Hani derler ya “Gençliğimizde sağlığımızı tüketerek para kazanmaya, yaşlılığımızdaysa kazandığımız parayı harcayarak sağlığımızı kazanmaya çalışıyoruz”.

Türkiye 2019 verilerine göre GSYİH’nın %4.4’ü oranında 35 milyar dolar sağlık harcaması yapmış. Aynı sene ABD %17 oran ve 3.6 trilyon dolar olarak gerçekleşmiş. ABD OECD ülkeleri arasında ilk sırada, Türkiye ise son sırada yer almıştır.

ABD’de 2019 yılında kişi başına harcanan sağlık harcaması 11.000 dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam ülkemizin kişi başına geliri olan 9.000 doların %22 üzerinde ve sağlık harcamasının 6.5 katıdır.

Bu harcamalara paralel olarak ölüm oranı ABD’de %0,87 iken Türkiye’de %0,53 olarak gerçekleşmiştir. Gelişmiş ülkelerin çoğunda da ölüm oranları %0,9 düzeyindeyken, gelişmekte olan ülkelerde %0,6 civarında kalmaktadır. Yani sağlık harcamalarındaki artış tek başına ölüm oranını azaltmaya yetmiyor.

Gelişmiş ülkelerin nispeten yaşlı nüfusları ölüm oranını artırırken; gelişmekte olan ülkelerdeki nüfus artış hızı ölüm oranı üzerinde düşürücü etkide bulunmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre 2018 yılında Dünya’da sağlanan gelirin %10’u olan 8.4 trilyon dolar sağlık için harcanmıştır. Aynı sene askeri harcamaların 1.8 trilyon dolar, gıda harcamalarının 6 trilyon dolar ve turizm harcamalarının 1,5 trilyon dolar olduğu dikkate alındığında sağlık sektörünün açık ara en büyük pazar olduğu görülmektedir.

Global olarak 2018 yılında sağlık harcamalarının %12’sine denk gelen 1 trilyon dolar yaşlı bakım (geriatri) alanında harcanmıştır. Dünya nüfusunun giderek yaşlanması dikkate alınarak 2025 yılında bu pazarın 2 trilyon doları aşması ve 2050 yılında sağlık harcamalarının yarısından fazlasının bu alanda yapılması bekleniyor.

Yani sağlık korundukça ve ortalama ömür uzadıkça sağlık harcamaları da artmaktadır.

Gelişmiş ülkelerde yaşlı bakımı görece pahalı olduğundan Türkiye gibi coğrafyası elverişli ve görece ucuz ülkeler bu pazardan büyük pay alabilecektir. Bunun için demokratik iklimin geliştirilmesi doğal güzelliklerin, denizlerin, ormanların ve sularımızın korunması gerekir.

Hepsinden önemlisi başarılı olmak isteyen bir ülke öncelikle kendi büyüklerinin kıymetini bilmelidir. Yoksa inandırıcı olamaz.

Bu vesileyle öncelikle büyüklerimizin ve bütün gençlerimizin mübarek Kurban Bayramını kutlar, huzurlu ve sağlıklı günler diliyorum.

Unutmayalım, sağlam bir ekonomi sağlıklı bir toplum ile mümkündür.

Prof. Dr. Mehmet Hasan EKEN