Ertuğrul TURAN / TBMM Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun, 27. Dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı, Seferihisar’da mazeret bildiren dokuz milletvekili dışında tüm milletvekilleri tam kadro katılımıyla gerçekleştirildi. Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları da Seferihisar’da düzenlenen programa tam kadro katıldılar. 
YÜCEL’DEN SÖZ!
Toplantının açılış konuşmasını yapan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “Bu önemli organizasyonun; artık ayak seslerini iyiden iyiye duyduğumuz, kurulacağı gün için milletimizin adeta gün saydığı Millet iktidarına ve inançla ifade ediyorum ki, milyonların ve bizlerin gönlünden geçtiği gibi, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanlığına giden yolda bir mihenk taşı olacağına yürekten inanıyoruz. İzmir olarak, bu yolda hem örgütümüzle hem de İzmirli vatandaşlarımızla birlikte, üzerimize düşeni yıllardır yaptığımız gibi, çok daha fazlasını yapmaya hazırız” dedi. İl Örgütü olarak çalışmalarına aralıksız devam edeceklerini söyleyen Yücel, “Genel başkanımızın, ülkenin karanlık günlerden kurtulması için attığı her adımın ve Milletvekillerimizin 81 ilimizdeki çalışmalarında akıttıkları alın terinin, her damlasının İzmir’de hakkını vereceğiz” ifadelerini kullandı. 

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel

SOYER 100. YIL ÖNEMLİYDİ
9 Eylül kutlamalarıyla Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından eleştirilen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer ise, “100 yıl ülkelerin tarihlerinde çok önemli bir kilometre taşıdır. İzmir, bu yılı unvanına yakışır şekilde kutlamalıydık. O nedenle kurutuluşun şehri derken 9 Eylül’dür. Kuruluşun şehri derken 17 Şubat’tır. Nasıl ki 9 Eylül’ü büyük bir coşkuyla kutladıysak İktisat Kongresi’nin 100. Yılını da aynı coşku ve görkemle kutlamayı planlıyoruz. Tarihe bakmayı arabada giderken arada dikiz aynasına bakmaya benzetiyorum. Bizim İktisat Kongresi’nde yapacağımız da bu aslıda. Kurutuluştan 5 ay sonra adeta küllerinden doğacak yeni bir devleti yaratmak ve yeni bir cumhuriyeti kurmak için düzenlenen bir iktisat kongresi. Gelecek yüzyılın ve cumhuriyetin ekonomi politikalarını planlamak için düzenleniyor. Bize düşen, bu tarihi misyonu bugün de sütlenmek. O günkü iktisat kongresine Türkiye’nin her yerinden delegeler katılıyor. 4 ayrı grup oluyor. İşçiler, çiftçiler, tüccarlar ve sanayiciler. Bizler de uzun süren çalışmaların sonunda bu süreci başlattık. 2. safhasına başladığımız bu süreçte 2 ilavemiz olacak. 2 yurttaş forumu düzenliyoruz. O gün bulunmayan gençler, inovatif eylemler,  gençler e kadınların da söz hakkı olacağı 2 forum olacak. Özetle, bu derin umutsuzluk ve gelecek kaygıları içinde ve bugünün siyasal ikliminde gelecekte oluşturacağımız siyasi kararları zemin teşkil edecek talepler, beklentiler ve çözüm önerilerimiz gündem getireceğiz Türkiye’nin geleceğine ışık tutacak ve CHP’nin iktidarın elimizde bulunacak olan bu belgeleri yolumuzu aydınlatacak bir dokuman olarak görüyoruz. Sayın Genel Başkanım bu yolculukta İzmir her daim yanınızda olmaya devam edecek. Varlığınızdan ilham alıyor ve çalışma azmi buluyoruz” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, hem kürsüden seslendi hem de misafirlerle tek tek ilgilenirken, Kılıçdaroğlu'nu da karşıladı.


