SON MÜHÜR - ZEYNEP GÜNAY

Sedat Peker'in videolarına Türkiye'de ilk soruşturma başlatan İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel oldu.Yücel, Sedat Peker'in açıklamalarını değerlendirdi.

Avukat Yücel, şu sözleri kullandı:

“Konuşan kim sorusunu bir çete lideri söylüyor. Benim sözüme mi inanacaksınız yoksa onun sözüne mi? Soylu’nun yaklaşımı bu. Çete lideri bu işte, söylediklerine nasıl inanırsınız. Çete lideri çok da net tarihler, yerler, zamanlar, ilişkiler anlatmak suretiyle bir şeyler anlatıyor. Dahası, yalnızca iddia olmaktan öte bir şey var orada. Ben de bu işin içindeydim diyor. Mesela Kıbrıs’taki gazetecinin öldürülmesi olayı ile ilgili kardeşimi ben görevlendirdim. Kardeşimi ben gönderdim diyor. Bakıyorsunuz, sonraki açıklamada evet anlattıkları doğruymuş. Ortada bir iddia var ve aslında kendi içinde dahil olduğu iddialar. Yani tamamen üçüncü kişinin uzaktan bakıp söylediği şeyler değil. Ben vardım bu işin içinde, bunları yaptık diyor. Şimdi o ‘yaptık’ kısmının içinde kendisi de olunca o açıklamaların vehameti daha da artıyor. Çünkü işin içinde olduğu, gerçekleştirilmesinde katkı sağladığını söylediği birtakım eylemler, ki bu eylemler “suç oluşturan eylemler” biz bunları gerçekleştirdik diyor.“

BU KADAR CİDDİ SUÇ İŞLEDİYESE NEDEN ANLATMA GEREĞİ DUYUYOR?

“Hukuk sistemimizin şöyle bir yapısı var, FETÖ soruşturmalarını hatırlayın lütfen. FETÖ soruşturmalarında yakalanan işte kimi sorumlular falan etkin pişmanlık hükümlerini kullanıyorlar mı? Kullanıyorlar. Kullandıklarında ne oluyor? Cezasızlık haline kadar gidiyor.”

SEDAT PEKER’İN YAPTIĞI İTİRAFÇILIKTIR

“Sedat Peker’in yaptıkları aslında bir tür itirafçılık. Bunu yargı mercilerinin karşısında yapmıyor hepsi o kadar. Yani bir örgütün içerisinde yer alıp, o örgüte ilişkin faaliyetleri ortaya koyup, bunların ortaya çıkmasını, örgütteki kişilerin ortaya çıkarmasını sağlamak ya ceza indirimine önemli ölçüde, hatta bazen de cezasızlık sonucuna kadar götüren bir şey.”

SEDAT PEKER NEDEN ŞİMDİ AÇIKLIYOR?

“Kendi aralarındaki bir çıkar çatışmasıdır. Bunun elbette ki farkındayız. Yani durduk yere Türkiye’nin iyiliği için bir şeyler açıklıyor değil. Ne dedi ilk başta başlarken? Şunu söyledi, “Benim garantilerim var. Ben Türkiye’ye dönecektim, garantiydi bu. Bana söz verilmişti.” Kim söz vermişti? Adresi de gösteriyor. Süleyman Soylu söz vermişti. Şimdi madem ki sözünüzü yerine getirmiyorsunuz, sonuçlarına katlanın diyor.”

Editör: TE Bilişim