CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in gündemin 'erken seçim' var. Sadece onlarda değil? Yaklaşık 1, 5 senedir kepenk kapatmak zorunda bırakılan esnafın, bir o kadar bitip tükenen müzisyenlerin, öğretmenlerin, öğrencilerin kısacası herkesin canı burnunda... Daha önce Ecevit'i erken seçime götüren bütün sebepler ve daha fazlası şimdinin Türkiye'sinde mevcutken şimdi neden hükümet 'erken seçim' bu kadar korkuyor. Buna Rahmetli Demirel'in o meşhur sözüyle yanıt veriyorum. 
"Tencere her hükümeti sallar"
Şu anda bir seçim olsa mevcut iktidar hezimete uğrayacağını bu nedenle çok iyi okuyan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, erken seçim istemekte haklı mı? Sonuna kadar... Her Salı yaptığı grup toplantılarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şöyle sesleniyor:  “Bir an önce seçime gitmeliyiz. Kimden kaçıyorsunuz? Milletten kaçılır mı? Sandığı koyacaksın, vatandaş seni istiyorsa yine koltuğa gelirsin.” 
Yukarıdaki sözlerde kinaye olduğu oldukça açık... Türkiye'de  erken seçime gidilecekse Bahçeli götürür. Ama MHP Genel Başkanı  Bahçeli bir süredir ısrarla erken seçimlerin olmayacağını savunuyor. Erken Seçim Profesörünün çağrısıyla, Türkiye yakın dönemde iki kez erken seçime gitti. Biri 03 Kasım 2002 seçimleri, diğeri 24 Haziran 2018 seçimleri. Her ikisinde de erken seçim sandığını milletin önüne Bahçeli getirdi. Fakat bu kez ağzını nedense bıçak açmıyor. 
Ufak bir olayla gelin hafızalarımızı tazeleyelim.. Türkiye'yi erken seçime götüren ve mevcut hükümeti deviren esnaf yazar kasa olayını herkes bilir. 
Yıl 2001.. Ülkede ekonomik buhran var..  Esnaf Ahmet Çakmak, Başbakanlık binasının merdivenlerinden dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in önüne yazar kasa fırlatarak Türk siyaset tarihinin sembollerinden biri haline geldi. Çakmak’ın o hareketi de Türk ekonomisinin yaşadığı krizi gözler önüne sermişti. Bugün  durum daha vahim.. Esnaf o günleri mumla arıyor. Doların yükselişini, ekonomik krizi, firmaların bir bir batmasını, ekonomik zorluk nedeniyle intihar eden vatandaşları, esnafın o dönemden daha zor durumlar yaşadığını gördük, bizzat yaşadık.
Ama tüm bunlar erken seçim kararı aldırmıyorsa, aldırmayacaksa pes artık...
Ya özgürlüklerimiz son buldu... Ya da durumu kanıksadık. Ülkece uyuştuk... Uyuşturulduk.. Ne diyelim... Sonumuz hayır olsun...
Ne demişler 'Krizle gelen krizle gider' ....