Kemal Kamburoğlu’nun sunduğu Hayatın Nabzı programının bu haftaki stüdyo konuğu Doç. Dr. Elçin Yılmaz oldu. Programın nabzı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 104. yılını kutladığımız bu haftada, Ulusal Egemenlik kavramı, Mustafa Kemal Atatürk'ün egemenliğe verdiği önem, günümüz koşullarında egemenliğin önemi konusu üzerinde attı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hem de Ulusal Egemenlik haftası o nedenle Ulusal Egemenlik kavramının hem geçmişte hem günümüzde ne kadar önemli olduğunun altı çizildi.

"Başka bir yıldız doğmaya başladı, bu yıldız 'Türkçülük' bilinci"

Özellikle 1911'de Trablusgarp Savaşı'nın başlamasıyla birlikte ve arkasından gerçekleşen 1913-1914 Balkan Savaşları'nın yaşattığı toprak kayıpları ülkede derin bir travmaya neden oldu," diyen Yılmaz, " Bizim için 81 il nasıl vatan toprağı ise o dönem Osmanlı Devleti için de halkı içinde Balkan toprakları bizim için vatandı. Selanik, Manastır, Balkan topraklarındaki şehirlerin elimizden gitmesi çok büyük bir travmaya yol açtı. Devleti kurtarmaya yönelik oluşturulan, Osmanlıcılık, İslamcılık gibi ideolojilerin aslında işe yaramadığı fark edildi. Başka bir yıldız doğmaya başladı, bu yıldız Türkçülük bilinci, Türkçülük anlayışı doğmaya başladı.” Bu bilinçlenmeyle beraberinde gelen sorunların devletin kan kaybettiğini düşünmesi üzerine kurtuluş çareleri yaratmaya yöneltti Osmanlı Devleti'ni" dedi.

Whatsapp Image 2024 04 25 At 12.03.27

Çanakkale geçilemedi| "Çanakkale Kara Savaşları'nın başladığı gün bugün" 

Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını, gazi ve şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz, Çanakkale Kara Savaşlarının 109 yıl önce başladığı gün bu güne vurgu yapan Yılmaz,” Orada büyük bir mücadele verildi 1. Dünya Savaşı içerisinde, hem deniz hem kara yoluyla yapılan saldırılarda ve başta Mustafa Kemal Atatürk sayesinde Çanakkale’de büyük bir destan yazıldı. Düşman kuvvetlerinin İstanbul’a gelmesi dolayısıyla Osmanlı Devleti’ni ele geçirme hayali ertelenmiş oldu. Çanakkale geçilemedi. Burada çok önemli bir mücadele var” ifadesinde bulundu.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk milletine verdiği umut, güç ve ayağa kalkma mücadelesine vurgu yapan Yılmaz, Atatürk’ün sözleri ile ulusun değişmez bütünlüğünü şu sözlerle ifade etti: “ Atatürk; Kokmayın! der. ‘En az bizim kadar İngilizler de yorgun karşınızdaki düşman yenilmez değildir, bakın nasıl Çanakkale’de yendik onları yine yeneceğiz, yine onları topraklarımızdan kovacağız’ diyerek yenilmez denilen orduların yenilebileceğini, Türk ordusunun azmi karşısında, Türk milletinin ayağa kalkmasının karşısında yenilebileceğini vurgular."

Beraberinde Mustafa Kemal'in 'Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır.' sözünü hatırlatan ve umudunuzu kaybetmemenizi dileyen ifadelerle devam eden Yılmaz, bu sözün her zaman önemli bir prensip olduğunu söyledi.

Whatsapp Image 2024 04 25 At 12.03.27 (3)

Meclis açılırken Türkiye’deki genel görünüm nasıldı?

“Bir tarafta işgaller yer yer başlıyor sonra bütün Anadolu’yu kapsayacak şekilde genişliyor.Bu durumda halk çok çaresiz ve özellikle o dönemin padişahı Vahdettin’in kendisinin çoğunlukla işbaşına getirmiş olduğu hükümetler özellikle damat Ferit Paşa hükümetinin işgaller karşısındaki tutumu halkı çok perişan ve çaresiz bırakıyor. Bu nedenle hemen hemen her bölgede her ilimizde Müdâfaa-i Hukuk dernekleri cemiyetler kuruluyor halk silahlanmaya ve örgütlenmeye başlıyor. Kurtuluş Savaşı’nı 19 Mayıs 1919’da başlatıyoruz. Fakat Mustafa Kemal henüz Adana’dayken 1918 yılında oradaki kentin ileri gelenleri ile görüşmeler yapıyor. Daha o zamandan Atatürk kafasında kurtuluşu planlıyor. Memleketine, milletine sevdalı, ben düşmanla yapamam diyen insanlar sayesinde bu memleket kurtarıldı. Bir avuç insan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk tam bağımsızlık sloganıyla işe koyuluyorlar ve 23 Nisan 1920'de de çok büyük bir fırsat ele geçiriliyor ve Atatürk, her şeyden önce milli egemenlik anlayışının artık somut bir örneği olarak karşımıza çıkıyor”

Demografik yapıların bozulması ulus yapısını bozabilir diye bir düşünce var?

