Son Mühür TV’de yayınlanan Hasan Tahsin Kocabaş ile Gündem Yorum programına bugün 27. Dönem CHP İzmir Milletvekili/Gazeteci Atila Sertel konuk oldu. Sertel gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
CHP İzmir Milletvekili/Gazeteci Atila Sertel, halihazırda gazetecilik yaptığını söylerken, bir kitap yazarak meclisi konu edinmek istediğini dile getirdi. Bu kitap hakkında bazı bilgi ve belgeleri topladığını ifade etti.
Tarihi Asansörün Yüksel Çakmur döneminde Dario Moreno Sokağı'ndaki sokakla sınırlı restorasyonla birlikte bir tadilat daha geçirmiş ve 20 Haziran 1993'te hizmete açılmıştı. Atila Sertel bu konu hakkında şu ifadeleri kullandı:
Tarihi Asansör
‘Asansör çökmek üzereydi, orayı demir çelik desteğiyle ayağa kaldırdı Sayın Başkan ve tekrar inşa etti. O asansörün yapılma amacı ulaşımdı. Teleferik de bir dönem fuhuş ve mafyanın eline geçmişti. Yüksel Bey bir gün beni çağırdı, dedi ki ‘Yarın sana asansörle ilgili gazetecilerden soru gelirse bilmiyorum dersin’ Yüksel bey orayı o gece yarısı dozerle yerle bir etti, düzledi, Mahkeme çok uzun sürdü ama bir şey olmadı. Binlerce İzmirli orada güzel saatler geçirdi.
Usta gazeteci Hasa Tahsin Kocabaş’ın ‘Aynı partiden belediye başkanları birbirine düşman ve bu durum personele de sirayet etti. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna Atila Sertel şu şekilde cevap verdi:
‘Geçmişteki yapılanları yok saymak ya da kötülemek bize yakışmaz’
Rekabet olur, iyiliğe ve güzelliğe doğru olur. Ben daha iyisini yapacağım dersin fakat geçmişteki yapılanları yok saymak ya da kötülemek bize yakışmaz. Bu doğru değil. Aziz Bey en uzun süre başkanlık yapan abimiz. Ki zaman zaman ben de eleştirdim. Ama yapılan iyi işleri görmemiz lazım. Örneğin Türkiye'de en çok arıtma tesisinin olduğu yer, organik tarımın en etkili yerİ, tarımsal kalkınmanın en doruğa ulaştığı yer İzmir'dir. İzmir yaşanacak kentlerin başında gelir.
‘Yapılan iyi işleri ayırmak, kötü işlerin üzerine yürümek lazım’
Bizim kendi aramızdaki birlikteliğin ve geçmişteki belediye başkanının övülerek ortaya çıkarılması partimize katkı koyar. Eğer siz hepsini bozup yeniden bir şey yapacağım derseniz çok kötü olur. Yapılan iyi işleri ayırmak, kötü işlerin üzerine yürümek lazım.'
Buca Belediye Başkanı Görkem Duman
Buca Belediye Başkanı Görkem Duman’ın seçilme sürecini çok yakından takip ettiğini dile getiren Atila Sertel, kendisinin sakin, herkesi dinleyen ve kararlı bir duruşu olduğunu ifade etti. Seçim sürecinde İl başkanının kendisini Buca koordinasyonunun başına yollamak istediğini ve kabul ettiğini belirten Sertel, seçim sürecinde Buca’da 1,5 aya yakın bir süre çalışma yürüttüğünü ifade etti. Sertel 1,5 aylık süreci şu şekilde anlattı:
‘Biz, ‘Hangi mahallede zayıfız?’ sorusunu biliyorduk’
‘Ben halkla olan temasa ve zayıf olduğumuz noktalara baktım. 25 kişilik bir telefon ekibi kurdum ve Buca halkını arattırmaya başladık. Buca’da 18 bin kişiye ulaştık. Biz, ‘Hangi mahallede zayıfız?’ sorusunu biliyorduk ve o mahallelere yöneldik.
