Son Mühür Haber Merkezi/ Melekşah Tufaner  Sevilen Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş'ın Son Mühür TV'de hafta içi Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri, saat 09.15’te, özel konuklarıyla birlikte kentin; yerel yönetimler, siyaset, tarih, kültür ve sanatına dair ne varsa nabzını tuttuğu “Gündem Yorum” programında Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Kocabaş’ın sorularını yanıtladı.

Yaklaşan yerel seçimler öncesi bir belediye başkanı daha konuk eden Kocabaş, “ Başkanlar 8 ay sonra yerel seçime gidecekler, ben bu konuyu çok önemsiyorum. İzmir’in en güzel ilçelerinden Karşıyaka’nın Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay konuğumuz. Bütün belediye başkanlarına ortak bir soru soruyorum, ona da soracağım" dedi.

"Normal denilecek dönem ilk 7-8 aydı"

Kocabaş, "Sizler 2019’da halk tarafından seçildikten sonra arkasından hiç de planlı olmayan tarihsel doğa olayları yaşadınız. Orman yangınları ile başladı, pandemi zaten iki üç yılı götürdü. Arkasından Bayraklı’daki deprem… Siz bu olayları nasıl atlattınız? sorusuna cevap veren Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, “ Felaketlerle dolu bir dört buçuk yıl yaşadık. Benim için normal denilecek dönem ilk 7-8 aydı. O dönemde ekonomik sorunlarımız çok yoğundu. Daha önce bana kalanlar vs… Bir taraftan da şunu bilmek lazım dünya ve Türkiye bu sorunlarla boğuşuyor. Bazı nedenleri var, insanlar şehirlerini yanlış kurmuşlar. İzmir’de başta olmak üzere , Türkiye’nin eski şehirleri. İzmir’de iyi bir şehir planlaması yapılmadan kurulmuş. Biz de geçmişten plan sorunu olan bir şehri aldık. Genel anlamda yeterli sosyal alanı bırakılmayan ama aynı zamanda birbirine yapışık, bitişik bir sürü binalar var. Kaldırım için yer ayrılmamış, yeşil alanlar için yer ayrılmamış, çöp konteynerini koyacak yer bile yok” ifadelerini kullandı.

"Pandemide yapılanlardan fazlasını yaptık"

Tugay, “Pandemi döneminde önceden planlı olmayan harcamalar yapmak zorunda kaldık.  Bunlar sosyal yardım, sağlık harcaması ya da kovidli hastanın evde takibi ile süreçte biz de yardımcı olduk. Bunu hükümet organize etti Sağlık Bakanlığı üzerinden ama bizler çok büyük lojistik desteği verdik. Araçlarımızla, personelimizler, malzeme temini ile beraber biz de o süreçteydik. Yapılanlardan fazlasını yaptık desem abartmış olmam. Ama bu görevimizdi tabi” dedi.

“Karşıyaka şu anda şantiye yeri gibi"

Tugay, " Karşıyaka'da her sokakta en az bir inşaat var. Yeniden yapım, yıkımlar var. Boşaltılmış ama henüz yıkılamamış evler var. Deprem oldu depremden Karşıyaka çok ağır hasar aldı. Bina çökmedi ama depremi şiddetli hissettik. Ve çok sayıda bina orta derecede hasar aldı. Ben hem İzmir’de yaşadığımız depremden sonra daha çok 6 Şubat depreminden sonra o bölgeyi de bir gezdim. Bu konunun uzmanı olan insanlarla çokça görüştüm, toplantılar yaptım. Şu sonuca vardım depremde yıkıcı etkinin oluşması tamamen zemin. Zeminle ilgili sıkıntı var. Yanlış zemine bina yapınca çok yüksek risk alıyorsunuz. Yeterli zemin güçlendirmesi yapılması lazım ya da kesinlikle yapılmaması gereken de yerler var oralara hiç girmemek lazım. Bununla ilgili mikro bölgeleme çalışması yapılması gerekiyor. İzmir’le ilgili en büyük eksiğimiz o. Büyükşehir, Bayraklı ‘da yaptı, Bornova’da bitmek üzere ve Karşıyaka’da yapılacak. Bu çalışma bu kadar yapı yapılmadan yapılmalıydı."

"Zemini güçlü yerleri seçmeliyiz"

Tugay, “Bizim Yamanlar Dağı ve oradaki doğal yapıyı gözümüz gibi korumamız gereken özenli bir yer. Çünkü oranın ormanın bize yaşattığı serinliğe o doğal eko sistemine ihtiyacımız var. Bunları yok etikçe çölleşiyoruz. Doğayı tahrip etmeden mevcut alanlar içerisinde kullanılabilecek yerler var. Karşıyaka’nın tüm sorunlarını çözer diyemem ama en azından seyreltilmesi gereken bazı alanlar var. Bakanlık bize 30 Ekim’den sonra bir yazı yazdı, rezerv edebileceğiniz yerler var mı diye? Biz de bazı yerleri önerdik ama cevap gelmedi. Bugün baktığımız zaman Karşıya için söyleyebileceğim, bu yerleşim planları yapılırken zemini daha güçlü yerleri tercih etseydik daha iyi olurdu. 30-40 yıl gibi süreleri hedefleyip planlar yapabiliriz. Buna göre imar planları yapabiliriz. Biz planları da yapıyoruz ama uygulamaya da geçirmiyoruz. Uygulamaya geçmek için doğrudan etkileyen şey de para. Türkiye’de TOKİ bunları yapması gereken bir kurum. Ama işte TOKİ rantı yüksek yerlerde konut üretmeye çalışıyor, oralarda da para konuşuyor" dedi.

