Kardiyolog Dr. Taha Okan, son günlerdeki virüs yayılımı ve günlük hasta sayısındaki artışın Aralık ayında kendisini hissettirdiğine işaret etti, “Aralık ayında bunu konuşmaya başlamıştık, aslında beklenmeyen bir durum yok. Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri bir toplantı yaptı. Beklentileri Avrupa kıtasının yüzde 50’sinin enfekte olması yönünde” dedi. Dr Okan şunları söyledi:
Aşınızı ihmal etmeyin
“ Beklenen gelişme insanla en uyumlu en çok insanı enfekte eden ama öldürmeyen mevsimsel bir gribe dönüşecek olması. En son herhalde sürü bağışıklığıyla bu iş finale ulaşacak gibi görünüyor ama en önemli şey şu an aşı. Şu noktadan sonra artık bu pandemi aşısızların pandemisi. Aşınız varsa enfekte oluyorsunuz ama hastaneye yatmıyorsunuz. Hastaneye yatış oranları vefat sayısı çok düştü. Yüzde ikilere gelmiş eskiden yüzde yirmilereymiş bu yatırılan beş hastanın biri vefat ederken bugün 50 hastanın bir tanesi vefat ediyor ama ciddi kornik hastalığı olan ve aşısız olan. 3 ayını doldurdularsa yeni doz aşılarını hastalarımız mutlaka yaptırsınlar. Ben özellikle de gençleri uyarıyorum. Şu sıralar pandeminin en az etkilediği kitle gençler.”
Testlerin yapılmaması
Kardiyolog Dr. Taha Okan, alınan kararla sadece temaslı görünürseniz beşinci günde test yapıldığını belirtirken, “Be karara güvenmek lazım. Böyle bir karar verdilerse bunlar neticesinde kanıtlanmış birtakım bilgilere dayanan kararlar” dedi. Okan şunları söyledi:
“Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı her şey doğrudur demiyorum ama eğer bilim kurulu bu yönde bir tavsiyede bulunduysa benim bunun üzerine yorum yapma taraftarı değilim . Çünkü ben enfeksiyon uzmanı değilim. Bildiğim konular üzerinden yorum yapmayı tercih ediyorum. Bize düşen şey şu, eğer ateşimiz varsa grip bulguları gösteriyorsak kesinlikle kendinizi izole edin ve yaptırabildiğiniz kadar testinizi erken yaptırın. Testler de çok pahalı 250 liraya yapılıyor. İnsanların devlet Hastanesi dışında hizmet almak istememelerini bu konuda ben anlıyorum. Şu noktadan sonra testin kolaylaştırılabilmesi için sosyal güvenlik kurumu ödeme kapsamına alınıp özel hastanelerden bu hizmet alınabilir. Devletin yapabileceği en büyük adım bu olur. En azından üç ay boyunca bu hizmeti özel hastanelerde versinler çünkü önümüzdeki 3 ay yangın yeri gibi geçecek. “
İntiharlar, cinayetler sürüyor
Gündemdeki konuları de değerlendiren Kardiyolog Dr. Taha Okan, Türkiye’nin İstanbul sözleşmesinden çekilmesini eleştirdi. Okan, şöyle konuştu:
“Boşuna İstanbul Sözleşmesi yaşatır diye çığlıklar atılmadı bu ülkede. Aslında kadına gösterilen saygı çok temel bir medeniyet ölçütü. Bu sözleşmeden çekilmeye nedense muhafazakar kitle sevindi. Sizin inandığınız dinin peygamberi demiyor mu “Cennet annelerin ayaklarının altındadır” diye. Aslında bizde hanım değerlidir. Bizim bir an önce kendimize gelip cahiliye Dönemi Arap adetlerinden kendimizi kurtarmamız gerekiyor. Bence bu konularda beyan yeterli olmalı. Beyan varsa alacaksın içeriye. İnsanlar düşünecek bir hanımefendiye kötü söz sarf ederken bunun bana dönüşü nasıl olur diye düşünmek zorunda. Kadına şiddet konusunu bir toplumsal bilinç yaratarak iki yasal güvence sağlayarak çözmemiz şart. Kadına şiddet ve sağlık çalışanlarına şiddet bu ülkede herhalde iki haftada bir gündeme gelen ama bir türlü çözülmeyen sorun. “
Yurtların kapatılması gerekir
Kardiyolog Dr. Taha Okan, çocukların, gençlerin korunması gereken toplumun tümünü ilgilendiren kesimler olduğunu hatırlattı, şöyle devam etti:
“Servet Tanilli hocamızın bir sözü vardır sosyalizmin en temel prensiplerinden birisi çocukların, gençlerin toplumun malı olmasıdır. Gençler çocuklar toplumun malıdır arkadaşlar, benim kızım benim kızım değil. Aslında Türkiye’nin tüm yurttaşlarının çocukları bu çocuklar düzgün yetiştirilir, iyi bir eğitim alır, ülkeye katma değer katarsa hepimiz paylaşırız. İyi bir romancı olursa yazdığı kitabı okur hepimiz mutlu oluruz. Çocukları bu Ahmet beyin oğlu. Bu Ayşe hanımın kızı diye kategorize edemeyiz. Temel yanlış burada başlıyor. Siyasal İslamcılar, muhafazakarlar kendinizi bu girdaptan kurtarın. O çocuklar bizim çocuklarımız, o çocuklar sizinle beraber dünyaya geldi diye siz onları mal gibi bir yerlere teslim edemezsiniz. Buna devlet te izin veremez.”
