Kurtuluş Savaşı dönemini, dönemin gazetelerinin ak gün ve kara gün olarak tanımladığını belirten Dokuz Eylül Üniversitesi Tarih Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı, kara günün, 15 Mayıs 1919 işgaliyle başladığını, ak günün ise 9 Eylül 1022’de İzmir’in kurtuluşu olduğunu ifade etti. Aynı zamanda, Kuvayi Milliye hareketinin, İzmir’in işgali sonrası yükseldiğini belirten Doç. Dr. Elmacı, o dönem Paris Konferansı’nda İzmir’in İtalya’dan Yunan’a verilmesinin, İtalyanları kızdırdığını vurguladı. Doç. Dr. Elmacı, “İzmir'in Vatansever gençleri İzmir'in işgaline büyük tepki gösteriyorlar. Zaten işgal olmadan kısa bir süre önce, Redd-i İlhak Cemiyeti kuruluyor ve bunların hepsi İzmir'in işgaline karşı büyük tepkiyi doğuruyor İstanbul'dan Sultanahmet'te müthiş büyük gösteriler yapılıyor. Halide edip'in katıldığı binlerce insanın siyah giydiği eylemlerde boy boy fotoğraflar var. İzmir'in işgalini protesto haberleri var, şehit olanlar var, Hasan Tahsin'in fotoğraf daha o gün gazetelerde yer almış” dedi.

“Elimizdeki belgelerde görüyoruz ki bütün her yer yakılmış”

İzmir yangının, Ermeni terör gruplarının hazırlığı olduğunu belirten Doç. Dr. Elmacı, hepsinin hazırlanarak, “İzmir’i Türklere yar etmeyeceğiz” cümlesinin kullanıldığını dile getirdi. Doç. Dr. Elmalı, “12 Eylül 12-13'e bağlayan gece çıkar yangın. Ondan sonra zaten uzun süren İzmir yangını olarak ortaya çıkar, Fuar’ın olduğu alan, aslında Ermeni Mahallesidir. Fuar’ın oluşumu bu Ermeni Mahallesi’ndeki molozların temizlenerek Kültürpark ile olmuştur. Aslında her zaman İzmir'de Rüzgar, denizden karaya eserken o sefer karadan denize esmiştir. İkiçeşmelik, Türk Müslüman Mahallesi'ne gidecekken tam tersi Basmane bölgesindeki Rum Mahallesi ve bölgesindeki Levantenler dediğimiz İzmir'de yaşayan Avrupalıların bölgesine gitmiştir. O dönem metinleri söylüyor, raporu söylüyor, devlet adına rapor hazırlayan Gümrük Müdürlüğü’nün raporları söylüyor” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim