Bu hafta çok üstümüze geldiler. Önce CHP Kemalpaşa İlçe Başkanlığına alınmadık. İzmir'in Başkanı Tunç Soyer'i takip eden ekibimizi salondan zorla çıkarttılar. Sonra Güzelbahçe Belediyesi Meclisi'nde konuşulanları yazdık diye suçlandık. Neyse ki her iki olayda da görüntüler elimizdeydi ve kararı okuyucularımıza bıraktık. Hiç kimse doğru bildiğimiz yoldan bizi ayıramaz. Tarafsız, ilkeli, objektif yayıncılığımıza etik kurallar çerçevesinde devam edeceğiz. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kuruluna bu süreçte yanımızda yer aldığı için teşekkür ederiz. 
**

Olimpiyat Şampiyonu... 
Tokyo 2020 Olimpiyatlarında Boksun Perileri gururumuz oldu. 19 Mayıs Gazetemizde özel röportaj yaptığımız Busenaz Sürmeneli Olimpiyat Şampiyonluğunu kazandı. Diğer madalya umudumuz Buse Naz Çakıroğlu finalde rakibine yenilerek Gümüş madalya da kaldı. 
**

Bu son olsun... 
Orman denince aklıma Nazım Hikmet'in şiiri gelir... "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim..." Maalesef, ormanlar kardeşçe yaşamıyor artık... Ülke genelinde bir çok noktada yangın devam ediyor. Yüreğimiz yanıyor, ciğerimiz kavruluyor. Birlik olup, yaralarımızı sarmamız gerekirken birbirimize suç atıyoruz yok onun, yok bunun sorumluluğunda diye... Orada yanan ağaçlar, kömür olan canlılar var. Eko sistem bozuldu. Atmosferde biriken duman üstümüze toz yağmuru ve zehir olarak yağacak. Çözüm beklerken yine her zaman olduğu gibi sonuç yok. Her sene bu yangınlar oluyor. Artık Ağustos ayı yangın mevsimi olarak anılıyor. Geçen sene yine  ormanlar alev alevdi. Seferihisar, Urla, Menderes, Çeşme yangınlarında 770 futbol sahası büyüklüğünde alan kömür olmuştu. Ancak ders almamışız. Umarım bu son olur. Önümüzdeki yıl aynı şeyleri yazmayız. (Bu yazıyı yazarken Balıklıova'da da yangın başladı.) 
**