"Burada önemli olan milli egemenlik dediğimiz zaman sadece milletin kendi kaderini kendi tayin etmesi seçimler vasıtasıyla demokratik haklarını kullanması değil milli egemenliğin ana hatlarından bir tanesi milli bağımsızlıktır. Osmanlı devleti çöküşü çok önemli rol oynamıştır. Nutuk un her karışına bakın milli egemenliği görürsünüz bir tarafından da milli bağımsızlığı sürekli ifade etmiştir. Barışçı bir yaklaşım sergilenmiştir Atatürk döneminden itibaren iç politikada. Fakat bu hiçbir zaman güvenliğimizi tehdit edici duruma getirilmesi müsaade edilmemiştir. Kendi devletimizin sınırları içerisinde demografik yapıyı bağımsızlığımıza tehdit oluşturmayacak şekilde şekillendirmesi tabii ki çok önemli. Siyasi çıkarları olmadığı sürece herhangi bir kavramı da seve seve kabul ederiz."

Whatsapp Image 2024 04 25 At 12.03.27 (1)

Atatürk’ün Ulusal Egemenliğe verdiği önem

Atatürk'ün milliyetçiliğinin ırkçı olmadığını vurgulayan Kamburoğlu, Atatürk milliyetçiliğinin zemininde  etnik köken yatan bir milliyetçilik olduğunu belirtti. Türkiye Cumhuriyeti'ne, Türk Bayrağı'na ve İstiklal Marşı'na bağlı olan herkesin ülkenin birinci sınıf vatandaşı olduğunu belirten Kamburoğlu, 'Irkı, dili, dini ne olursa olsun, ülke birliğinin burada ortaya çıktığını' ifade etti."

"Atatürk, halkını çok iyi tanıyan, özelliklerini ve ihtiyaçlarını bilen bir insan"

Devrimlerin başarılı bir şekilde gerçekleştirildiği, yeni toplumların yaratılması ve cumhuriyetin kuruluşu sürecine değinen Yılmaz, Atatürk'ün halkını çok iyi tanıyan, halkının özelliklerini ve ihtiyaçlarını bilen bir insan olduğunu söyledi. Ulus ve ülkü bilincinin önemine dikkat çekerek, "Öğrencilerimize hep şunu anlatıyorum cumhuriyet kuruluyor arasında her alanda gerçekleştirilen devrimler var yeni toplumlar yaratılıyor ve bunların hepsi başarılı oluyor. Ekonomi kültür sanat alanında entelektüel birikimin çok okumuş olmasının, gecelerce uyumadan o kitabı okuduğunu biliyoruz. Halkını çok iyi tanıyan halkının özelliklerini ihtiyaçlarını çok iyi bilen gereksinimlerini çok iyi bilen halkın neye reaksiyon vereceğini neyi kabul etmeyeceğini bilen bir insan" ifadesini kullandı.

Atatürk'ün dil devrimini önceden kafasında oluşturduğunu vurgulayan Yılmaz, eğitimle ilgili sözlerin günümüz açısından daha derinlemesine incelenmesi gerektiğini ifade etti. Üniversite reformu içerisindeki önemli ifadelerin günümüzde de değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğünü belirterek sözlerini noktaladı. 

Sinan Ateş cinayeti dosyası derinleşiyor: Konum bilgisini komiser vermiş! Sinan Ateş cinayeti dosyası derinleşiyor: Konum bilgisini komiser vermiş!

"Bugün bile günümüzde bile hala en saygın kurumlarımız arasında Türk Dil Kurumunun kurulması, dil tarih, coğrafya derslerinin kurulması, Türk Devriminin büyük bir başarısı olarak tarihe geçmiştir.

Savaş cephesinde cilt cilt sözlük okuyan bir Atatürk’ten bahsediyoruz o zamanlar dil devrimini kafasında oluşturduğunu görüyoruz.

Eğitimle ilgi sözleri ve ifadelerinin çok daha irdelenmesi gerektiğini düşünüyorum günümüz açısından, çok değerli ifadeler var çünkü. Üniversite reformu içerisinde de çok önemli ifadeler var. Günümüzde de değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum."

Kaynak: Haber Merkezi