Uluslararası Güvenlik ve Strateji Uzmanı, Ekonomist ve Gazeteci Kemal Kamburoğlu, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Kamburoğlu, Suriye’nin mevcut durumunu analiz ederek “Ordusuz devlet olmaz” vurgusunda bulunurken, Türkiye’nin güney sınırlarında oluşturulmak istenen terör devletine karşı kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğine dikkat çekti.
“Ordusuz devlet olmaz”
Orta Doğu’da yaşanan gelişmeleri değerlendiren Kamburoğlu; “Emperyal güçler yapacaklarını her zaman söyler. 14 Mayıs 2016'da, New York Times'da bir makale yayınlanmıştı. Ben bunu birçok yerde dile getirmiştim. Makalenin yazarı Nick Danforth diye bir Amerikalıydı. Bu herhangi bir gazetede çıkan herhangi bir makale değildi. Çok önemli bir şeydi. Orada diyordu ki, Nick Danforth’un kim olduğu çok önemli; bu bir deniz kurmay albayı, aynı zamanda Amerikan Deniz Akademisi'nin başkanı, CIA'nin deniz baş stratejisti. Orada şöyle bir şey diyordu: “Başkan Wilson'ın çizdiği sınırlar olsaydı, Orta Doğu'da terör olmazdı.” Bu çok ilginç bir argüman. Yani terörün varlığını, Orta Doğu'daki sınırların yanlış çizilmiş olmasına bağlıyor. Ve bunun üzerinden hareket ediyor. Sonuçta da terörün ortadan kalkması için, Orta Doğu'daki sınırların 1918'deki istendiği şekle gelmesi gerektiğini söylüyor” dedi. Kamburoğlu; “Şimdi Suriye’de yaşananlara baktığımızda HTŞ, iki gün içerisinde Halep’ten Şam’a indi. Yani böyle bir harekat olmaz. Öyle muharebe olmaz, çatışma olmaz. Kendileri de beklemiyorlardı bence bu sonucu. Sebep Suriye ordusunun tamamen bu işi bırakmış olması. Suriye ordusu çekildi, kayboldu yani bıraktı silahının bir kısmını. Hepsi hemen hemen öyle yaptılar. Zaten üst düzey komutanları kaçtı gitti başka yerlere. Buradan şunu söylemek istiyorum, İsrail, Suriye ordusundan kalan askeri altyapıyı ve devlet altyapısını vurdu. Niye vurdu? HTŞ düne kadar bir terör örgütüydü. Bugün de öyle. Birleşmiş Milletler’den bir karar çıkaracaklar. Terör örgütü listesinden çıkaracaklar. Dolayısıyla burada HTŞ’nin bir devlet kurma, devlet düzeni kurma talebi olacak tabii. Suriye halkı başıboş bırakılacak değil. Yani bir sistem oturtulacak. HTŞ’e o devletin altyapısını kaybetsin diye devleti kuramasın diye vurdu. Bir zırhlı birlik var mı? Yok, hava kuvvetleri var mı? Yok. Ama Suriye ordusunun vardı. Bunların hepsini yok etti. Yeniden bir devlet kurabilmeniz için en temel unsur ordudur. Ordu olmazsa devlet yoktur” diye konuştu.
“Garnizon devlet Türkiye için tehdit”
“Son alınan bilgiye göre Rakka’ya yöneliyorlar” diyen Kamburoğlu; “Bu tabii İsrail’i çok rahatsız etmiş. Şimdi burada ne olur bir kere adamlar burada garnizon devlet kurmak, kurdurmak istiyorlar. Hepimiz bunu biliyoruz. Yani burada garnizon devlet Türkiye için tehdit. Yani biz sınırlarımızda bir terör devleti istemiyoruz. Onların hayalindeki Batı Kürdistan dedikleri, Suriye topraklarındaki Kürt devleti, Kürt bölgesiydi. Bu bunu gerçekleştirmek istiyorlar. Diğer hedef İran. Ama bir başka hedefleri daha var; Türkiye… Yani bizim doğu, güneydoğuda 23 vilayet, Kuzey Kürdistan dedikleri yer orası.1980’lerde Ariel Sharon, Fırat ve Nil arasını kutsal topraklar olarak kabul eden Arz-ı Mevud’u hedef olarak belirlemişti. Bu harita, İsrail topraklarının Karadeniz’e kadar uzandığını gösteriyor. Haritanın bir ayağı Karadeniz’de, bir ayağı Akdeniz’de, bir ayağı Basra Körfezi’nde yer alıyor. Bu, İsrail’in hedeflediği toprakların kapsamını ortaya koyuyor” dedi.
“Türkiye kararlı bir tavır koymalı”
Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler için “Türkiye burada kararlı bir tavır koymak zorunda” diyen Kamburoğlu; “Biz bir kere güneyimizde bir terör devletinin olmasına izin veremeyiz. Bu, Türkiye için yaşamsal bir durumdur. Bizim için ciddi büyük tehdittir. Bu tehdidin ortadan öyle veya böyle nasıl olursa olsun kaldırılması şart. Amerika buna izin verir vermez, onlar ayrıca konuşulur. Yani siz Türkiye'siniz. Sonuçta 85 milyonluk devletsiniz. Öyle kolay kolay yutulacak bir şey değilsiniz. Demir leblebi Türkiye. Bunun yanı sıra tabii oradaki güçlerle iyi ilişkiler kurması lazım. Orta Doğu öyle bir coğrafya ki… Çok devlet yuttu Mezopotamya. Ortadoğu’da ayakta kalabilmenin de iki şartı var: biri güçlü bir ekonomi biri de güçlü bir ordu. Bunlar yoksa bu coğrafyada ayakta kalmak mümkün değil” dedi. Kamburoğlu, Orta Doğu’daki çatışmaların Türkiye’nin ekonomisini ve demografisini etkileyebileceğine de vurgu yaptı. Kamburoğlu; "Türkiye'nin sınırlarına yakın bölgelerde yaşanacak gelişmeler, ülkemizin ekonomisini ve demografisini doğrudan etkileyecektir. Milli güç unsurları içinde demografik güç oldukça önemlidir. Demografik güç bir anda değişirse, ülke için büyük tehditler oluşturabilir" şeklinde konuştu.
