Anayasa Mahkemesi, 22 Şubat 2024 tarihli ve 2023/116 Esas, 2024/56 Karar sayılı kararıyla, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinin dördüncü fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğuna karar verdi. Bu karar, evlilik birliğinin temelinden sarsılması halinde boşanma şartları ve aile bireylerinin korunması bakımından önemli bir dönüm noktasıdır.
Kararda neler değişti?
Anayasa Mahkemesi, itiraz konusu kuralın, evlilik birliğinin temelinden sarsılması halinde boşanma için gerekli olan en az bir yıl süreyi, 3 yıla çıkardığını ve bu durumun Anayasa'nın 5., 12., 14., 17. ve 41. maddelerine aykırı olduğunu tespit etti.
Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeleri:
Aile birliğinin korunması: Anayasa Mahkemesi, ailenin toplumun temel taşı olduğunu ve korunması gerektiğini vurguladı. Uzun süreli evliliklerin istikrarını ve aile birliğinin korunmasını sağlamak için, boşanma şartlarının zorlaştırılmaması gerektiğine kanaat getirildi.
Kadın ve erkek eşitliği: Mahkeme ayrıca, itiraz konusu kuralın, eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ve kadınların aleyhine sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Uzun süreli evliliklerde, özellikle maddi açıdan dezavantajlı durumda olan kadınlar, boşanmaktan çekinebilir ve bu durum hak ihlallerine yol açabilir.
Çocukların korunması: Mahkeme, kararında çocukların korunmasının da önemli bir etken olduğunu vurguladı. Uzun süreli evliliklerde çocuklar, boşanmadan daha fazla etkilenebilir ve bu durum psikolojik sorunlara yol açabilir.
Kararın sonuçları:
Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı ile birlikte, evlilik birliğinin temelinden sarsılması halinde boşanma için gerekli olan süre 3 yıla çıkarıldı. Bu durum, boşanma davalarının daha uzun sürmesine ve ailelerin daha fazla çaba göstermesine neden olabilir.
Kararın önemi:
Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı, aile hukuku ve boşanma davaları açısından önemli bir emsal teşkil etmektedir. Bu karar ile birlikte, aile birliğinin korunması, eşitlik ilkesi ve çocukların korunması gözetilmiş ve boşanma şartları yeniden düzenlenmiştir.
