Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener havalarına soğumasıyla birlikte artan soğuk algınlığ hastalıklarıyla ilgili olarak, ‘risk bitmedi, yoğun bakımda hala hastalar var, muhakkak aşınızı olun’ mesajı verdi

Son Mühür Tv’de Ayşegül Koç’un hazırlayıp sunduğu gün Başlıyor programının konuğu Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener’di. Şener; ‘’özellikle nezlenin 180’den fazla alt türü var. Grip geçirmiş, inflenza geçirmiş. Bize altta hastalıklarla geliyor. Nezle ve grip gibi rahatsızlıklar 3-4 hafta sürmez. Türkiye’de hasta olduğunu bilmeyen bir grup da var. Kişi geliyor, ‘ben hırıltılı bir şekilde mevsimi geçiriyorum’ diyor, göğüs hastalıkları uzamnımız inceliyor, kişi astım hastası. Ama astım hastası olduğunu bilmiyor. Her sene böyle oluyorsa bunun normal olmadığını bilmesi lazım. 30-40’lı yaşlarda bu çok rahatsız edici olmayabilir ama 60’lı yaşlarda daha ciddi problemler çıkabilir’2 uyarısnda bulundu.
HİÇBİR HASTALIĞI HAFİFE ALMAYIN
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener şunları söyledi…
Grip, inflenza ve covid dışındakiler daha hafif seyrediyor. Teknik olarak hiçbir hastalığı hafife almamak lazım. Sağlık önemli. Her işin başı sağlık. Önemli olan sağlığımızın bozulmadan kontrollerini yaptırmak. Koruyucu hekimlik bu yüzden önemli. Arabamızın bile periyodik kontrollerini yaptırıyoruz. İki senede bir vizeye götürüyoruz. Ama topluma sorsanız her yıl check-up yaptırır mısınız diye, kaç kişi evet der. Tabii bu maddi durumla da ilgili. Bozulduktan sonra düzeltmek daha zor, daha sıkıntılı oluyor.


FOTO FİNİŞLE AŞI OLUNMAZ!
Yanlış algı var. Foto finişle aşı olma gibi bir şey var. Evde eşimiz, kızımız covidli biz de hemen aşı olalım diye olmaz bu işler. Yumurta kapıya gelmeden önce önlem almak lazım. Grip sezonuna girdik. Kuzey Yarımkürede ekimde başlar. İzmir özelinde hala vaktimiz var. Çünkü neden, İzmir iklim kuşağının avantajını yaşıyor. Vakalar Pik yapmıyor. Covid aşımızı da grip aşısı gibi düşünmemiz lazım. Pandemi döneminde biz 6 ayda bir diyorduk ama artık mevsimsel olarak söylüyoruz. Hala vakit varken mutlaka aşılarımızı olalım, özellikle 65 yaş üstünün grip aşısı olmasında da fayda var. Aralık ayıyla beraber vaka sayılarında bir tırmanış bekliyorum. Sadece 65 yaş üstü değil, daha genç yaştakiler için de tehlike devam ediyor. ‘Biz genciz, bize bir şey olmaz’ mantığı doğru değil. 
NEDEN RİSKE GİRİYORSUNUZ?
Tek bir hastalık ülkenizi vuruyor ve geriye 1-1,5 milyon kronik hasta grubu bırakıyor. Bu ciddi bir rakam. Yaşlılarda öldürüyor, gençlerde sakat bırakıyor, neden gereksiz riske giriyorsunuz ki? Bu risk hala devam ediyor. Sağlık bakanlığnın günlük rakamı vermemesi vaka yok demek değil. Yoğun bakımlarda hala insanlar var. Turkovac’ın makalesi çıkt. İnaktif aşı olarak rahatlıkla Turkovac da kullanılabilir. Bizim için önemli. Çünkü aşı teknolojisinin Türkiye’ye gelmesi önemli. 
İNAKTİF AŞ MI? MRNA MI?
Ben inaktif aşılara haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Brezilya’da bir milyon 300 bin hastaya bakıldığnda inaktif ve MRNA aşıları arasında farklı sonuçlar çıkmadı. Hücre aşamasında iki aşının koruması karşılaştırıldı, inaktif olanlar daha etkili çktı. Saha deneyimlerine baktığmız zaman inaktif aşıların da rahatlıkla kullanabileceğimiz ortada. Arada dağlar kadar fark yok. Aşı olun da hangi aşıdan olursanız olun. MRNA 40 yıllık bir teknoloji. Neredeyse modası geçmiş bir teknoloji. DNA aşıları gelecek. 
YENİ PANDEMİLER GELECEK
Bazı meslektaşlarımız eleştirim şu, biz bunu bilimsel platformda tartışmalıyız vatandaşın önünde tartıştığınızda kafalar karışması normal. Gereksiz bir popülarite kazanma isteğinde olanlar var. Bilimsel okuryazarlığı tetiklemek lazım. Ben dahil birçok meslektaşım bu dönemde sosyal medya hesapları açmak zorunda kaldık. Ortalıkta dolaşan yanlış bilgileri düzeltebilme adına. Bu son pandemi değil. Bizim karşımıza yeni pandemiler yine gelecek. Covid labarotuar virüsü diyenlere inanmayın, inflenza da doğadan gelen bir virüs. 

Editör: TE Bilişim