Hıfsızsıha Enstitüsü geçmişte ne yapıyordu? Şimdi Neden Kapalı?

Şimdi orda şöyle bir giriş yapmakta fayda var neden buna ihtiyaç var. Dünya'da   bir çok ülke aşı çalışmaları, aşı geliştirme çabasında bir hayli mesafe kat edenler var.Bununla birlikte bizim ülkemizde bu çalışmayı yürütebilecek  potansiyel olan bir "Hıfsızıhha Enstitütümüz" vardı, şuan da biz yurtdışından gelecek aşıları beklemeye mahkum kalmış durumdayız. Her ne kadar  bazı üniversiteler de aşıyla ilgili bir takım çalışmalar yapıldı gündeme getirilsede  bunların Refik Saydam Hıfsıhha Enstitüsünün  tecrübe birikimi  itibariyle  yapabileceği çalışmalar düzeyinde olamayacağı iki iki daha dört.

"Ülkemizin aşı temini konusunda dışa bağımlılığını minumum seviyede tutuyordu"

Bakınız şimdi 1931 yılı verem aşısı üretimi, 1932 yılı serum üretimini devreye sokuyor dışarıdan serum ithali durduruluyor.1933 yılı kuduz aşısı üretimi , 1934 yılı çiçek aşısı üretimi, 1935 yılı Farmakoloji kurumu,1937 kuduz serumu, aşıdan sonra kuduz serumu,1942 tifüs aşısı ve akrep serumu, 1948 boğmaca aşısı , 1950 bakın önemli bir tarih influenza laboratuvarı burası DSÖ tarafından  uluslararası bölgesel eğitim influenza merkezi olarak tanınıyor.Türkiye'de böyle bir kurum var böyle bir birikim var bi de  influenza aşısı üretimi başlıyor.

Editör: TE Bilişim