İzmir 30 Ekim tarihinde 6.9 şiddetinde depremle sarsılmıştı. 117 kişinin hayatını kaybettiği depremde binlerce bina da ağır ve orta dereceli hasar görmüştü.

Depremde evleri yıkılan ve yeniden yapılacak olan binlerce vatandaş yeni imar kanunu nedeniyle kentsel dönüşüm ve afet bölgesi ayrımı engeline takılırken depremin ardından devlet tarafından inşa edilecek yapıların metrekare ve katlarında sınırlamalara gidilmişti.

Depremin ardından kurulan İzmir Depremzedeler Dayanışma Derneği(İZDEDA), sıkça kat sınırlaması nedeniyle meydana gelen mağduriyetleri dile getirmiş, emsal artışı ve faizsiz kredi taleplerini yetkililere iletmişlerdi.

Geçtiğimiz haftalarda ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’yle, Dünya Bankası kredisi hususunda yaptığı toplantının ardından depremzedeler için tarihi nitelikte bir açıklama yapmış ve emsal artışına ilişkin, “Bu Büyükşehir Belediyesi’nin üzerinde çalışılması gereken bir mesele. Bununla ilgili birlikte çalışacağız. Bunu da masaya yatıracağız. Bundan nasıl bir sonuç çıkartabiliriz, hep beraber değerlendireceğiz” demişti.

Öte yandan; depremin üzerinden neredeyse 1 yıl geçmesine rağmen sorunlarının çözümü için herhangi bir somut adım atılmadığını belirten İZDEDA, bugün alternatif bir eyleme imza attılar. Hafif hasarlı evlerin yıkılma tehlikesine dikkat çeken depremzedeler, bu yapılarda oturan vatandaşların olası bir depremde hayati tehlike yaşadıklarına dikkat çekmek adına İzmir Büyükşehir Belediyesi Mezarlık Müdürlüğü’nden mezar yeri satın almak istediler ve ardından basın açıklaması yaptılar.

“66 BİN AZ HASARLI İNSANIMIZA MEZAR ALMAK İSTİYORUZ”

Mezar yerlerinin satın alınmasından önce konuşan İZDEDA Başkanı Haydar Özkan, “Şu anda, kendilerinin geliştirmiş olduğu 7 adet proje alanında bin 550 tane konut yapılmakta. 2 bin 500 civarında konut da rezerv alanı tabir edilen bölgede yapılıyor. Bununla beraber 4 bin konut yapılıyor ve depremzedelere biz bunların hepsini yaptık diye düşünüyorlar. Bizim 75 bin adet arızalı konutumuzun 300 bin mağduru var. 75 bin adet konutun 8 binini büyükşehir belediyemiz Dünya Bankası’ndan almış olacağı kredi ile yapacağı düşünüyor. Bu kredinin akıbetiyle ilgili siyasiler kendi aralarında çekişmeler yaşıyorlar. Burası bizim ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren tarafı, 8 bin ağır hasarlı bina ne olacak? O insanlar evlerinde oturamıyorlar, kirada oturuyorlar. Evleri yıkılacak mı güçlendirme mi yapılacak bilmiyorlar. Devletimiz güçlendirme kredisi veriyor ama ‘Oturmanız uygun değildir’ deniliyor. Geriye kalan 68 bin az hasarlı konutumuzda ise vatandaşlarımız evlerinde oturamadıkları gibi evlerde oturulursa devlet tarafından herhangi bir yaptırım gücü olmadığı için sessiz kalınıyor. Eğer bizi burada oturtuyorlarsa, gördüğümüz deprem gibi herhangi bir depremin olmayacağına dair garanti verilemeyeceği gibi ilk depremde yıkılacağımızdan ötürü bari mezarımızın yeri belli olsun, mezarlarımızı alalım çocuklarımıza başımızda Fatiha okuyacakları yeri bulalım istiyoruz. Onun için de büyükşehir mezarlıklar müdürlüğüne geldik. Eğer gücümüz ve paramız yeterse 66 bin az hasarlı insanımıza mezar almak istiyoruz” dedi.