KILIÇDAROĞLU’NDAN İKTİDARA SALVOLAR
Elazığ’daki grup toplantısı öncesinde halkı kışkırtmaya yönelik pankartların asıldığını hatırlatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Salı günü Elazığ’da grup toplantımızı yaptık. Ama 1 gün önce bütün billboardlara halkı tahrik etmek isteyen afişler asılmıştı. Haberi aldığımda sakın dokumayın kalsın dedim. Gidip o afişlerden birinin önünde fotoğraf verdim. Çünkü ben bu ülkenin insanına güveniyorum. Bu ülkenin inşaları kışkırtmalara kapı aralığı bırakmayacaktır ve Elazığ halkı bana bunu gösterdi. Bunu yapanlar kim peki? Afişleri asan kişi söylüyor. Cumhur İttifakı’nın bileşmelerinin talebiyle şirketlerinin yaptığını söylüyor. Bir insan karalamaya ve tahrik etmeye kalkarsa ben ülkeyi yönetemiyorum noktasına gelmiştir. Bugün, ülkenin yönetilemediğini biliyoruz. Sadece ben değil her kesimden her insan biliyor. Türkiye’yi yönetemiyorlar. Türk lirasın erdiğini görüyoruz Türkiye’de Tasarruf mevduatının yüzde 60’ının yabancı paraya dayandığın, MB’nin banka olmaktan çıktığını, hayta pahalılığın biliyoruz. Biz 128 milyar doların nerede olduğunu sormuştuk. 128 milyar dolar buharlaştı. Ama yılbaşından bu yana 75 milyar dolar daha buharlaştı. Yani 213 milyar dolar. Kimlere satıldı bu para bunların sorulması lazım. Bütün bunları yaptılar. Fiyatlar düşmedi, enflasyon inmedi, bütçe açığı kapanmadı. Herkes bilmeli. Kurt geçirdiği kışı bilir ama yaşadığı ayazı unutmaz. Bu millet her şeyin farkındadır. Bilinmeyenlere ışık tutuyoruz ve geniş kitlelerin bilmesi için çalışıyoruz. Biz faize karşıyız diyorlar Faize karı değil tam tersine bu süreçte cumhuriyet tarihinde görülmeyen olağanüstü bir olay imza attıklarını görüyoruz. Alt gelir gurubundan ayni milyarlarca insandan üst gelir grubuna yani bir avuç insanına para aktarılıyor. İlk 6 ayda bütçenin 250 milyar lirasını faize ödüyorlar bunu ödüyorlar ama çiftçiye ilk 8 ayda 25 milyar lira. Ama bu payı size vermiyorlar biz iktidara geldiğimizde size bunu vereceğiz” dedi.
“SOYANLARDAN HESAP SORMAK BENİM BOYNUMUN BORCU”
MB’nin faiz indirme kararına da tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Bir garabete imza attılar ve bunu sürdürüyorlar. MB’nin bankalara verdikleri paraların faizini 13’ten 12’ye indirdiler AK Parti’ye ve MHP’ye oy veren bütün kardeşlerime İzmir’den sesleniyorum. Gidin bir bankaya. Kredi çekmek istiyorum deyin. Bakın bakalım size yüzde 12 faizle verecekler mi? Yüzde 12 faizle kredi alan bankaların karı yüzde 500’ün üzerinde kar gösterdi Esnafın, çiftçinin, memurun, emeklinin, işçinin geliri yüzde 500 arttı mı? O zaman oturup düşüneceksiniz. Bu iktidar kime hizmet ediyor düşüneceksiniz. İktidarımızda bunu değiştireceğiz. Umutsuzluğa kapılmak yok. O yüzden diyorum bize katılın diye. Her bir kuruşun hesabını soracağız. Siyasetçi halkına güven vermek istiyorsa bunun tek bir yolu vardır. O da halktan aldığı verginin her bir kuruşun hesabını vermektir. Vermiyorsa burada bir iş vardır. Bir avuç azınlığa çalışıyordur. Var olan iktidar dini kullanarak bir avuç insana milletin parasını aktarıyorlar. Millete yalan söylemek bizim kitabımızda yoktur. Biz iktidar olduğumuzda sadece Türkiye değil bütün dünya görecek. Demokrasin, saydam devletin, devlette liyakatin ve adaletin nasıl olduğunu bütün dünyaya göstereceğiz. Bu millete sözüm var. Bu milleti soyanlardan bunun ahını almak benim boynumun borcudur” diye konuştu. 
“AKIBETLERİNİ TARİH YAZACAK”
İktidarın devlet memurlarına sahaya çıkması yönündeki kararını da sert bir dille eleştiren Kılıçdaroğlu, “Bizim üzerimize çok nemli bir görev düşüyor. CHP olarak tarihi misyonu görmek ve ona uygun olarak çalışmak zorundayız. Toplumun tüm dokularına hitap etmek zorundayız. Sizden bizden ayrımı yapmadan toplumun her kesimini kucaklamalıyız. Öyle bir noktaya geldiler ki… Halkın arasına giremeyecek notaya geldiler. Buyurun gidin, dert dinleyin. Ama yapamıyorlar. Çünkü onların hiçbirinin yetkisi yok ve yeni bir şey söyleyemiyorlar. İradelerini saraya bağlayan bir iktidarın geleceği yoktur. Erdoğan bunu fark ediyor. Erdoğan şimdi Sarayın yapamadığı işi devlet memurlarına yaptırmaya çalışıyor. Devlet memurlarını görevlendirip hane hane gezin diyorlar Devlet memurları sarayın kölesi değildir. Buradan devlet memuru arkadaşlarıma da seslenmek istiyorum. Siz sarayın ya da bir siyasi partinin değil Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet memurlarısınız. Sarayın memurları, savcıları, hakimleri ayrı onurlu Türkiye Cumhuriyetinin memurları, savcıları, hakimler, ayrı. Sarayın memurlarına ileride ne olacağını tarih yazacak” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal KIlıçdaroğlu

