İzmir Vakfı çatısı altında kurulan İzmir Sinema Ofisi'nin Alsancak'ta bulunan binası hizmete açıldı.

"İzmir Türkiye'nin Hollywood'u olma yolunda mı?" sorusuna cevap veren Soyer, "Benim iddiam değil. Bundan 2 bin 500 yıl önce Teos Antik Kenti dünyanın bütün sanatçılarına ev sahipliği yapmış. Ve tarihte ilk kez aktörler birliği İzmir'de kurulmuş. Biz iade-i itibar peşindeyiz. Yeni bir iddiamız yok" dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in katılım gösterdiği törende Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe, İzmir Sinema Ofisi Proje Sorumlusu Yusuf Saygı, Sinema Ofisi Koordinatörü Gülen Saygı, bürokratlar, meclis üyeleri ve sinemasever de hazırda bulundu.

Nice film üretiminde katkı sağlayacak

Açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bugün İzmir Sinema Ofisi hizmet binasının ve aynı çatı altındaki turizm bilgilendirme ofisimizin açılışını yapmak üzere bir araya gelmenin mutluluğunu yaşıyorum. İlk günden bu yana İzmir’in yeni vizyonunu, bu şehrin tüm paydaşları ve İzmirliler ile birlikte hayata geçirmeyi önceliğimize koyduk. İzmir’de sürdürülebilir gelişim sağlamak adına yürüttüğümüz tüm çalışmalarda ortaklıklar kurmanın gücüne inandık. İzmir Vakfı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Ortak Hizmet Projesi olarak hayata geçirdiğimiz, İzmir’deki pek çok paydaş ile yol yürüdüğümüz Sinema İzmir çalışmaları, tam da bu ortak güçten beslenen ve bugün bizleri bir araya getiren önemli bir ürüne dönüştü. Bugün, sinemacılara kapılarını açarak nice filmler üretilmesine katkı sunacak olan İzmir Sinema Ofisi binamızı hizmete alıyoruz. ‘Filminizi İzmir’de çekmek için artık çok iyi bir sebebiniz var!’ sloganıyla adım adım ilerlediğimiz bu yolda İzmir Sinema Ofisi, filmlerini İzmir’de çeken ekipler için kolaylaştırıcı bir irtibat noktası oldu. Senaryolarına uygun mekânları keşfetmeleri için yönetmenlere rehberlik edildi ve böylece saklı kalmış güzelliklerimiz, ekranlara taşındı. Prodüksiyon sürecinde ihtiyaç duyulan konaklama, catering ve lojistik hizmetler için aranan desteklerin bulunması ve iş ortaklıklarının kurulması konusunda bağlantılar sağlandı” ifadelerini kullandı.

"İzmir'e önemli katkılarda bulunacak"
Sektörün İzmir’deki ihtiyaçlarına cevap verebilme noktasında iddialı olduklarını vurgulayan Soyer, “Bir fikrin, bir hayalin serpilip gelişmesiyle bir hikâye şekilleniyor; hayalleri ortaklaşan insanlar birbirini buluyor ve özveriyle çalışmaya başlıyor. Hikâyenin ait olduğu bir evren kuruluyor ve seyircisiyle bir hayal paylaşabilmek için onlarca kişi binbir gayretle seferber oluyor. Teknolojinin, her geçen gün yenilenen imkânları devreye giriyor ve ortaya bir film çıkıyor. Seyircisine ulaşana kadar daha bir sürü başka macera… Biz, İzmir’de bu süreçlerin tamamında, sinemacılarla bir arada olmaya, sıkıştıkları yerlerde yardımlarına yetişmeye kararlıyız. Bu amaçla kurumsal kapasitemizi de, her geçen gün arttırma yönünde çaba sarf ediyoruz. Gururla söyleyebilirim ki, İzmir Sinema Ofisi’nde gerçekten yetkin ve fedakârca çalışan güçlü bir ekibimiz var. Sektörün İzmir’deki ihtiyaçlarına cevap verebilme yönünde iddiamızı ortaya koyuyoruz ve bu yöndeki adımları teker teker atacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Film Çekimlerini Kolaylaştırma Komisyonu’nun kurulması, Film Yapımlarına Destek Sağlanmasına İlişkin Yönetmeliğin oluşturulması için hazırlıklara başladık. İzmir Sinema Ofisimiz; bu uygulamaların gerek İzmir’deki diğer kurumlara, gerekse de ulusal çapta kültür politikalarına örnek olması amacıyla bu çalışmaları çok ilerilere taşıyacak bir kurum olarak görev yapacak. Bu bina, mekânsal olarak İzmir’e önemli bir katkı sağlayacak. Eğitimlere, söyleşilere, sektörel buluşmalara ev sahipliği yapacak. Örneğin Kırmızı Kadraj etkinliklerimiz olacak. Kadrajımıza aldığımız özel konular ve kıymetli isimlerin katılımlarıyla düzenleyeceğimiz etkinlikler ile hem sinema sektörü için hem de yaratıcı endüstrilerin şehrimizdeki gelişimi adına ufuk açıcı bir noktada yer almak istiyoruz” sözlerini aktardı.

