BİZE NE OLDU BÖYLE...

Ben hayatım boyunca hep çevremi sağda solda, olanı biteni gözlemleyen takip eden biriydim fakat yazı yazmaya başlayınca sanki daha da fazla gözlemler oldum.

Abone Ol

İçimden bir ses "bunu da yazmalısın buna da değinmelisin" diyor ve karşıma durmadan toplumsal durumlar, olaylar çıkarıyor.

Kimsenin kimseye ne saygısı, ne sevgisi, ne de hoşgörüsü kaldı.

Biz Türk milleti olarak eskiden ne güzeldik, değil mi?

Mesela kaldırımda yürürken, karşıdan bir bayan geliyorsa yanımızdan geçerken yol verirdik. Artık kadın diyoruz. Bayan deyince yanlış anlaşılıyor.

Şimdi ise özellikle temas edebilmek için yakınından geçiyoruz ve temas etmek için elimizden geleni yapıyoruz.

Geçen gün böyle bir olayla karşılaştım.

Karşıdan 18-19 yaşlarında bir kız geliyordu, benim önümde ise 20'li yaşlarda bir erkek yürüyordu, özellikle yanaştı ve çarptı.

Karşı taraf tepki gösterdi, "Koca kaldırımda nasıl çarpabildin bana?"

Karşıdan gelen cevap, "Özür dilerim, kusura bakmayın." demek yerine;

"Sallana sallana geliyorsun kafan mı güzel sabah sabah?" oldu.

Böyle bir şey olmadı, ben şahidim. Olay uzasaydı müdahale ederdim, ancak konu uzamadı ben de yürüyüp yoluma devam ettim.

Bundan birkaç yıl önce, sabahın köründe saat: 08.00 sularında, Kahramanlar üst geçidinde karşılaştığım bir olay...

Olayın başrolünde yine gençler vardı, kız en fazla 17 yaşında, erkek ise 20'li yaşlardaydı. Kızı darp ediyordu, ama öyle bir darp ki... Dayanamadım, müdahale ettim.

"Hey hey, gençler, ne oluyor?" deme gafletinde bulundum.

Kızdan aldığım cevap beni o kadar üzdü ki, "Sana ne be o benim sevgilim..."

Müdahale etsen bir dert, etmesen bin dert.

Duruma o şekilde engel olmayınca polisi aradım.

Polisin bana sorduğu soru.

Polis: "Şahısların adı ne?"

Ben: "Memur bey, ben nereden bileyim? Yoldan geçerken karşılaştığım bir olay."

Polis: "Sorsaydın ya."

Ben: "İyi günler memur bey..."

Böyle karşılaştığım, olayın içine dahil olduğum ya da olmadığım bir sürü olay var. Hepsini anlatsam yazı çok uzun olur. Bir olay daha anlatayım, diğerlerini sonraki haftalara bırakayım.

Geçen hafta Çarşamba günü dolmuşta lise bir veya iki öğrencisi iki genç vardı. En arkada, 4'lü koltukta üçümüz oturuyorduk. Kendi aralarında konuşuyorlardı. Biri diğerine "Dün sizin ilk ders neydi?" dedi. Diğeri "Coğrafya." dedi.

Şimdi asıl konu şu; çocuk coğrafya dersini bilmiyor.

Arkadaşı sordu;
"Coğrafya dersi neydi ya?"

Tokat yemiş gibi hissettim.

Aralarındaki diyalog öyle saçma bir hal aldı ki aklım durdu.

"Coğrafya dersini nasıl bilmezsin? İnsan anatomisini işleyen bir ders."

"Hadi be, öyle mi? "

"Evet öyle tabii. Benim babam coğrafya öğretmeni gibidir, iyi bilirim ben coğrafyayı"

Diğer çocuk şaşkın şaşkın baktı, kafasında deli sorularla sadece "Peki" diyebildi.

Toplum olarak giderek cahilleşiyoruz.

Çocuklarımız telefon başında sosyal medyada komiklik oIsun diye çekilen videoları izleyip oradan bilgi sahibi oluyor.

Bence bu durum bu şekilde gerçekleşti. Kendini komik zanneden biri coğrafya dersinden bu şekilde bahsetti ve çocuk da coğrafyayı insan anatomisini işleyen bir ders olarak öğrendi. Ancak bunu böyle aktarmak yerine, erkek çocuğunun örnek figürü, babasını kullanarak arkadaşına böyle aktardı.

Birbirimize saygımızı yitirmeden yaşayacağımız bir ortam diliyorum.

Tekrar görüşünceye dek hoşça kalın.