Türkiye’de işçiler, 1956 yılından bu yana, 2 kere tam, 4 kere de yarım olmak üzere yılda 6 kere ikramiye alırken, memurlar bu ikramiyeden faydalanamıyor.

Sağlıkçı olsun ay da olmasın, memurları ayırt etmediğini ifade eden Birlik Sağlık Sendikası Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, işçiler gibi ikramiye hakkını olduğunu dile getirirken, günümüzde memurların işçilerden daha düşük ücretler alıdığını vurguladı.

Doğruyol, şunları söyledi:

“Emekliler ikramiye alıyor, ancak bugünün şartlarında ekonomik değeri kalmadı, düştü bile denilebilir. Verilen ikramiyelerin kıstası olması lazım. Maaşın yarısı, işçilerde olduğu gibi memurlara da yevmiye karşılığı verilebilir. Kanun Hükmünde Karaname (KHK) ile birçok şey yapılabiliyor. Sayın Cumhurbaşkanı, KHK ile memurlarımızın bayram ikramiyesini ödenmesi üzerine, 2 tam 4 yarım olarak ödenecek kararı verirse, işçi memur ayrımını da ortadan kaldırır diye düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde, bayram ikramiyelerinin memurlara verilmesini istiyoruz”

Vaatlerden ziyade somut adım atılması lazım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı’nda, sağlık emekçilerinin çalışma şartlarının iyileştirilmesi adına çeşitli adımlar atılacağını duyurmuştu.

Sağlık çalışanlara şiddetin Ceza Muhakeme Kanunu’na alınmasının, Aylıkların tek bir bordroyla ödenmesi,Ücretlerde yapılan iyileştirme emekliliğe yansıması gibi çeşitli vaatlerde bulunan Erdoğan, bunlar için net bir tarih belirtmemişti.

Sağlık emekçileri olarak, vaatler yerine somut adımlar atılması gerektiğini belirten Doğruyol, şunları söyledi:

“Sendika olarak söyledik, yılalrdan beri vaatlerle yaşıyoruz. Eğer vaat veriliyorsa, tarih verilmesi gerekiyor. Kanuni düzenleme sıkıntısı yok. Şu anda tek parti iktidarı var. Koalisyon olsa biri evet biri hayır der, bu olabilir. Tek parti olması sebebiyle bugün aldıkları kararı yarın uygulayabilirler. Yetkili senikanın açıklamaları, ‘görüşüyoruz’ oluyor. Vaatten ziyade, somut adımların atılması lazım. Söz verildi, yıllardır konuşuyoruz”

Sağlık’ta sözleşmeli CEO

Geçtiğimiz günlerde, 663 sayılı KHK ile birlikte, Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü kurulmuştu.

Doğruyol, bu müdürlüğe, sözleşmeli olarak CEO (İcra Kurulu Başkanı) atanmasına tepki göstererek, “Sağlık Bakanlığı’nın görevi para değil, en iyi sağlık hizmetini vermektir. Aynı zamanda sağlık çalışanlarının özlük ve sosyal haklarını koruyabilmek için mücadele etmesi gerekir” diye konuştu.

Doğruyol, şöyle devam etti:

“Memurların sabit ödeme aldığı bir ücret var. Bu tutar, genel bütçeden ödenirken, sağlık sektöründe döner sermayeden ödeniyor. Sağlık kurumunda döner sermayenin düşmesini getiriyor. Sağlık ödemelerinde bile, performans ve puan gibi durumlar söz konusu. Geçtiğimiz günlerde bir hastanede, doktor arkadaşımız yıllık izin talep etmiş. Yönetici yıllık izin vermek istemiyorum demiş. Yasal bir durumu yok, yasalardan zaten çok uzaklaştık. Bu yöneticilerimiz sözleşmeli. Başarı kriterleri, hastanenin para kazanması. Sağlıkta birinci kriter para kazanmak değil, en iyi sağlık hizmetini sunmaktır

Sağlıkta siyaset çıkmazı

Sağlık emekçilerinin, pandemi döneminde virüsle adeta savaştığını dile getiren Doğruyol, aile yakınlarının bile virüs yükü taşıyanlardan kaçarken, onların iç içe olduğunun altını çizdi.

Ancak, pandemi döneminin ardından sağlık emekçilerini motive edecek çalışmaların yapılmadığından yakınan Doğruyol, ‘üçüncü sınıf memur’ algısı yaratıldığını söyledi.

Aynı zamanda, sağlık içerisinde de siyasi çıkarların gözetildiğine dikkat çeken Doğruyol, şunları söyledi:

“Yöneticilerde liyakat esasının olmadığını görüyoruz. Sözleşmeli yöneticilikten uzaklaşıp, kadrolu yöneticiliğe verilmesi gerekiyor. Maalesef, siyasetin kucağına atılıyorlar. Siyasi partilerde referansın olması gerekiyor. Referansı olmayan yönetici yok. Daha önce, partilerde değişim olduğunda, o hastanede kim başhekim olabilir tahmin edilirdi. Bu dönemde, kim siyasetle diyalog halindeyse bu arkadaşlar yönetici oluyorlar. Sağlıkta kar amacı gütmeden, sağlıkta iyileşme çabalarının olması gerekiyor”

Randevusuz dönem sağlıkta şiddeti doğurur

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastanelerde MHRS ile randevu bulamayan yurttaşlar için, randevu alınmadan muayene edilebileceğini duyurmuştu.

Hastanelerde, hekimlerin beş dakikada bir hastalara baktığını dile getiren Doğruyol, bunun sağlıkçıya şiddeti artırabileceğini öne sürdü.

Çözümün bu olmadığını vurgulayan Doğruyol, “Burada devlet olarak, Sağlık Bakanlığı olarak sağlıkta şiddeti getirecek uygulamalardan kaçınmanız gerekiyor. Vatandaş geliyor, Cumhurbaşkanı açıklama yaptı, ben randevusuz tedavi olabilirim diyor. Bu sırada, on tane randevulu hasta da sırasını bekliyor. Bu, sağlıkta şiddeti körüklemektir” dedi.

Editör: TE Bilişim