GÜNDEM HABERLERİ

Arda Güler'in kramponları artık müzede!

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde bulunan ve Doç. Dr. Nurettin Akçakale tarafından 2012'de kurulan 'Yaşayan Ayakkabı Müzesi', koleksiyonunu Real Madrid'in genç yıldızı Arda Güler'in kramponlarıyla zenginleştirdi.

Abone Ol

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gerede Meslek Yüksekokulu'nda bulunan eşsiz 'Yaşayan Ayakkabı Müzesi', koleksiyonuna Real Madrid'in genç yıldızı Arda Güler'in kramponlarını ekledi. Güler, kramponlarını gönderirken "Bu kıymetli müzeye katkı sunmak bir Bolulu olarak beni çok mutlu edecektir" notunu düştü.

Müzenin kuruluşu ve eşsiz koleksiyonu

2012 yılında Doç. Dr. Nurettin Akçakale tarafından kurulan 'Yaşayan Ayakkabı Müzesi', sanat, iş ve spor dünyasının önde gelen isimlerine ait ayakkabıları sergileyen özel bir konsept sunuyor. Bugüne kadar koleksiyonunda 250'den fazla ayakkabıya ev sahipliği yapan müzede, "dünyanın en uzun insanı" Sultan Kösen'in 60 numara ayakkabısından, şehit Eren Bülbül'ün kara lastiklerine kadar birçok dikkat çekici parça bulunuyor.

Müzede yer alan diğer ünlü isimler arasında Erkan Yolaç, Ahmet Kaya, Neşe Karaböcek, Nilüfer, Kenan Işık, Hidayet Türkoğlu, Rüştü Reçber, Rifat Hisarcıklıoğlu, Sinan Şamil Sam, Kartal Tibet, Mete Gazoz, Garo Mafyan, Mehmet Ali Birand, Belkıs Akkale ve Münir Özkul gibi sanatçı, sporcu ve iş insanları yer alıyor. Tüm vitrinleri dolu olan müze, sürekli yeni bağışlarla büyümeye devam ediyor.

"Dünyada bu tarzda bir müze yok"

Müzenin kurucusu Doç. Dr. Akçakale, 'Yaşayan Ayakkabı Müzesi'nin dünyadaki benzerlerinden ayrıldığını belirtiyor. Akçakale, "Ben dünyada birçok ayakkabı müzesi gezdim, bu tür, bu tarzda bir müze yok. Müze denildiğinde daha çok böyle eski, artık, tarih olmuş eşyalar sergileniyor. Bizim müze biraz farklı. Bir yaşamdan, hayatta olan insanlardan veya vefat etmişse yakınlarından ayakkabı alıyoruz" ifadelerine yer verdi.

Akçakale, müzenin şu anda çok kıymetli olduğunu ancak ileride daha da değerleneceğini düşündüğünü belirtti. Arda Güler'in Bolulu olması sebebiyle dayısı aracılığıyla kendisine ulaştıklarını ve sadece bir hafta içinde kramponların müzeye ulaştığını da sözlerine ekledi.