Raporun öne çıkan eleştirileri:

  • Seçim Özgürlüğü: Mayıs ayındaki seçimlerde toplanma, örgütlenme ve ifade özgürlüklerine getirilen kısıtlamaların, insan hakları ihlalleri arasında sayılması.
  • Yargı Bağımsızlığı: Yargının bağımsızlığıyla ilgili ciddi sorunlara işaret edilmesi ve Osman Kavala davası örnek gösterilmesi.
  • Siyasi Tutuklular: Can Atalay gibi siyasi tutuklulara ve Kürt illerine kayyum atanmasına tepki gösterilmesi.
  • Gazetecilere ve STK'lara Yönelik Baskılar: Gazetecilere yönelik şiddet ve tehditler, sansür, ifade ve medya özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar, STK'ları kısıtlayıcı yasalar gibi konularda endişeler dile getirilmesi.
  • Terörle Mücadele Operasyonları: Terörle mücadele operasyonlarında sivil ölümlere ilişkin soruşturmaların yetersizliği eleştirilmesi.
  • Sınır Ötesi Baskılar: Fethullah Gülen ve PKK mensuplarına yönelik yurtdışında gerçekleştirilen şiddet eylemlerine dikkat çekilmesi.

Dışişleri Bakanlığı'nın tepkisi:

Dışişleri Bakanlığı, raporda yer alan iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu savundu. Türkiye'nin demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerine bağlılığını vurgulayan Bakanlık, rapordan "kaynağı belirsiz iddialar ve terör örgütleriyle iltisaklı çevrelerin söylemleri" ile hazırlandığı şeklinde bahsetti. Ayrıca Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarının raporda yeterince eleştirilmemesi de eleştirildi.

Mansur Yavaş kendisinin ve eşinin mal varlığı belediye binasına astı! Belediye borçları mal varlıklar hepsi açığa çıktı Mansur Yavaş kendisinin ve eşinin mal varlığı belediye binasına astı! Belediye borçları mal varlıklar hepsi açığa çıktı

Uluslararası Af Örgütü'nden de eleştiriler:

Uluslararası Af Örgütü'nün 2023 yılı raporunda da Türkiye'deki insan hakları ihlalleri ele alındı. Raporda, insan hakları savunucularına, gazetecilere ve muhalif siyasetçilere yönelik soruşturmalar ve mahkumiyetlerin devam ettiği, terörle mücadele ve dezenformasyon yasalarının ifade özgürlüğünü sınırlamak için kullanıldığı belirtildi.

Kaynak: HABER MERKEZİ