar İstanbul, İzmir, Ankara’yı niye istiyor ? Mültecileri sabitleştirmek için. Yerel yönetimlerde bu kesimi işçi olarak başlatıp hayata geçirip daha sonra çok uzak yerlerde evler yapıp oradan ev sahibi yapıp yerleşik düzene geçirebilme planı var.

SGK niye duruyor, o sistemi onlar yapacak. Eğer bunları yapamazsanız sadece SSK’daki açık yüzde 43. Eğer o 43 ü dahil ederseniz 20 bin lira bile verebilirsiniz o emeklilere.

İzmir DİSK Kültür-Sanat çalışmaları

Konfederasyonumuzun DİSK korosu var. İşçi marşlarını söyler, tiyatromuz vardır. Tunç Soyer seçildiğinde sahnede işçi korosu vardı. 8 Martlarda, 25 Kasımlarda hepsi var. Bilim ve sanattan kopan bir sendika değiliz. Bunun ışığında devam edeceğiz. Umudu yere düşürmeyeceğiz.

Doğaya karşı mücadele eden belediye başkanları istiyoruz

Doğaya karşı mücadele eden belediye başkanları istiyoruz

Emek, özgürlük, laiklikten yana olanları destekleyeceğimizi duyurduk. Doğaya karşı mücadele eden belediye başkanları istiyoruz. Bir yere taş ocağı açılıyorsa o belediye başkanı o halkla birlikte olmalı diyoruz. O mücadelede demokratik örgütlerle olan belediye başkanı istiyoruz. Ben Buca Adayı Görkem Duman’a söyledim. Cezaevi bölgesi yeşil alan olmalı. Bunun mücadelesini verecek belediye başkanı istiyoruz.

Çeşme projesi diyorlar ya, o bir rant projesidir. Asıl tehlike, biz oraya giremeyiz, giremediğimiz gibi aldığımız maaşlarımız otoparkına bile yetmeyecek. Bu yüzden çeşme projesine karşı duracağız dedik. Zehirli gemi olayında hep birlikte karşı durduk geri gitti. Mücadeleyi örgütlenirseniz, bu kenti yaşanabilir yere getirirsiniz. Bu kentte, işçileri buradan işçileri atarım diyen kişileri istemiyoruz.

Kaynak: HABER MERKEZİ