Denizli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Ünal’ın İzmir ile Denizli’yi karşılaştıran sözleri gündeme damga vurdu. Mövenpick Otel’de düzenlenen eğitim seminerinin “Belediye Meclislerinin İşleyişinde Pratik Uygulamalar” konulu kısmında konuşan Genel Sekreter Ünal, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin AK Partili meclis üyeleri ve yerel yönetim başkanlığı birim yetkilileriyle bir araya geldi. Genel Sekreter Ünal, uzun yıllardır Denizli’de görev yaptığını vurgularken İzmir ile Denizli arasında mantalite (anlayış-düşünce) farkı olduğunu söyledi.

Genel Sekreter Ünal, “İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde işleyişi ben çok bilmiyorum. Sizler bunun içerisindesiniz. Denizli Büyükşehir Belediyesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin arasında mantalite farkı var. Bizde herkesi kucaklayan, dolayısıyla hizmet etme aşkı ile yola çıkmış bir ekip var. Bu böyle olunca, aynı şeylerde birleşilemiyor. Bu meclislerin çalışmasına da yansıyor” dedi.

DENİZLİ’YE BEKLERİZ
Kendisinin sadece belediye meclislerinin çalışması değil belediyelerin uygulamaları konusunda da deneyimli bir isim olduğunu anlatan Üna, “Benim 20 yıllık denetim hayatım, 14 yıllık belediye hayatım var. Denetim yapmak çok kolay, ancak hesap vermek veya icraatta bulunmak çok zor. İlk geldiğimiz yıllarda çok zorlanıyor insan. Hep denetim yönüyle baktığınızda iş yapamıyorsunuz. Epey bir zaman bunu zor bıraktık. Faydası şu oldu, hata yapmayı, mevzuata aykırı hareket etmeyi ve bu tür şeyleri engelliyordu. Ancak belediyenin yol almasını da yavaşlatıyorsun, başkana da fren oluyorsun. Sizleri de Denizli'ye meclisimize bekleriz. Bazen işleyiş nasıl anlatmak çok zor olabiliyor, yaşamak lazım” diye konuştu.

KATI ATIK BEDELİ ALMIYORUZ
Belediyelerin pandemi ve salgın döneminde önemli çalışmalar yaptığını anlatan Genel Sekreter Ünal, tarifeleri ilçe belediyeler tarafından belirlenen ve su faturalarına yansıyan katı atık bedellerinin alınmaması gibi bir yetkileri olduğunu söyledi. Önemli olanın vatandaşa ucuz su vermek olduğunu belirten Ünal, “Örneğin 31 Aralık 2021 tarihine kadar katı atık bedelinin alıp almama yetkisi var. Belediyeler gelir kapısı olarak gördüklerinden almak için uğraşıyor. Ben bunun için Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin su faturasını kullanıyorum. Vatandaş Bilmiyor ki bunu Merkezefendi Belediyesi gönderdi, Pamukkale Belediyesi gönderdi. Faturayı da direk bana kesiyor. Büyükşehir’in aldığını sanıyor. Bunun için biz bunu yıl sonuna kadar almayacağız, bunun için de çeşitli düzenlemeler yapılması için de tekliflerimiz de oldu. Özellikle çevre temizlik vergisi olarak alınması ya da farklı şekillerde değerlendirilmesi ile ilgili. Yerel idarelerde ücret belirleme, vergi almak, vergi koymak çok zor. Çünkü direk vatandaşa yansıyor, vatandaşta büyük tepki koyuyor. Bunlardan bir kısmı daha önce ilan reklam vergisi de dahil belediye meclislerinden belirleniyordu, şimdi o yetki alındı. O yetki artık Hazine ve Maliyet Bakanlığımızın kontrolünde olduğu için Cumhurbaşkanlığı kararları ya da Bakanlar Kurulu kararları ile yürüyor” diye konuştu.

“BUGÜNE KADAR DUYMADIM”
Genel Sekreter Ünal soru cevap şeklinde ilerleyen toplantıda ayrıca Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin meclisinden geçen kararlara karşı hukuki bir yola başvuran olmadığını söyledi. Ünal şu ifadeleri kullandı:

“Meclis kararlarımıza karşı, bugüne kadar hiç itiraz eden olmadı. Normalinde bazı belediyelerimizde meclislerde çoğunluk başkanın bulunduğu tarafta olmuyor. Başkanın istemediği karar geçebilir, başkanın istemediği geçmez diye bir şey olmamalı. Mevzuata aykırı bir karar varsa, mevzuata aykırı bir karar çıkarılmışsa, belediye başkanına bu hak tanınmıştır. Mevzuat diyor ki; bunu geri gönderebilir tekrar görüşülmesi için... Üye salt çoğunluğu ile yine ısrar edilirse o karar kesinleşir, buna karşı da dava açma hakkı var.  Bunu işleten var mı? Ben bugüne kadar duymadım.  Genelde zaten önceden kararlara ilişkin tüm görüşmeler yapılır, görüşmeler ile ilgili de tüm kararlar alınır, kararlar yazıldıktan sonra da başkanın onayı, meclis ve katip üyelerinin onayı sonrası valiye gönderilir… Valiye gönderilmeyen hiçbir meclis kararı yürürlüğe giremez.  Dolayısıyla, bazen şu gündeme geliyor; şu karar alındı yarın uygulayalım… Böyle bir şey yok.  Mevcutta da bu kesin olarak düzenlenmiş, bu düzenlenen karara da uymak zorunluluğu var”

Editör: TE Bilişim