İki liderin açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Kılıçdaroğlu:

- Her alanda ciddi sorunlar var. Bu sorunlardan Türkiye’nin arınması lazım, Türkiye’nin kendisine yeni bir yol haritası çizmesi lazım.

- (TÜSİAD'ın açıklaması) Hiç üzülmesinler Türkiye'ye gerçek anlamda hukuku, yargı bağımsızlığını getireceğiz

- (Büyükelçilerin Kavala çağrısı) Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin sözüne uyacağına karar verdi. Anayasa değişikliği teklifi Meclis'ten oy birliğiyle çıktı. İmza attığınız sözleşmenin gereğini yapmıyor ve arkasında durmuyorsanız itibar kaybeden Türkiye olur. AİHM'nin bir kararı varsa, o kararın da uygulanmasını isteriz. Türkiye demokratik bir ülkeyse, bu çerçevede hareket etmesi lazım.

- Bir ülkenin itibarı imza attığı sözleşmenin arkasında durmaktır. Türkiye’nin itibarının her sahada korunmasını isteriz. Türkiye bir hukuk ülkesiyle bu çerçevede hareket etmesi lazım. Türkiye’ye dışarıdan yapılacak hiçbir müdahaleyi doğru bulmayız. Ama dışarıdan müdahaleye kapı açacak bir yönetimi de kabul etmeyiz. Geldiğimiz nokta maalesef üzücü bir nokta.

-  İttifakı bozacak ne yapsak diye düşünüp duruyorlar ama başaramayacaklar. Bizim tek güvencemiz milletimiz. İmamoğlu’nun bana gelmiş bir talebi yok. Ayrıca giderken de benden izin aldı.

- Sayın Bülent Arınç’ın CHP’nin oyları artacak demesi güzel bir şey. Gerçeği gördüğü için çok mutluyuz. TÜSİAD da başkanlar da üzülmesinler Türkiye’ye güzel günler getireceğiz.

Akşener: 

- Osman Kavala sizin görüşünüze göre Sorosçu. Soros’la masaya kim oturdu. Sayın Kılıçdaroğlu ve ben değil. Büyükelçilerin böyle bir talepte bulunmasını doğru bulmuyoruz. Böyle taleplere yol açacak olayların yaşanmasını da doğru bulmuyoruz. Rahip Bronsun tipi olayların yaşanmasına engel olunmalıdır..

- (Irak ve Suriye teskeresi) Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gelen tüm tezkerelerle ilgili ekip kurarız. Daha evvel de söylemiştim. Bu konunun uzmanı arkadaşlarımız tartışırlar, rapor ortaya çıkarırlar. Sonra da milletvekili arkadaşlarımızla paylaşılır. Bu çalışmayı yaptırdık ve o raporun sonucunda eleştirilerimiz baki kalmak kaydıyla evet oyu vereceğimizi buradan ifade etmek isterim.

- Laiklik bir hukuk kuralıdır. Bugüne kadar siyasetçiler, din adamları konuştu ama hukukçuların konuştuğu görülmedi. Ortadan kayboldu gitti. İş adamları açısından laikliğin önemi hukuk açısından önemli. Ekonominin patronu güvendir, bunun anahtarı da hukukun üstünlüğüdür. Laikliğin değeri bugünlerde daha iyi anlaşılıyor. Laikliğin ne olduğunun bir türlü anlaşılamadığını da anlatmak isterim.

- Türkiye’nin pek çok gündemi var. Türkiye’nin daha dinamik bir yapıya ulaşması lazım bunun için de istişarede bulunduk. Karşılıklı biz de görüşlerimizi aktardık. Ayrıca 6 siyasi partinin çalışması var. Bu konuda arkadaşlar bilgi verdiler. Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur.

Editör: TE Bilişim