"Karşıyaka Kentsel Gıda Stratejisi eylem planımız var"

Tugay, “Yaşadığımız iklim o kadar kurak ki toprağın yapısı da bozuldu. Hayal ettiğimiz gibi bitki çoğalması olmadı ama bu iklimde olabilecek uygun bitkileri bulmaya çalışıyoruz. Bu iklim konularında konuşurken toplumun gündemine bakıyorum. Ben gıda krizi geliyor, susuzluk kapıda dediğimde acaba gündemden uzaklaşmak beni topluma yabancılaştırıyor mu diye endişem de oluyor. Bu sene daha da hissedildi aşırı sıcak ve kuraklık. Kentsel gıda planımız olması lazım dediğimde ne demek istiyor diye düşünüyor insanlar. Biz şu anda Türkiye’de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden sonra bunu hazırlayan tek ilçe belediyesiyiz. Karşıyaka Kentsel Gıda Stratejisi eylem planımız var. Önümüzdeki yakın vadede çok ciddi olarak toplum gıda adaletsizliğini yaşayacak. Ve buna karşı ne yapabiliriz diye eylem planımız bu. Önümüzdeki hafta da lansmanı yapılacak ve orada da derdimizi anlatacağız. Biz bu zamana kadar neler yaptık ve bundan sonra neler yapacağız diye. Bu iklim krizi, su krizi, enerji konuları, toprağın kirlilikten korunması, gıda gibi bu konularda belediyeler eylem planlarını yapmalılar. Bunlar sadece belediye çalışmaları ile halledilecek konular değil mutlaka halkın da katılımı gerekiyor. Biz artık ne yapacağını bilen bir belediyeyiz."

"Kent ormanı hedefimiz de var"

Tugay, "100 bin ağaç hedefimiz vardı bir de kent ormanı hedefimiz var. 20 bin civarı da oraya dikeceğiz. Kent ormanı çalışmasını iki buçuk yıldır sürdürüyoruz. Biz hiç ağaç olmayan bir yerde kendimiz ağaç yetiştirerek yaptık burayı. Toprağı orman toprağına çevirmek, bitki örtüsünden zengin bir alan yaratmak, sadece ağaçlar değil her türlü çalısıyla orman yapmaya çalışıyoruz. Toprağı zenginleştirmek için, toprağın içine mantarlar ilave ediyoruz. En güzel olan şey de yüzlerce kuşun şimdiden gelmiş olması" dedi. 

Tugay’ın Projeleri

Tugay “Yeni bir sergi hazırlığımız var Cumhuriyet’in ve 9 Eylül’ün 100. Yılı için bu. Yapılacak iş bitmiyor, şu anda içimde kalan şey stadın temelini atmamış olmak. Kulübümüzün yeni bir yönetim seçimi var onu bekliyorum. O olduktan sonra kulüp yönetimi ile oturup konuşalım istiyorum. Bu gerçekçi politikanın dışında bir adım atalım, siyasi yatırım gibi olmayan, Karşıyaka’mızın stat sorununu çözmek için bir adım olsun. Buna bakan da, hükümette, AK Parti’de dâhil olsun. Bu hiç kimsenin istismar etmesini istediğim bir konu değil. Bu çözülmesi gereken bir sorun. Geçenlerde orada boş kalan yerin görünce çok üzüldüm, duygulandım. Verilmiş bir söz var mutlaka yapılması gerekiyor. Bu yüzden beni en fazla rahatsız eden konu bu. Bakanlık yapmayacaksa eğer bize devretsinler, biz bir yerden başlayalım. Biraz o bölgeyi de derleyip, toplayalım. Büyükşehir ben yapmaya hazırım demişti ama seçime yakın bir dönem, ekonomi olarak zor bir dönemdeyiz, ihalesi uzun sürebilir. Ama yine de iyi niyetli baktıklarını biliyorum ama önemli olan kimin yaptığı değil, oranın yapılması. Bu nedenle en güçlü yapı hükümetimiz bütün mali imkânlara sahip. Aliağa’ya da stat yapılacakmış, Karşıyaka Aliağa’dan değersiz değil."

Mutlu evliliğin anahtarı: Bu burçlarla evlenirseniz eğer mutluluğu yakalarsınız! Mutlu evliliğin anahtarı: Bu burçlarla evlenirseniz eğer mutluluğu yakalarsınız!

"Sosyal çöküntü görüyorum"

Tugay, “Ben toplumda çok büyük bir felaket hali görüyorum. Sosyal çöküntü görüyorum. Bunun en bariz örneği insanlar elindeki çöpü artık sokağa çok rahat atıyor. Âdeta insanların ülkelerine saygıları kalmadı. Kendi ülkeleri değilmiş gibi davranıyorlar bu da psikolojik bir problemdir, mutsuzluktur, huzursuzluktur. En dramatik olan ise madde bağımlıları, uyuşturucu bağımlılığı da yaşanıyor. Ve maalesef sonucunda intiharlar da yaşanıyor. Bütün bunlar kendimizi derleyip, toparlamamız gereken şeyler. Hangi siyasi partiden olursanız olun hepimizin yaşadığı ortak şey psikolojik, sosyal çöküntü. Beraberinde ekonomik sorunlar da var. Bunlarla başa çıkmazsak hangi partiden olduğumuzun önemi kalmayacak" diye konuştu. 

Editör: MELEKŞAH TUFANER