Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de 9,3 milyon engelli vatandaş bulunuyor. Tekerlekli sandalyeli olduğumuz için imkansızlıklardan dolayı sosyalleşemiyoruz, bu sebeple dışarıda iki tane engelliyi yan yana görmenin pek de mümkün olmadığını söylemek istiyorum.

Sosyal alanlara bakıyorum, yokuz. Eğitim alanlarına bakıyorum, yokuz. İstihdam alanlarına bakıyorum, yokuz. Türkiye genelinde 9,3 milyon engelli varsa ve İstanbul’un nüfusunu 16 milyon olarak hesap edersek yüzde 12’si yaklaşık 2 milyon eder. Neredeyiz biz ? Sokakta, 2 milyon engelli, 2 tanesini zor görürsünüz . Bu nedenle önce bizlerin dışarıya çıkabilmeleri için uygun ortam sağlanması gerekiyor.

Toplu taşıma araçlarına yoğunluktan dolayı binilmesi zaten imkansız. Sokakta fiziki şartlarla, okulda-işte önyargılarla mücadele etmek zorunda kalıyoruz.

Asansöre binmek istiyorum, binemiyorum. Ya bozuk; ya da eli, ayağı tutanlar kullanıyor. Üstelik tersleniyoruz.

Tiyatroya ve sinemaya gidelim dediğimde merdivenler çıkıyor karşımıza.

Peki soruyorum size, bizler neden Özgür değiliz ? Biz neden engelleniyoruz ?

Arkadaşlarımla müzeye gittiğimde, asansör ve rampa olmadığı için kapıda beklemek zorunda kaldım. Bu durum beni içten, içe üzüyor. Yaşıtlarımdan farkım ne ?

Sadece İstanbul’da degil, tüm Türkiye’ye de bu durum aynı. Engelliler , evlere kapatılmak zorunda bırakılıyor. Türkiye’yi gezerken insanların bana şaşkınlıkla bakması bu yüzden. Çünkü ben %94 engele sahip bir insanım. Benim yerim kamp, yollar değil. Benim yerim insanlara göre dört duvar arası.

Pek çok sorununu söylemek isterim. Çözümü konusunda yetersiz kalındığını dile getirmek isterim, “ Bu Ülkede engelliler de var”

Ben Türkiye’yi gezerken, gittiğim şehirlerde ki; müzelere gitmek istiyorum. Ben sinemaya, tiyatroya gitmek istiyorum.

Ben 26 yaşımdayım ve yaşıtlarım gibi bir hayat istiyorum. Ben ve benim gibi hayata sahip arkadaşlarım engelli değil. Bizler engelleneniz..! Dilerim eşitlik, adalet ve özgürlük dolu bir ülkemiz olur...