“Ne adamlar gördüm üzerinde elbise yok, ne elbiseler gördüm içinde adam yok” bu sözü bir yere not edin. Çünkü önümüzdeki yerel seçimlerin tarihe kaydedileceği kodlardan biridir bu söz. Tabii nepotizm, cehalet, kibir ve kompleksli duygularla da anılacak ileride 2024 mart yerel seçimleri. Ne kadar “yerel” olduğu da büyük muamma. 

Shani Louk kimdir? Shani Louk olayı nedir? Shani Louk kimdir? Shani Louk olayı nedir?

Bugünkü 90 saniyeyi biraz kendime ayırdım. Zira 56 yıllık yaşamımda, 30 küsur yıllık gazeteciliğimde ve hatta 8 buçuk yıllık belediyeciliğimde her şeyi yaşamıştım ama bugünlerde yaşadıklarım tam şoke etti beni. 

Başta CHP… İnanın şok geçiriyorum. Bildiğim CHP gitmiş de yerine bambaşka ve kibir dolu bir CHP gelmiş. Asla eleştiri kabul etmeyen, eleştireni hemen ötekileştiren, eleştireni muhatap almadan başka kanallardan itibar katilliğine soyunan, kendi kuruluş ayarlarını bilmeyen, yok saymacı ve içinde adam olmayan elbiselerle hemhal olan bir parti hatta aşiret haline gelmiş. İlçe adaylarının çoğu kibrin kuytusunda debeleniyor açıkça. Üstelik CHP adaylarına adeta soytarılığı taraftarlık sayan çıkarcı bir güruhun uydurduğu iftiralarla İzmir’in evlatlarını “onun adamı bunun adamı” diye yaftalıyorlar.  CHP acaba eleştirdikleri gibi mi olmuş artık? 

Ben kimsenin adamı olmadım olmayacağım. Adam olarak yaşıyorum adam olarak gideceğim bu dünyadan. Hatalarımla, günahlarımla ama başı dik yaşıyorum. Mesleğimin unutulmuş ve yozlaştırılmış erdemlerini kendime ilke seçtim. Taraf olsam da objektifliği yolum saydım.  Bu arada bana her zaman ağabeylik yapan, gerçek CHP’li gerçek demokrat Sırrı Aydoğan’ı rahmetle anıyorum, onu çok arayacağım çok. 

Bu konuya devam edeceğim. Cemil Tugay’a da açık bir seslenişim olacak pazartesi ve inadına haykırıyorum ne mutlu Türküm diyene…

Editör: Murat BAŞARAN