“İZMİR’DE DEPREM UNUTULDU, DEPREMZEDELER HİÇE SAYILIYOR”

Mezarlık müdürlüğünde yapılan konuşmanın ardından müdürlük önünde basın açıklamasına geçen depremzedeler adına açıklamayı yapan Başkan Özkan, “Depremzedeler olarak gelip burada mezar yer almak istedik ancak 15 bin TL olduğunu söylediler. Bizde eğer kredi verilerse alabileceğimizi söyledik ancak bu yerini bulmadı. Biz 30 Ekim 2020 tarihinde yaşadığımız vahim depremde yitirdiğimiz canlarımızı rahmetle anarken haykırıyoruz: Tükendik! Depremin üzerinden 11 ay geçmiş olmasına rağmen yaralarımız sarılmadı. 3 bin 500 ağır hasarlı konut malikine çözüm bulunduğu sanılmakla birlikte; geriye kalan 66 bin az hasarlı, 8 bin 500 orta hasarlı konut sahibi yurttaşımız unutulmuş, depremzede yerine konulmamıştır. Sanılanın aksine bu hasarlı konutlarda oturan birçok konut sahibi korkuyla evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. Canlarımızı yitirdik, evlerimizi yitirdik, artık barınacağımız tek yer üç karış olan mezar yeridir diyerek mezar yeri satın almak adına depremzedeler olarak burada buluştuk. Bizim dertlerimiz sayfalarca doluyken bizi dinlemeyen dinlemek istemeyen bütün yetkililere sesleniyor. Biz İzmir depremzedeleriz… İzmir'de deprem unutuldu, depremzedeler hiçe sayılıyor” diye konuştu.

BAKANLIĞA ZARAR TAZMİNİ ÇAĞRISI

Proje alanlarında yaşanan hak kaybına da dikkat çeken Başkan Özkan, “Proje alanlarında daireler konut sahiplerinin fikirleri alınmaksızın küçültülmüş, insanlarımız miktarını bilmedikleri rakamlarla borçlandırılmıştır. Hasar durumundan bağımsız olarak proje alanında konutu bulunan tüm yurttaşlarımız aynı ödeme olanaklarından yararlansın istiyoruz. Ancak bunu görmezden geliyorlar. Ağır hasarlı, orta hasarlı ve hafif hasarlı olarak resen yıkılan proje binalarında ödemeler farklı farklı gerçekleştirilmektedir. Depremzedeler kendi içinde ayrıştırılmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ivedilikle oluşan bu zararları tazmin etmelidir. Buna ek olarak, proje alanında yer almayan ancak hasarlı bulunan bağımsız bölümler için yerel yönetim emsal artış isteğini, merkezi hükümet ise faizsiz kredi talebini görmezden gelmektedir. Nihayetinde bir kısım yurttaşımız kiracı olarak borcuna borç katmış, bir kısım yurttaşımız ise hasarlı konutlarda yaşamaya devam ederek olası bir depremde adeta ölümü beklemek zorunda bırakılmıştır. Sorunlarımızın çözümü merkezi ve yerel yönetimdedir. Depremzedelerimiz kısır siyasi çekişmelerden sıkılmıştır. Siyaset kurumu depremzedelerin sorunu için çözüm üretmezse gideceğimiz yer üç karışlık mezardan başka bir yer olmayacaktır" ifadelerini kullandı.

YETKİLİLERDEN EMSAL ARTIŞINA OLUMLU SİNYAL

Son olarak geçtiğimiz hafta depremzedelerin gerçekleştirdiği Ankara ziyaretine ilişkin de bilgi veren Başkan Özkan, şunları söyledi; “Ankara'daki görüşmelerimizde proje alanındaki şikayetlerimizi dile getirdik. Proje alnında 3 farklı yıkım oldu. Yeniden yapılırken tek bir biçimde yapıldı, metrekareler küçültüldü ve kat sayısı 5'e indirildi. Bunun hayalı olduğu kendileri de kabul etti. Bu mağduriyeti gidermek adına çeşitli görüşmelerimiz oldu. Eylül ayında teslim edilmesi gereken konutlarımız vardı, bunlar Eylül sonuna sarkacak gibi duruyor. Bizim Sayın Necip Nasır Bey ile yaptığımız görüşmelerde kendileri Büyükşehir belediyesine emsal artışı teklifi gelmesi durumunda AK Parti Grubu olarak bunun karşısında durmayacaklarını ve teklifi destekleyeceklerini belirtmişti. Emsal artışına bakanlık bir itirazda bulunacak mı sorumun üzerine ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bu konuda karşı bir duruş sergilemeyeceğini öğrendik. Yani emsal artışı Büyükşehir Belediyesi'nin elinde duruyor. Biz bununla ilgili CHP yönetimi ile görüştük kendileri de emsal artışına konusunda bizimle aynı fikirdeler. Hatta Genel Merkez'den yetkililer İzmir'e gelerek Sayın Tunç Soyer ile emsal artışı konusunda bir görüşme gerçekleştirecekler. Biz onlardan gelecek hayırlı haberi bekliyoruz. Ayrıca Necip Nasır Bey bizlere verilmesi planlanan 200 bin TL'lik kentsel dönüşüm kredisini, bizlerin kentsel dönüşümcü değil de depremzede olduğumuz söylemimiz nedeni ile Ekim ayı TBMM toplantısında faizsiz destekleme olarak verilmesi yönünde öneri götüreceğini bizlere iletti.”

Editör: TE Bilişim