Aydın'da konuşan Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül şu ifadeleri kullandı;

Dağları yeşil, tepeleri yeşil,ovaları yeşil, efeler diyarı Aydın’ı sevgiyle, saygıyla 

ve muhabbetle selamlıyorum.

1946'lardan beri demokrasiye verdiğiniz destekten gurur duyuyorum. Ülkemize, demokrasiye büyük hizmetlerde bulunan merhum Adnan Menderes'i ve İsmet Sezgin Abimi rahmetle ve minnetle anıyorum.

Camiye, kışlaya, karakola, adliyeye, okula siyaset sokmadılar. Allah’ım onlardan razı olsun.

20 yıldır ülkeyi yönetenler çok iyi yönetiyoruz.Ekonomimiz şahlandı diyorlar. Ben de buradan soruyorum;madem çok iyi yönettiniz? Madem ekonomimiz şahlandı Aydın, Türkiye'nin en kalkınmış bölgesi idi. Aydın’a ne eklediniz?Aydın köylüsünün, Aydın çiftçisinin, ydınesnafının durumu 

İyiye mi gidiyor, kötüye mi gidiyor?Esnafın hali nasıl? Satış yapabiliyor mu? 

Sattığı malın yerine mal alabiliyor mu? Aydınlı kardeşim çocuğuna iş bulabiliyor mu? İşçiler, memurlar, emekliler aldıklarıyla geçinebiliyor mu?

Çiftçi ürettiğini satabiliyor mu? Sattığı zaman para kazanıyor mu?Bu cennet Aydın’da her şeyi üretme imkanımız varken, gıda ithal etmemize üzülüyorum.

Türkiye Değişim Partisi olarak, ülkemizi, gıdada dışa bağımlı olmaktan çıkaracak, kendine yeter hale getireceğiz.Çiftçinin elindeki ürünleri hem alacağız, 

Hem de emeğinin karşılığını vererek alacağız. Çiftçilerin bankalara, tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının faizlerini sıfırlayacağız.  Bunlar bizim çiftçimize sözümüzdür.Aydınımızı daha zengin, daha güçlü ve her alanda daha gelişmiş yapmak inşallah bize nasip olacak.

Türkiye ne yazık ki, özellikle son yıllarda, üretimi konuşmuyor,  işsizliği nasıl çözeceğini konuşmuyor,  yoksulluğu konuşmuyor. Bunları konuşması gereken, 

Aydının derdine çare bulması gereken, siyasetçilerdir,  milletvekilleridir.Onlar ne yapıyorlar? Bir daha nasıl seçilirim .Onun hesabını yapıyorlar. Buradan bir kez daha söylüyorum:İş, aş konuşmayan; tek derdi koltuk olan bu siyaset lobisinin alayını evlerine göndereceğim. Bu adaletsiz düzeni, bu bozuk düzeni bozacağım.Bu ülkenin en önemli meselesi;siyasetindüzelmesidir.  Siyaset düzelmeden hiçbir şey düzelmez.Parti içi demokrasi olmadan siyaset işlemez. Parti içi demokrasi neyle olur? Parti yöneticilerini, milletvekili adaylarını, belediye başkan adaylarını üyeler seçerse parti içi demokrasi olur.Biz TDP olarak öyle yapıyoruz.

Partiye kayıtlı tüm üyelerimiz 19 eylül’de kendi il merkezlerinde oylarını kullanacaklar. En çok oy alan 26 eylül’de yapacağımız Kurultay’da Genel Başkanlığa aday olacak. Biz delege ağalarının saltanatına son verdik. Neden biliyor musunuz?Delegeler parti içinde iktidar ister, üyeler partilerinin iktidara gelmesini ister. Delegenin seçtiği genel başkan olur, üyenin seçtiği başbakan…

Bu ülkede sağcılar, solcular, muhafazakarlar, milliyetçiler iktidar oldular. Ama sorunları çözemediler.Ne devleti işletebildiler,ne demokrasiyi işletebildiler, 

Ne ekonomiyi işletebildiler.Günlük tedbirlerle, siyasi kavgalarla zaman geçirdiler. Artık Türkiye’nin dayanacak gücü, kaybedecek zamanı kalmadı.

Artık değişim zamanı gelmiştir. Bizim çözülemeyecek hiçbir sorunumuz yok.

Daha iyi bir Türkiye yapmak mümkün ve biz bunu yapacağız. 

İhtiyacımız olan tek şey,vicdanlı bir yönetim ve vicdanlı kadrolardır. O kadrolar Türkiye Değişim Partisi’ndedir.

Türkiye Değişim Partisi; vicdandır, merhamettir, berekettir, adalettir.

Türkiye Değişim Partisi; sevgidir, saygıdır, hürmettir, samimiyettir.

Biz, milletin derdine derman olmak için yola çıktık. Köylerde, evlerde, sokaklarda, atölyelerde, bağlarda, bahçelerde, tarlalarda selam verip selam alacağız. Selamda bereket vardır, kardeşlik vardır, huzur vardır.

Sesi duyulmayanların sesini duyuracağız. Kimsesizlerin kimsesi olacağız.

Arkadaşlarımdan ricam şudur: Gittiğimiz her yere, oy almaya değil, selam almaya, gönül almaya gidelim, dert dinlemeye gidelim. 

Bak arkadaş, “yoksulluk kader değil, işsizlik senin suçun değil,” diyelim.  

“Her şeyin çaresi var,” diyelim.Kimseyiayırmayalım,kimseyle münakaşa etmeyelim. Bizim partimizin dili sevgi dilidir. Bizim kavgayla işimiz olmaz. 

BİZ, SİYASETTE LAF EBELİĞİNDEN DEĞİL, 

HİZMET VE PROJE YARIŞINDAN YANAYIZ. 

Bütün yol arkadaşlarımdan, bu anlayışla, bu heyecanla çalışmalarını istiyorum.

Allah’ın izniyle, Türkiye’yi varlığa, adalete ve huzura biz kavuşturacağız. 

Ankara’da Büyük Kurultay’da buluşmak üzere hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Yolumuz ve talihimiz açık olsun.

Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.

Editör: TE Bilişim