“BENİMLE OLDUĞUNUZU BİLMEK İSTİYORUM”
Kılıçdaroğlu, “Bana katılın” çağrısını yineledi ve şunları söyledi; “Çok sorun var ve bunları biliyoruz. Her gittiğimiz yerde hiç merak etmeyin diyeceğiz atama bekleyen öğretmenler, bizi bekleyin diyeceğiz. Ama bize katılacaksınız sorunun çözümü için. Atama bekleyen sağlıkçılar… Bizi bekleyip bize katılacaksınız. Beraber çözeceğiz. Kadro bekleyen taşeron işçileri, veteriner hekimler… Bizi bekleyip bize katılacaksınız Beraber çözeceğiz. Sadece siz değil aileleriniz ve akrabalarınızla birlikte katılacaksınız. Bazen çok konuşmaya gerek yok. Hepimiz biliyoruz. Bu hepimizi ezen sisteme beraber direnmek zorundayız. Karşımızda bu ülkenin insanının geleceğini, ahlakını ve adaletini yok etmeye çalışan bir saray iktidarı var bu saray iktidarı, artık memlekete verecek hiçbir şeyi olmadığını gayet iyi biliyor. Oligarkları ve yandaşlarıyla çalışıyor. O bütün bunları maddi güçle yapmaya çalışsın. Biz cesaretle çalışacağız. Bu tabloyu düzeltmek zorundayız. Ülkemizin yarınları içn. Ben sürekli yürümeye ve ilerleyemeye kararlıyım. Hiçbir şey beni inandığım yoldan çevireme Bu ülkenin gerçek vatanseverlerinin duaları her yerde bizimle yürüyor. Bu mücadelede halk düşmanlarını birlikte yeneceğiz. Adalete susamış insanımızla kurtuluşu beraber getireceğiz. Siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarının sesi çıkmıyor. Bazılarınızın da isteyerek ya da istemeyerek zarar verdiğini görüyorum. Bu halk düşmanlarını beraber yenecek miyiz yenmeyecek miyiz? Benimleyseniz benimle olduğunuzu artık hissetmek istiyorum. Sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum.”
Kılıçdaroğlu’nun sözleri sonrası, salonda uzun süre ayakta alkışlanırken, toplantının kalan bölümleri basına kapalı olarak devam etti.

Editör: TE Bilişim