‘Parti tabanında seçimi kaybedeceğimize dair bir görüş vardı’
Gördüm ki Görkem Duman kabul görmüş toplum tarafından. O dönemde Görkem Duman halkla birebir temastaydı. Ne kadar kişinin elini sıkarsa o kadar etkili olduğunu gördüm. Seçimi kazanacağımızı gördüm. Ama parti tabanında seçimi kaybedeceğimize dair bir görüş vardı. Özellikle partili olup parti adayında benim adayım niye atanmadı diye çalışanlar vardı. Onlarla görüştük ikna etmeye çalıştık. Kimini ettik kimini edemedik önemli değil.
‘Sokağa çıkınca ve birebir temas kurunca seçimi kazanıp kazanmayacağınızı görüyorsunuz’
Diğer ilçelerde mesela İrfan, kazanma noktasında tehlikeli görünüyordu. Ben onun öyle olmadığını gördüm. Sokağa çıkınca ve birebir temas kurunca seçimi kazanıp kazanmayacağınızı görüyorsunuz. Biz tabi tecrübeliyiz, mesela şöyle; ben insanın gözünün içine baktığımda gözünü kaçırıyorsa o bizden kaçıyor demektir. Gözü ışıldıyorsa o bizledir. Esnafta da diğer kesimlerde de ilgiyi görünce burası da geliyor dedim.
Bornova’da hiç endişem yoktu çünkü siyaseten iyi bir çizgide. Ömer Eşki genelde Bornova belediyesinin içinden çıkan hem de gençlik kollarından geldiği için örgütü de mahalleleri de biliyordu. İki yerde sıkıntı yaşadık biz bir Dikili iki Selçuk. Orada da bizim içimizden çıkan ve bağımsız olarak adayların zorlamasıydı.
‘Özgür Özel'in sarı kart hikayesi tuttu ve çok doğru bakıştı’
Atila Sertel, seçim sürecinde CHP’nin başarısı hakkında, ‘Önemli olan şu, vatandaşta bıçak kemiğe dayandı ve bir ders vermek istedi. Özgür Özel'in sarı kart hikayesi tuttu ve çok doğru bakıştı’ dedi.
‘Yeni nesil AK Parti’ye oy atmıyor’
27. Dönem CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, AK Parti’nin yeni nesli kazanamadığını ifade etti ve ekledi:
Yeni nesil AK Parti’ye oy atmıyor. Gençlerde yoklar. Bu Türkiye’nin geleceğine ilişkin umudun işaretleri. Ben Türkiye’den hem umutluyum hem de umutsuzluğum var. Çünkü gençler Türkiye’den umudu kesmişler ve ülkeden gitmek istiyor. Afganistan,Suriye’ye gitmek değil bu. Gençler Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği rota olan çağdaş medeniyetler seviyesine gitmek istiyor. Demokrasi istiyor, özgürlük, çalışan hakkı yapısının olduğu yerleri istiyor. Burası neresi Avrupa ya da Amerika.
CHP hala Atatürk’ün kurduğu parti mi?
Sertel, 'CHP'nin hala Atatürk'ün kurduğu parti mi?' sorusuna şu şekilde cevap verdi:
'Tabii ki. Genel Başkan Özgür Özel 'Burası kimseye ait bir koltuk değil. Ana kucağına gelin' diyor. Söylemlere bakın. Mustafa Kemal Atatürk meclisi kurarken insanları ayırmamış, işte Kemalizmin ruhu o ulus devlet. 'Ne mutlu Türküm' derken, ne mutlu Türk olana dememiş, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını kabul eden, bölünmez vatan içerisinde herkesin adil yaşadığı bir ülkeyi hedeflemiş. Kim ayrıştırıyor bizi ? Bizim böyle bir hedefimiz olabilir mi ? Olmaz.
