Gelecek Partisi, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM), 27/4/2021 tarihinde ‘Ses ve Görüntü Kaydı Alınması’ başlıklı yayımladığını, toplumsal olaylarda polisin görüntülenmesini engelleyen genelgeye ilişkin görüşlerini paylaştı.

“Başta Anayasa olmak üzere birçok kanun ve hukukun temel ilkelerine aykırı olan genelge ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı aradan geçen süre boyunca sessiz kalmıştır” ifadelerinin yer aldığı Gelecek Partisi açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:

Genelgede, kayıt yapılmasına müdahale edilmesi için gerekçe olarak ‘özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi' ve ‘görevin yerine getirilmesine engel olunması' yer almıştır. EGM; hukukun temel kavramlarını açıkça yanlış yorumlamış ve kayıt yapanlara müdahale için son derece zayıf ve yersiz gerekçelere dayanmıştır.

Zira toplumsal olaylara müdahale ederken, kolluk güçlerince yasal sınırlar aşılarak suç oluşturacak eylemlere tevessül edilmesi anında, vatandaşların bu anları kaydetmesi ne “özel hayatın gizliliğini” ihlal eder, ne “kişisel verilerin hukuksuz yayılmasına” yol açar ne de “görevin yerine getirilmesine” engel olur.

Kolluk güçleri, kanunun tanıdığı sınırları aşarak, vatandaşa karşı hoyratça ve hukuksuzca davranarak suç ve suçlulukla mücadele edemez. Bu durum halkın devlete karşı güvenini kırmaktan, hukuka olan inancını sarsmaktan başka bir şeye hizmet etmez.

Gelecek Partisi’nin açıklamasında, “EGM ülkedeki zaafa uğramış hukuk ve adalet iklimine yaslanarak kendisini yasama organı yerine koymuştur. Asıl amacın basın özgürlüğünü kısıtlamak ve toplumsal bakımdan büyük bir denetleyici dinamik olan vatandaş tanıklığını engellemek ve baskı altına almak olduğu, toplumun her kesimi tarafından bilinmektedir. Kısacası genelge çok bariz bir sansür mahiyeti taşımaktadır ve bu genelge yargıdan dönmelidir” ifadeleri yer aldı.

Gelecek Partisi’nin genelgeye ilişkin görüşleri şöyle özetlendi:

1) EGM'nin genelgede yaptığı değerlendirmeler hukuken son derece hatalı ve yanlıştır,

2) Temel hak ve özgürlüklere kısıtlama getirmesi cihetiyle kanunla düzenlenmesi gereken bir alanda yasak koyduğu için genelge, anayasaya aykırıdır,

3) Genelge, haber alma ve verme hakkı ile basın özgürlüğünü ciddi manada zedeleyici niteliktedir,

4) Genelge, hukuka uygun olarak düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşleri sırasında olaya müdahale eden polislerin yetki ve görev sınırlarını aşarak işlediği suçların soruşturulması ve cezalandırılmasını engellemek amaçlıdır,

5) Genelgede yer alan talimat ‘kanunsuz emir' niteliğindedir ve bunu yapan polis memurları hiçbir biçimde hukuki sorumluluktan kurtulamazlar,

6) Genelge insan hakları ihlalleri ile mücadelede zafiyet yaratacaktır, hukuk devleti ilkesini zedeleyecektir.

Bu itibarla, genelge işkence ve kötü muamele suçlarının üzerini örteceği gerekçesiyle derhal geri çekilmelidir.

Saray rejiminin ve iktidarına payanda olan güç odaklarının ülkemizi içine soktukları çöküş süreci her geçen gün artarak hızlanmaktadır. Toplumsal tabanda kaybettikleri desteği ve demokratik meşruiyeti elde etmenin yolu Saray'a bağlı hukuk dışı bir “Polis muhafız ordusu” oluşturmak değildir. Ülkemizin yegâne kurtuluşu, hukuka bağlı, temel hak ve hürriyetlere saygılı, demokrasiye inanmış bir yönetim anlayış ve uygulamasını tesis etmektir.

İçişleri Bakanlığı’na seslenen Gelecek Partisi, açıklamalarını şöyle tamamladı:

Gelecek Partisi olarak Anayasaya, Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, İşkenceye ve Diğer Zalimane; Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birlemiş Milletler Sözleşmesine ve Basın Kanunu'na açıkça aykırı olan ‘Ses ve Görüntü Kaydı Alınması’ başlıklı genelgeyi acilen geri çekmesi hususunda İçişleri Bakanlığına çağrıda bulunuyoruz. Aksi takdirde anılan genelgenin iptali için Gelecek Partisi olarak gerekli yasal yollara müracaat edileceğini belirtmeliyiz.

Editör: TE Bilişim