Radyo Ege’de İzmir Tabip Odası’nın desteğiyle her salı saat 11.00’de mikrofonlara gelen ‘Her İşin Başı Sağlık’ programının konuğu Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Özlem El’di. Doç. Dr. Nilgün Yener ve Ayşegül Koç’un moderatörlüğünde bu kez Serebral paysi hastalığı konuşuldu. ‘’Serebral paysi hastalığının toplumda çocukluk çağında en sık görülen nörolojik hastalık’ olduğuna işaret eden Prof. Dr. Özlem El, bu hastalığa beyin felci diyebiliriz. Kamuoyunda SP olarak kullanılıyor. Bebek anne karnındayken olabiliyor, doğum sırasında olabiliyor. Doğumun ardından ilk devrede olabiliyor. Çok geniş bir hasta portfoyünü kapsıyor’ hatırlatmasında bulundu. Nedenleri arasında erken doğum ve anne karnında oksijensiz kalma gibi etkenler olabildiğini belirten Prof. El’in açıklamalarından öne çıkan detaylar şunlar... 

GENETİK KÖKEN 

 Annenin bir takım hastalıklarının olması, kulanılan ilaçlar da etkili olabiliyor. Genetik kökenler olduğu da konuşuluyor tıp literatüründe. Anne karnndayken de bebeğin gelişimiyle ilgili emareler olabiliyor. Biz hayatın 2-3 yılında bir çok şeyi toparlayıp düzeltebiliyoruz, o yüzden erken tanı çok önemli. 

BELİRTİLERİ NELER? 

Bir elini daha dominant olarak kullanması. 

Yeni doğan elleri yumruk pozisyonunda olur biz bunun yine ellerini 2-3 ay içinde açmasını bekleriz, olmazsa sorun var demektir. 

Altını değiştirirken bacaklarda sertlik hissetmek. 

Huzursuz bir bebeklik dönemi. 

Göz teması çok önemli, göz teması yoksa sıkıntı var demektir. 

HER 4 HASTADAN BİRİNDE EPİLEPSİ 

Beyinde etkilenen bölgelere göre tipleri oluyor. Beynin motor bölümleri, görme, işitme, hafıza, mental sorunları olabiliyor. Bu hastaların büyük kısmında epilepsi de görülebiliyor. Her dört hastadan birinde epilepsi olduğunu söyleyebiliriz.  

DESTEĞE İHTİYAÇLARI VAR 

Beynin gelişimi anne karnında bitmiyor, hayatın 2-3 yılına kadar sürüyor. Düzgün tedaviyle hasarın en aza indirilmesi söz konusu. İlaç tedavisi var. Aileye de öğretilen bir takım tekniklerle hastanın rahatlaması sağlanabiliyor. Düzgün ve gerçekçi hedeflerle gidilmesi gerekiyor. Bu çocuklar ne yazık ki çocukluklarını tedaviden tedaviye koşturarak geçiriyorlar, o yüzden desteğe ihtiyaçları var. 

SORUN GEÇMİYOR AMA! 

Sorun statik. Beyindeki o sorun geçmiyor. Ama çocuğun fonksiyonlarını günlük hayatta kullanabilecek seviyede olması önemli. Fonksiyonu iyileştiriyorsak hastayı de iyileştiriyoruz gözüyle bakıyoruz. Bu bireyler de toplumda çok önemli görevler yapabiliyor.  

Editör: TE Bilişim