Atatürk sadece CHP'lilerin lideri değil, aynı zamanda Türkiye'nin kurucusudur. Bütün coğrafyanın kabul ettiği büyük bir dehadır, önderdir. Bugün ona karşı çıkan yüzde 3-5’lik tarikat zincirlerine sormak lazım; Türkiye'de özgürlük olmasaydı ibadet yapmak mümkün müydü? O hakaret edenlerin soyunun bu Türklükle, bu coğrafya ile alakası yok.
Özgür Özel'in iletişim çabaları Türkiye'ye yarar mı ?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in iletişim çabaları hakkında konuşan Atila Sertel bu çabaların tek taraflı olmaması ferektiğini vurguladı. Sertel: 'Özgür Özel'den gelen çabaların karşılık bulması lazım. Siz ne kadar iyi anlatırsanız anlatın sizin anlattığınız karşıdakinin anlattığı kadardır. Özgür Özel, 'Bu ülkeye zarar vermeyelim, kavga temeli siyaset olmasın' diyor.
'Siyaset çözüm üretme sanatıdır'
Siyaset çözüm üretme sanatıdır ve Özgür Özel bunu yapmaya çalışıyor. Şunu yapmamak lazım; Türkiyede 22 yıldır ağır bir fatura var. Milyonlarca insan açlık ve sefaletin doruk noktasına gitmiş. Tarım gitmiş, eğitim gitmiş, turizm gelir getirmiyor, Türk Lirası değerini kaybetmiş, cezaevleri aydınlarla doldurulmuş, hala olmayan darbenin sanıkları diye Çetin Doğan gibi bir insanı cezaevinde tutmuşsunuz.
‘Özgür Özel iktidara hazırlanırken, karşıtlık politikasından beslenenleri kırıyor’
Bunun meşrulaştırılmaması ve söylenmesi lazım. Özgür Özel bunu söylüyor. Bir yandan toplumla olan diyaloğu yükseltmek bir yandan da iktidara hazırlanmak lazım. Özgür özel iktidara hazırlanırken karşıtlık politikasından beslenenleri kırıyor' ifadelerini kullandı.
'Besleme basın'
Türkiye'de basın hakkında konuşan Sertel, 'Sen bana yağcılık yaparsan ben seni beslerim' sistemi kurdular' derken 'Besleme basın' benzetmesi yaptı. Gazetecilerin aykırı söz söylemesi gerektiğini ve bunun gerekli olduğunu vurgulayan Atila Sertel, 'Gazeteci doğru bildiğini söylemezse gazeteci olmaz' dedi. Basının eleştirilerine kızanlar olduğunu ifade eden Sertel, 'Bu eleştirinin neresini düzelteyim diyenler kazanır' ifadelerini kullandı.
Yerel medya için yapılması gerekenler için önerilerde bulunan Atila Sertel; İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve başkanımız Dilek Gappi önderliğinde yerel medyanı güçlenmesi için çağrıda bulunması lazım. Yerel medyaya en azından belli dönemlerde konuk olarak onların izlenmesi noktasında da belediye başkanlarının görevi olduğunu düşünüyorum' dedi.
Belediye başkanlarının çevresini yağcı ve yalaka bir tabaka ile överse asla başarılı olamaz
27. Dönem CHP İzmir Milletvekili belediye başkanlarının dikkat etmesi gereken hususlara değinirken, 'Herkes bir insanı överse o insan yolunu şaşırır. Belediye başkanının en çok dikkat etmesi gereken husus şu: Çevresini yağcı ve yalaka bir tabaka ile överse asla başarılı olamaz. Doğruyu söyleyeni de yanlarında tutmaları lazım' dedi.
'Ben hayatım boyunca sokakta oldum'
Atila Sertel 'Ben hayatım boyunca sokakta oldum. Gazeteciydim, sokaktaydım, hiç sırça köşklere gitmedim. Vekilken de sokaktaydım, sokaktaki vekil oldum. Şimdi gazeteciyim yine sokaktayım. Ben sokağın sesini dinliyorum. Sokaktaki insan, eğriye doğru doğruya eğri diyenler var onu görüyorum' şeklinde konuştu.
