EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, 195 ülkenin onayıyla kabul edilen Paris Anlaşması’nın, iklim değişikliğine karşı küresel çapta verilen mücadelede tarihsel bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekti. Yelkenbiçer, “Türkiye çok büyük ve önemli bir adım atmıştır. Paris Anlaşması’nın onaylanması çok önemli bir adımdır ama asıl işimiz şimdi başlıyor” diye konuştu.

“Paris Anlaşması, dünya için bir başarıdır”

Anlaşmanın, aynı zamanda 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi çerçevesinde daha istikrarlı, daha sağlıklı bir gezegen, daha adil toplumlar ve daha canlı ekonomilerin olduğu bir dünya bırakmak adına da önemli bir fırsat olduğunu belirten Yelkenbiçer, “Bu Anlaşma, küresel ölçekte temiz enerjiye geçişte tüm dünyaya yol gösterecek. Söz konusu geçiş, ilgili tüm politik kararlarda, iş ve yatırım davranışlarında değişikliğe gidilmeyi zorunlu kılıyor. Paris Anlaşması, neredeyse tüm dünya emisyonlarını kapsayan, iklim değişikliği konusundaki ilk çok uluslu anlaşma özelliğine sahip. Paris Anlaşması, dünya için bir başarıdır. Avrupa Birliğinin (AB) düşük karbon ekonomisine giden yolunu doğrular niteliktedir” sözlerine yer verdi.

EGİAD, konunun takipçisi olmuştu

EGİAD, konuya ilişkin geçtiğimiz günlerde WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) iş birliği ile düzenlediği “İklim Krizi ve AB Yeşil Mutabakat” toplantısı ve STK iş birliği ile düzenlediği “AB Yeşil Mutabakatı” toplantılarında ve yaptığı sayısız basın açıklamalarında konunun sıkı takipçisi olmuştu.

Yelkenbiçer gerçekleşen toplantılarda, “Paris Antlaşması’nı onaylamalıyız” söylemiyle gündeme gelmişti.

EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’nın özünde iklim ve çevreyle ilgili zorluklarla mücadele konusunda yeni taahhütler öngören geniş ve etkili düzenlemelere haiz bir yol haritası sunduğunu ifade ederek, 2030’a kadar karbon salınımını yüzde 50 oranında azaltmak ve akabinde 2050’de sıfıra indirmek hedefi olan AB Yeşil Mutabakatı’nda bu hedeflere ulaşabilmek için sektörler özelinde kriterler, yeni vergiler ve iş modelleri gibi uygulamaların aşamalı olarak getirileceğini hatırlatmış, “Yeşil Mutabakat çerçevesinde karbon kaçağını azaltmak amacıyla sınırda karbon düzenlemesi mekanizmasıyla AB’de uygulanan iklim değişikliği politikaları ile uyumlu düzenlemeleri hayata geçirmemiş AB dışı ülkelerden gelen bazı mallar için getirilmesi planlanan ek yükümlülüklerin uygulanacağı bir sistemin geliştirilmesine ilişkin çalışmalar devam ediyor. Yeşil Mutabakatı’na göre AB, artık başka ülkelerle yapacağı ticaret anlaşmaları için aday ülkelerin Paris Antlaşması’nı ‘onaylama ve etkin bir şekilde uygulaması’ ön şartını getiriyor. Her tehdit bir fırsat barındırır bakış açısıyla AB Yeşil Mutabakatı’na yaklaşmak gerekir. Türkiye’nin düşük karbonlu üretimi desteklemesine ve bu şekilde yüksek karbonlu ülkelere göre avantajlı konuma gelerek, AB ülkelerine yaptığı ihracatta pazar payını artırmasını da sağlayabilir” demişti.

Kaynak: iha