2006 yılından bu yana yerel çeşitliliğin toplanması, çoğaltılması için Karaot Tohum Derneği
olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Karapınar; “Biz ekip olarak Türkiye’nin her
yerine olmak üzere yaklaşık 5,5 milyon kilometre yol yaptık. Bu köy gezilerinde şimdiye
kadar 25 bin üretici ile tohum, toprağın korunması, su kullanımı ile ilgili temaslarda
bulunuldu. Bunların bir bölümü ile de tohum için görüşüldü. Tohum için görüşülen ve tohum
aldığımız çiftçilerin neredeyse %95’i kadın olduğu için biz tohumlara atalık değil analık
tohum diyoruz” dedi.

Bir tohumun yerel bir çeşit olup olmadığına dair bilgiler paylaşan Karapınar; “Bizim gönüllü
ekiplerimiz var. Gönüllü ekiplerimiz tarafından köylerde bulunan tohumları, tohum
tanımlama formu ile kaydediliyor. Bu formda tohumun yerel adı, kaç yıldır aynı üreticiler
tarafından yetiştirildiği, çeşidin kimden ne şekilde günümüze ulaştığı, ne tür kullanıma uygun
olduğu, yıllar içerisinde oluşan değişiklikler var mı, yakında başka üreticiler tarafından
üretiliyor mu, bu tohumla yapılan özel bir ürün var mı gibi sorulardan oluşan form
dolduruluyor” dedi.

Üreticilerden alınan soruların cevabına göre kimlik kartları oluşturulduğunu belirten
Karapınar; “Kimlik kartına alınan tohumlar yedi yıl üst üste ekiliyor. Yedi yıl boyunca çeşitte
herhangi bir açılma, meyvede herhangi bir bozulma yoksa onu biz yerel çeşit olarak kabul
edip envanterimize işliyoruz. Daha sonra da o tohumun olmadığı bölgelerdeki üreticilere
dağıtılıyor. 1600’e yakın tohum çeşidimiz var” dedi.

Editör: TE Bilişim