BİR TAKIM KARALAMALAR...

Bir taraftan orman yangınları devam ediyor. Koca bir şehri alevler içinde bırakan adam soğukkanlılıkla bagajdan gaz bidonunu çıkarıp, kuru otları tutuşturarak yangını çıkarttığını anlatıyor.

Abone Ol

Ailesi ile arasının bozuk olduğunu bir an cinnet geçirip şeytana uyduğunu ifade ediyor. Yeşil Bursa’nın ateşler içinde kalmasını sağlıyor. Araştırılınca ordudan FETÖ nedeni ile atıldığı anlaşılıyor. Yüreğimiz yanıyor. Ne kadar basit şeytana uydum!

YAZIK!

Ne yazmak istiyorum ne de konuşmak. Haber ağırlıklı bir işte çalışınca kaçamıyorsunuz. Bazen bilmemek daha mı iyi acaba?

Evde oturup çeşitli yarışma programları izleyerek dolma saran bir kadın olsam daha mı mutlu olurdum acaba? İşte Benim Stilim diyerek saçma sapan kıyafetler giyinip jüri karşısına çıkan kadınları mı izlesem. Modacı geçinen kadının “bu etek çok kısa İstanbul’da giyemezsin. İzmir için olabilir” yorumuna kumandayı fırlatıp ekranı çatlatmak ister derecesinde çıldırırdım her halde... Kadınların istediği gibi giyinebileceğini ne zaman öğreneceğiz? Etek boyu öncesi tartışacak o kadar konu varken...

ANLAMIYORUM...

Sokakta gündüz vakti tacize uğramış bir kadın... Bazı kadınlar “o saatte o kılıkta ne işi vardı dışarıda” diyerek bu tür olaylarda suçluyu haklı çıkarmaya çalışırlar. Hani kadın kadının yurdu diyorduk. Resmen birbirimizi yiyoruz. Erkekler kadınları daha az eleştirir oldular. Şu aralar çıldırmış durumdayım.

İzmir’de bir köpeğin keyifle denizde yüzmesini bile kabul etmeyen insanlar yaşamaya başladı. Lafı gelince can dostumuz ama birlikte denize giremeyiz. O canlı değil. Onun bu sıcakta yüzmeye ihtiyacı yok. Ara belediyeyi kapatsın barınağa sonra da ölsün umurumuzda değil. İnsan olmaktan utanılır mı? Ben utanıyorum. Oğluma ne o kazların ne de o sevimli köpeğin ölümünü anlatamıyorum. Sorar diye korkuyor kanal değiştiriyorum. Birlikte fidan dikip, köpeklerle oynamayı öğretirken kendini bilmez insan kılıklı müsveddelerin yaptıklarını nasıl açıklarım... Biz çocuklarımıza sevgi vermeye çalışırken çevremizde şiddet, savaş, yangın...

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay canlı yayında bilime önem vermeliyiz derken, aynı programda bir bilim insanına bunak diyebiliyor. Nerede kaldı hoşgörü... Eleştirene saygı... Dinlemek ve doğruları kabul etmek...

YATAKTA KARDİYO...

Üff biraz sosyal medyaya bakayım. Edis ve Zeynep Bastık bir şarkı yapmış. Azerbaycanlı ünlü müzisyenin söz ve müzik de imzası var. Fena değil. Gençler seviyor böyle şeyleri... Yatakta Kardiyo... Yorumlara bakıyorum. Bakmaz olaydım. Ne kadar abuk yorumlar, hakarete varan espriler... Oysa beğenmediyseniz tepkinizi dinlemeyerek verirsiniz. Küfür etmeye cüret etmek! Anlamıyorum...

Bugün çok karamsarım. Bu hafta yaşananları hazmetmem lazım.

İYİ Kİ DOĞDUN ATAKAN...

Günün en güzel kısmı ailemizin başarılı muhabiri Atakan Başpehlivan'ın doğum gününü kutlamaktı. Nice yıllara... Hep beraber mutlu günlere... Perşembe günü de kıvırcık saçlı muhabirimiz Begüm Mol'un doğum gününü kutlayacağız.

Sevgiyle kalın!