Son Mühür/ Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, kozmetiği her alanda derinlemesine inceleyen ve birleştiren Laber Kimya Genel Müdürü Levent Kahraman, Türkiye’de ilk olan “Masal Fabrikasını” kurdu.Genel Müdür, güzel kavramının masallarda iyi kavramıyla birleştiğini, çirkin kavramının ise kötü olarak lanse edilmesinden yola çıktıklarını ifade ederek, “Her güzel iyi değildir ama her iyi güzeldir” düşüncesiyle bu oluşuma girdiklerini söyledi. Kahraman;” İyi kazanırsa dünya kazanır, iyi kaybederse dünya kaybeder düşüncesiyle, ekip arkadaşlarımla birlikte masal fabrikası kurma fikrini oluşturduk. Diğer fabrikalardan farklı şekilde, soğuk değil. Masal çocuklar için değil sadece. Herkesin dinlediği dinletiler ve dünyanın belleğini içerir. En eski anlatıdır. Modern dünya ilişkileri dışında, bu anlatıları zamane insanları ile buluşturuyoruz. Tüketiciler masalların anlatıldığı fabrikalarda solumalı” dedi.

Masal Fabrikası 18 Eylül’de açılıyor!

18 Eylül’de İzmir Torbalı’da açılışı yapılacak fabrikada hem yetişkinlere hem çocuklara özel etkinlikler de gerçekleşecek. Türkiye’de ilk olan bu fabrikanın açılışında yer almak isteyen herkes instagram hesabı üzerinden online başvuru yaparak, katılım sağlayabilecek.

İva Natura Kozmetik Film Yarışmasının başvuruları devam ediyor!

“Etno Kozmetik” kavramını oluşturarak, bir toplumun güzellik anlayışının nasıl belirlendiğini, toplumların güzellik betimlemeleri hakkında neler düşündüğü ve toplumların güzelliği nasıl ele aldığı konusunda 7-8 sene boyunca çalışmalar yaptıktan sonra, yolunu masalcılarla birleştiren Kahraman, 4. Film yarışması iva natura kozmetik film yarışmasını başlatarak bir farkındalık oluşturdu. Film yarışmasının amacını ise;” Anadolu’nun kozmetik bitkisi diye bir kavram oluşturduk. Anadolu’da kozmetikle çalışıyoruz biz. Bunu anlatmak için inavasyonu, entelektüel bilgiyle birleştirip, bağımsız yönetmenlerin kısa film çekmesini ve bağımsız bir jüri ile de değerlendirilmesini istedik” şeklinde açıklayarak sözlerine;”. Kısa filmle bunu da vurgulamak istedik. Tarım ve bitki ülkesiyiz. Hepsi ülkemizde yetişiyor. Kozmetik tarımı olarak da tanım yaptık. Konuyu gündemde tutacak farklı bir ekosistem olacak. Üçüncüsü düzenlenecek olan bu yarışmada filmler, 1 ila 6 dk arasında çekilecek şekilde olacak.  Öbür yarışmada, Japonya’da ödül alanlar oldu. Gurur verdi bize. 4 bir yandan da amacımıza ulaştık, tematik bir yarışma. Yarışma sonunda 3 ayrı para ödülümüz var. İstanbul’da gala yapıyoruz. Filmlerde ödül alanlar dışında; firmalar ,STK ve üniversitelere de ödül veriyoruz. Başvurular devam ediyor. İki ay sonra bitecek. 2 ay da jüri değerlendirecek. Farklı ekosistemler çarpıştırılıyor böylece” şeklinde devam etti.

“Ürünlerin dünya sağlığına etkisi gözetilmeye başladı”

Özellikle son iki yılda sağlık konularına ağırlık verilmesiyle birlikte organik ürünlere olan ilgi ve talebin arttığını söyleyen Kahraman; “1900’lerden bu yana bitkilerin moleküllerden oluşması fikrinden yola çıkarak, hangi bitkinin, hangi molekülü içerdiği konularının üzerinde araştırmalar yaparak üretimin yapıldığını söyleyen Genel Müdür; Bazı şeyler zorunlu hale geldi. Şeker içeren üründen şu kadar, şu kadar glütensiz olacak gibi tedbirler başladı. Müsilaj, okyanustaki adacıklar ve ısınma gibi sorunlar ekolojik kriz aslında. Ürünlerin dünya sağlığına etkisi gözetilmeye başladı artık. Dünya, insan sağlığını da bozar çünkü” ifadelerinde bulundu.

Organik ürünlere ilgi neden arttı?

Organik ürünlere olan ilginin artmasını iki grupta toplayan Kahraman;” Birincisi; Sağlıklı eşittir organik oldu. Organik ve sağlık eşleşti.  İkincisi; lezzet kavramı. Her mevsimde alır olduk meyve ve sebzeyi. Üretimde genetikle oynandı. Beynimize işlenen tatların farklı olduğunu anladık. Böylece arz ve talep meselesi oluştu ve pazara girdi organik. İnsanlar sağlıklı olsun kavramına düştü. Bizleri de organik üretimi çabasına sevk etti. Organiklerden verim arttırmaya baktık” şeklinde açıkladı.

Organik Ürünlerin sahtelerine dikkat!

Arz ve  talebin artmasıyla birlikte dolandırıcıların organik olmayan ürünleri, organik adı altında satmasına karşı dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Kimyager; “Eskiden ürünlerde şunu bunu içerir diye yazardık. Şimdiler de de şunu bunu içermez diye yazıyoruz. Tüketici etiket okumalı. Kozmetik ürünlerde kullanılan ham maddeler belli kontrolden geçer. Hepsi insan sağlığına az etkisi olandır. Burada zarar verme ihtimali en düşük olanlar olarak geçerler. Ama organikte bu durum olmaz. Minimalize edilir hepsi. Mutlaka içindekiler kısmını okumalıyız. Ancak ortak dünya dili olan Latince ile yazıldıkları için anlamamak normaldir. Bu yüzden Üzerinde organik ürün etiketi olanlar alınmalıdır. Bu etiketi de o organik ürünün sayfasına girerek var mı diye bakarak teğet etmeliyiz. Ancak bu şekilde dolandırıcılığın önüne geçebiliriz” şeklinde uyarılarda bulundu.

Türkiye organikte pazara hâkim mi?

Organik ürün üretiminde arz ve talebin artmasıyla Dünya ülkeleri ile Türkiye’yi kıyas yapan Kahraman;” Almanya’nın kaliteleri çok iyi, Fransa’da sanatta çok iyi sanatla birleştirdi.  Güney Kore teknolojide iyi onla birleştirdi. Üretimde ülkeler genel özelliğini kullanılıyor. Bizim de bitki ülkesi olarak şansımız var. Kalite olarak bizde, başarılı firmalar var” dedi.

Öte yandan Kahraman, Organik üretimde Dünya’da bazı ülkelerin ciddi çalışmalar yaptığını ve Türkiye’nin şu an da geride de olsa piyasadaki açığı kapatabileceğini söyleyerek, çalışmaların gün geçtikçe artacağını da belirtti.  

Editör: TE Bilişim