Mutlu Günümüz... 
07 Ağustos bizim için özel bir gündü. İsviçre çakımız Murat bildiğiniz gibi Göz bebeği Yasemen ile geçen ay nişanlanarak, çifte bayram yaşamıştı. Cumartesi ise evlilik sandalı ile dünya evine girdiler...
Nişanlısı kadar olmasa da işine de aşık Muratımız, Yasemen'in kuaförde geçirdiği süreçte ofise gelerek sosyal medya ve tanıtım işlerini halletti. Stajyerleri organize etti. Sağdıcı Atilla montaj işlerini bitirince çıktılar, gelinimizi alıp, Karşıyaka Zübeyde Hanım Evlendirme Evi'nde dostlarını karşılayacaklar. Biz de pastayı alıp, orada buluşacağız. 
Saat: 17.00 olduğunda heyecan zirve yapıyor, misafirler gelmeye başladı. En sevdikleri, Yasemen ve Murat için bir araya geliyor. Ömür boyu mutluluğa evet diyecekleri bu özel günde yanlarındayız. Genç çift, gülümseyen yüzleriyle gözüktü. 4 yıllık birliktelikleri boyut değiştirecek. Fotoğrafçı ve kameraman önce deniz kenarında, sonra da içeride Canlarımızı çeşitli pozisyonlara sokarak sanatlarını konuşturdular. Anı ölümsüzleştirmek böyle bir şey işte... Yıllar sonra saçlarındaki aklarla bu fotoğraflara bakarak bugünü hatırlayacaklar. 
Gelin odasında dinlenmeye çekilen çifti rahat bırakmıyoruz. Nikaha tam 12 dakika kala duygularını öğrenmek için Cihan ile beraber yanlarındayız. Mikrofonu uzatıyoruz çok mutlular... Bu nişan sonrası ikinci basamak... Yasemen beyazlar içinde bir melek, Murat'a damatlık çok yakışmış. Hep spor giyim tarzlarına alıştığımız çifti böyle görmek biraz şaşırtıcı... Ağızlarından kelimeler dökülüyor oldukça heyecanlılar, bu anı dört yıldır beklediler.
Murat, çok mutlu olduğunu ve nikah sonrasında 4 gün 4 gece düğün yaparak geleneklere uyacaklarını söylerken, Yasemen ise "Bugünü üç yıldır bekliyorum. Aile arasında bir nikah bu... Adana ve Kırşehir'de yapacağımız düğünle mutluluğumuz zirve yapacak. Tüm dostlarımızı düğünümüze de bekliyoruz. Son 12 dakikaya da çok mutlu giriyoruz. Ömür boyu gülümsemeye devam edeceğiz." diye duygularını ifade etti. 
Röportajı bitirip salondaki yerimizi alıyoruz. Yasemen Karan ve Murat Başaran şahitlerin huzurunda eş oluyorlar. Gelin, çiçeğini fırlatılıyor. Çiçek en ihtiyacı olanın önüne düşüyor. (Ben yine yakalayamadım. Yeni hedef Cansu & Hakan düğünü... 19 Eylül Pazar günü çiçek kamberin olacak...)  Tebrikler sona erince, Nikah Sarayı'nın çaprazında bulunan mekanda pasta kesiliyor.  Kadehler mutluluğa kalkıyor. Daha, 40 gün 40 gece olmasa da 4 gün 4 gece düğün var. 16 Ağustos'ta Adana'da, 17-18 Ağustos'ta Kırşehir'de buluşacağız. Daima gülümseyin Canlar... 
**

İyi ki yapmışım... 
Çocukluğum amcamla beraber Devekuşu Kabare kasetleri dinlemekle geçti. Onları sahnede izleme şansına da sahip oldum. Esprileri ezberleyip yeri geldiğinde kullanırdık. Eleştirinin özgürce yapılabildiği yıllardı. Geçen gün Netflix'de Metin Akpınar belgeselini bu duygularla izledim. Bazen gözlerimde yaş akarken, bazen de kahkahalarım apartmanda yankılandı. Belgeselde Cem Bakioğlu'nun fotoğrafını görmek de çok hoştu. Akpınar'ın "İyi ki yapmışım" dediği belgeseli mutlaka izleyin. Hayatta keşkelere yer yok... 
**

Bizden.. 
Son Mühür'de yepyeni programlar başlıyor... 
Fit Yaşam Salı 16.00
Kültür Sanat Rehberi Cuma 16.00
Doya Doya Kemeraltı Cumartesi 10.00
sürprizlerimiz devam ediyor... 

Radyo Ege'de Sufle & Teoman şarkısı NASIL GÜZEL çalıyor... Bir ilişkinin başlangıcı çok güzel anlatılmış... (AH BU ŞARKILARIN GÖZÜ KÖR OLSUN...)

"Kan revan içinde bir barda oturmuş
Eski aşk cinayetlerinden sağ kurtulmuş
Yanımda kal dedim gece bizi sever
Kamaştı gözlerin nasıl güzel
Mmm, nasıl güzel
Kan revan içinde hapsoldum kendime
Yaralarım iyileşmezdi sevgisizliğime
İçim boştu zaten hayat beni üzer
Ruhuma sızmıştın çok çok güzel
Mmm, nasıl güzel
Sihirli cümleler, zehirli çiçekler
Binbir gece masallarında böyle şeyler
Mmm, seninle bir gece yok olmaya yeter
Ay ışığında parlar tenin nasıl güzel
Mmm, nasıl güzel... "

Haftaya buluşabilmek ve kötülüklerden kurtulmak dileğiyle DAİMA GÜLÜMSEYİN. 
**