Yönetmen ve Oyuncu Aziz Özuysal Ayşegül Koç'un sunumunu gerçekleştirdiği Gün Başlıyor programına konuk oldu.Program yeni projelerinden ve sorunlarından bahseden Özuysal samimi açıklamalarda bulundu.

''Eve leğen aldım içinde tatil yapıyorum. Bu ekonomi çok iyi yağmurdan doldurdum suyunu malum su pahalıdır. Sıkıntımız yoktur.Tiyatrolar gelir gider duraksama yaşar ama sanat kalır. Devekuşu Kabare'de çalıştım. Bir müzikle derleyip yaptığımız bir oyunumuz sahneye girecek. Ben insanları üzmek istemiyorum.Komedi yapmayı doğru buluyorum.8 konudan ibaret 2 perde bir oyun hazırladık. 6 aydır yapıyoruz ancak 8 senedir bunu planlıyordum.Ne zaman bu oldu dedim başladım.Müzikten anlamam ama şiirlerim iyidir. Hamdi Alkan ile çalıştım.Üstad komedyenler ile çalıştım. Metin abinin zekasını kullanabildim. Ondan 10'da 1 alsak bizim için harika olmuş demektir.Ekibim zaten çalıştığımız kişilerdir.''açıklmasında bulundu.

BEN BİR HALKIM VE PARTİCİ DEĞİLİM

''Tiyatro sahnesi veriyorlar. Ücretini ödüyorum ancak artık senede bir kere de olsa belediyenin tiyatrosundan faydalanmak istiyorum. Zengin fakat sonradan görmüş bir şahıs bir yer görüyor ve oğlumun sünnet düğününü burada yapıcam diyor. Efendim diyor burası konser salonu burada düğün olmaz diyorlar ancak adam ısrar ediyor. Olmayınca geri dönerken bir afiş görüyor.Figoronun Düğünü yazıyor. Adam diyor bak millete veriyorlar diyor.Yani demek istediğim bizim insanımız bilmez bunun oyun olduğunu. Artık belediye yerleri organizasyon alanları oldu.Ziya gökalp var sahne olarak,Bornova da 3,4 tane salon var.Çocuklar bu salonlardan faydalansınlar.Boş duran salonlar neden çalışma yapmasın.Ben bir halk olarak karşıyım.Ben bir partici değilim.''

İZMİR İZLEYİCİSİNE GÜVENİYORUM

''Yurt dışında da teklifler aldım.Ancak İzmir seyircisine önce sahnelemek istedim.Çünkü İzmir izleyicisine güveniyorum.O alkışladıysa o oyun olmuştur.Belediyelerin yemeleri lazım.Daha çok kazanması lazım.Tiyatro bir yaşayış şeklidir.Oyunculuk da bir yaşayış şeklidir.Heykeltraş bile yaşayış şeklidir.Yani sanat bir yaşayış şeklidir.Sonumuz idam olsa hapse bile girsek bu tutkumuzdan dönmeyiz.Yasaklı köy 1 temmuzda vizyonda olacaktır.Köyde halk yok 5 kişi var.Bir tane taş atan kadın var.Hoca lafını duyarsa taş atanlar kaçarlar.Saat 12:00dan önce drone geçiyor.Orada garip şeyler oluyor.Geceden sabaha kadar drone geçmez.Lidyalılar gelmişler terketmiş.Osmanlılar gelmiş terketmişler.Ödemişliler gelmiş terketmiş.Geceleri çekim yaptığımız için kalabalık oluyorduk.1 ay benim hayatım çok uğursuz geçti.Üç harfliler ile ilgili film çekmeyi düşünmüyorum.Gerilim filmi çekmek istiyorum.Yazı yazma taraftarı değilim.Gittiğim yerlere dekor asmam.Yazı yazmam.Bölgeye zarar vermem.Bizden önce gelmiş filmciler yazı yazmış.''

YASAKLI KÖY BİR KORKU HİKAYESİ

''Yasaklı köy filmi Azerbaycan'da yaşanmış bir olaydır.Lanetli bir köyden bir kız almak istiyor.Yalnız bu köye senede 1 kişi katılabiliyor.Çünkü büyülenme oluyor.Düğünde sadece aileden bir kişi büyülenme yaşamıyor.Düğün gecesi bir katledilme yaşanıyor.Çekimlerde çok uğursuzluk yaşadık.Bazı sahneleri youtube sitemize ekledim.Benim için önce insan önemlidir.Para benim için önemli değildir.Bazı yaşanan olayları filme ekledik.''

''Girdap isimli psikolojik bir filmimiz de girecek vizyona...Girdap psikolijik bir filmdir.3 yıldır yazdığım bir filmdir.İnsanlar severek sıkılmadan izleyebilecekleri bir film oldu.Onu da şiddetle tavsiye ederim.İstanbul'da dizilere dönüyorum''dedi

Editör: TE Bilişim