"Kentimize hayırlı olsun"
İzmir Sinema Ofisi’nin sektördeki gençler, öğrenciler için müfredatın ötesine geçecekleri bir uygulama alanı ve laboratuvar ortamı olacağının altını çizen Soyer, “Tüm akademisyenlerimizi de buraya, öğrencileriyle burada buluşmaya davet ediyorum. Üniversitelerde veya sektörün içindeki parlak gençlerin; yaratıcılıklarını, dinamizm ve heyecanlarını başka bir kente giderek değil, İzmir’de kalarak katkıya dönüştürmelerini arzu ediyoruz. Onların şehrimizin kültür sanat yaşamına katkı sunmalarını sağlayacak imkânlar yaratmayı, kendimize görev biliyoruz. İzmir’in geleceğinde, refahının büyümesi adına bizleri heyecanlandıran çok güçlü bir potansiyel olduğunu görüyorum. Biz de payımıza düşen neyse onu yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Söz konusu sinema olunca, İzmir’i başrole taşımanın turizme sağlayacağı katkılar da bu işin cazibesinin bir diğer yanı tabii ki. Bu itibarla, önümüzdeki dönemde açmayı planladığımız Turizm Bilgilendirme Ofislerinin ilkini, İzmir Sinema Ofisi ile aynı çatı altında buluşturduk. Turizm bilgilendirme Ofisimizde bilgilendirici dökümanlar ile tanıtım filmleri olacak, yönlendirmeler yapılacak. Ayrıca İzmir’in kadim görsel kimliğinden esinlenilerek tasarlanan Made By İzmir ürünleri, turistlerin beğenisine sunulacak. Müthiş bir uyumla özverili biçimde gayret gösterdikleri için İzmir Sinema Ofisi ekibi ile Dış İlişkiler ve Turizm Daire Başkanlığımız çalışanlarına teşekkür ediyorum. Bu projelerin en etkili şekilde devam etmesi konusunda sizlere güvenim sonsuz. İzmir Sinema Ofisimiz, hayırlı uğurlu olsun” açıklamasını yaptı.

Soyer açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

"Tasarruf da edeceğiz işimizi de yapacağız!"

"Cumhurbaşkanlığı tasarruf tedbirleri  bu alandaki çalışmaları sekteye uğratır mı?" sorusunu yanıtlayan Soyer, "Sekteye uğratmaz. Tasarruf tedbirlerinin amacı tasarruf olmak zorunda. Yoksa bir vesayet rejimi kurmak olmamalı. Öyle olduğunu da düşünmüyoruz. Biz tasarruf etmeye devam edeceğiz. Tasarrufta bir sıkıntı yok. Ama işimizi yapmaya da devam edeceğiz" şeklinde konuştu.  

"İzmir için gücümüzü sonuna kadar kullanacağız"

Bütçe konusuna değinen Soyer, "Bütçe biraz arkadaşların çalışmasına bağlı. Bizim için sınırsız. İzmir deyince gücümüzü sonuna kadar kullanacağız. Yaratıcı endüstriler dediğimiz şey bu şehrin geleceği. Dizayn tasarım kenti yapmak istiyoruz. Kültür zirvesine ev sahipliği yapmak istiyoruz. Çok başlık var. Dolayısıyla sınırsız bir ufuk var. Onlar ne kadar yürürse biz o kadar yol açacağız" dedi.

"İstanbul ile niye mücadele verelim?"

"İstanbul'un sektörde liderliği var, nasıl mücadele edeceksiniz?" sorusu karşısında konuşan Soyer, "Niye mücadele edelim? Biz yol arkadaşıyız. Onların yürüdüğü yolla bizim yürüdüğümüz yol aynı yere çıkıyor. Onun için yol yürümeye devam edeceğiz" ifade etti.  

Kısa filmler için ne dedi?

Kısa film alanında İzmir'in zirvede olduğunun hatırlatılması sonrasında konuşan Soyer, "Bütün bunlar bu büyük endüstrinin parçalarıdır. Biz de her birinde rol almaya çalışacağız. İzmir'i başrole taşımaya çalışacağız. İstanbul gerçekten aynı yolda yürüyor,  biliyoruz. Ama İstanbul giderek sıkışıyor, daralıyor, zorlaşıyor. Daha pahalı, zor ve sıkıntılı. Orada bu endüstrinin sıkıştığını düşünüyoruz. Zaten biraz da bu nedenle İzmir'in önünü açmaya ihtiyaç var" şeklinde konuştu.

İzmir Hollywood olma yolunda mı?

"İzmir Türkiye'nin Hollywood'u olma yolunda mı?" sorusuna cevap veren Soyer, "Benim iddiam değil. Bundan 2 bin 500 yıl önce Teos Antik Kenti dünyanın bütün sanatçılarına ev sahipliği yapmış. Ve tarihte ilk kez aktörler birliği İzmir'de kurulmuş. Biz iade-i itibar peşindeyiz. Yeni bir iddiamız yok" dedi.  

Editör: TE Bilişim