Uzman Klinik Psikolog M. Berk Karaoğlu, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) pandemisinin insan psikolojisi üzerindeki etkilerini Hürriyet gazetesinden Selin Irmak Kaçmaz'a anlattı.

Karaoğlu, "Bu süreçte bizi en çok fiziksel ve ruhsal olarak etkileyen kavramlardan biri sosyalliğimizin kısıtlanması oldu. Bu durum özellikle çok derin bağları olmayan ama birlikte vakit geçirildiğinde birtakım paylaşımlarda bulunup (gezmek, eğlenmek, dertleşmek, oyun oynamak, iş konuşmak vs. gibi) bize duygusal, sosyal anlamda tatmin sağlayacak olan davranışlarımızı engelledi. Her ne kadar teknoloji sayesinde online olarak iletişime geçmeyi denesek de, beş duyu organıyla iletişimi içeren yüz yüze görüşme kadar verimli olmadığını söyleyebiliriz. Öte yandan salgın sürecinde ‘zayıf bağların’ kopması hepimizi sandığımızdan çok daha fazla etkiledi. Zayıf bağlar terimi ilk olarak 1973’te Sosyolog Mark Granovetter tarafından ortaya atıldı. Granovetter, yakın bağlar kadar zayıf bağlara da ihtiyacımız olduğunu daha o yıllarda keşfetmiş" diye konuştu.

Karaoğlu, insanın sosyal bir varlık olduğunu, her daim bu sosyalliğine yenilik ve değişiklik katmak isteyebileceğini belirtti ve şöyle devam etti:

"Yeni fikirlere, yeni bakış açısına, yeni insanlarla tanışmaya veya çok derin bağları olmasa da birtakım duygularını, düşüncelerini pekiştirecek arkadaşlıklara ihtiyaç duyması normaldir. Yani her ne kadar yakın olduğumuz veya daha derin bağ kurduğumuz aile üyelerimiz, partnerimiz, iş arkadaşlarımızla vs. görüşmeye devam ettiysek de 'zayıf arkadaşlık’ diye tabir edilen belirli paylaşımlardan dolayı üçüncü gözlere, kişilere ihtiyaç duymamız gayet olasıdır.

Pandemide zayıf arkadaşlıkları daha çok özledik çünkü sadece temel ihtiyaçlar değil, pandemi ve kısıtlamaların süresi uzadığı için kendini gerçekleştirme ihtiyacına da yönelmek amacıyla bu arkadaşlıklara gereksinim duyuluyor. Yani hayata anlam, değişiklik ve gelişme katmak amacıyla bu kişilere de ihtiyaç olduğu söylenebilir.”

Editör: TE Bilişim