SON MÜHÜR-KAZİM BOZKURT/30 Ekim İzmir Depremi’nin üzerinden neredeyse bir sene geçti. İzmir’in, neredeyse ilk kezi böyle bir deprem tahribatıyla karşılaştığını belirten Sefiloğlu, mağduriyetin çok yüksek olduğunun altını çizdi. Bu konunun, mağduriyetler giderimediği sürece gündemden düşmeyeceğini dile getiren Sefiloğlu, “Büyükşehir Meclisi’nde alınan emsal artışı kararı, diğer diğer belediyelerde de paralel olarak alındı. AK Partili yerel siyasetçiler, deste veriyoruz diyorlar. En kritik şey, meslek odalarının açıkladığı bildiriydi. İki odanın imza atmadığı açıklamada, metnin beğenilmediği belirtildi. Jeoloji ve jeolojik mühendisleri odası imza atmadı. Her şekilde, bu kararın yanlış olduğunu savunarak, dava açmanın sinyalini verdiler. Tunç Soyer’den henüz bir karşılık gelmedi ama Başkanvekili Özuslu, yayında odalarla birlikte hareket edelim demiş. Muhatap Tunç Bey olarak görülüyor. Depremzede dernekleri kararları acil bekliyorlar, umarım uzayan bir süreç olmaz. Bölgemizdeki yüksek yapılaşmalara da dava açmışlardı, ama hiçbiri sonuçlanmadı. Hepsi satılıyor, kiralanıyor. O davalar sürüyor. Ortada, yurttaş odaklı bir sorun var. Emsal artışı doğru bir karar” diye konuştu.

İzmir raylı ulaşımında grev

İzmir’de hayatı etkileyecek bir raylı sistem olduğunu ifade eden Sefiloğlu, tramvay, metro ve İzban’ın ulaşım için önemini vurguladı. İzmir Metro A.Ş.’nin işçilere yüzde 43’lük zam verdiğini, fakat Demiryol-İş Sendikası’nın masadan çekildiğini açıklamasına karşın, sendikanın “Masadan kalkmadık” sözünü hatırlatırken, “Sendikanın, 2 bin 900 liraya çalışan arkadaşımız var diye açıklaması mevcut. 20 yıllık çalışanın, 4 bin lira maaşı olduğunu söylediler. Belediyedeki aynı poziyondakilerin, 7 bin lira maaş aldıklarını söylüyorlar. Bir seferde eşit işe eşit ücret mümkün olacak mı bilmiyorum. Umarım on günde orta yol bulurlar. Sendika, öfkenin işçilere yöneltildiğini, oysaki haklı olduklarını dile getiriyor. Dengeyi kurmak önemli” sözlerini aktardı.

“AK Parti’nin en yoğun muhalefet yaptığı hafta”

Belediye meclislerinin, emsal artışı tartışmalarının gündeminde ilerlediğini aktaran Sefiloğlu, haftalık siyasi gündemi şöyle değerlendirdi:

“AK Parti’nin en yoğun muhalefet yaptığı bir hafta oldu. CHP ve İYİ Parti, AK Parti’yle de MHP muhalefetinin büyükşehir meclislerinde, zaman zaman yükselen sesler tartışmalar gibi şeyler oldu. Bu hafta onlar için iyi bir alan oldu. Siyaseten tartışmalı, ama bazı tartışmaların içi boş olduğunu söyleyebilirim. Anlamsız tartışmaları da takip ettik. Muhalefet iktidar ilişkisi böyle bir şey. Tüm belediyeler bütçelerini kendi hazırladıkları programa göre geçirdiler. İzmir’deki iktidar muhalefet ilişkisi, geleceğe siyaseten yansımayabilir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde yüzde 51’i bulamazsan gidiyorsun. Muhalefetin, Meral Hanım’ın, başbakan olacağım demesi farklı konsolidasyon oluşturdu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığında önünü açtı. Meral Hanım, siyaseten usta bir çıkış yaptı. Herhalde CHP ile görüşerek tavrı koydular. Bu iktidarın hedefi parlamenter sistemi getirmek. Meral Hanım parlamenter sistemle daha da güçlü olacak”

CHP Tire’de kadın görseli krizi

İlçe başkanlığı gibi bir sorumluluğu alan liderin, sorunları başka şekillerde de duyurmasının mümkün olduğunu belirten Sefiloğlu, şu mesajları verdi:

O düzeydeki birinin adımlarını düzgün adım atması gerekiyor. Şenol Sardoğan atandı. CHP’nin elinden kaçan belediyeler de oldu. Tire, İYİ Parti’de. CHP’nin dikkatli olması gerekiyor. İttifaklar, ama onları da örselemeyecek şeyler yapması gerekir. Aynı şekilde İYİ Partililer’in destek verdiği gibi büyükşehirde. Ben yanlış bulmuyorum. O sorumlulukta ilçe başkanının, başka şekillerde sorunun duyurması mümkün. Siyaset magazin değil. Biz onun ciddi olduğunu biliyoruz”

“Korku iklimi yaratılmaya çalışıyorlar”

Geçtiğimiz günlerde, Kılıçdaroğlu’nın “Siyasi cinayet” söylemlerine, Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ’ın da katılmasının ardından, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Böyle bir duyum almadık” diye açıklamalarda bulunmuştu.

Savcılığın soruşturma başlatıp, Kılıçdaroğlu’nun da ifadesinde başvuracağını dile getiren Sefiloğlu,” Sedat Peker’in dün attığı 25 tweet var, SADAT ile ilgili. Siz bu şeyleri biliyordunuz diye. İçişleri Bakanı, doğal olarak bunu söylüyor. Türkiye’de korku iklimi yaratılmaya çalışıyorlar, buna omuz veren gazeteciler var. Seçim olsa bile iktidar bırakmaz, sokaklar kötü olur gibi. Bunu tahrik etmek kötü bir şey. Birileri dile getiriyorsa, muhalefetin böyle çıkış yapmış olmasından rahatsızlık duymamak lazım” dedi.

Editör: TE Bilişim