SON MÜHÜR-KAZİM BOZKURT/30 Ekim 2020’de tüm İzmir’i etkisi altına alan, en çok Bayraklı’da yıkıma yol açan İzmir Depremi’nin birinci yıl dönümü yaklaşırken Av. Susmuş, depremin sarsıcı etkiletinin hafiflese de yaraların sarılmaya devam ettiğini belirtti. Av. Susmuş, “Burada, siyaset üstü bir çaba gösterildi, Büyükşehir de, Bayraklı Belediyesi de can hıraş çalıştı. Yitirilen canların acısı halen çok taze. Geride kalan tüm yakınlarını kaybetmiş insanlara başsağlığı ve sabır diliyorum. Bu sürecin, siyaset üstü değerlendirilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

Herkesi ilgilendiren ortak bir sorun”

Yaşanan İzmir Depremi’nin, ne Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ne de hükümetin sorunu olduğunu, bu durumun ortak bir sorun olduğunu vurgulayan Av. Susmuş, bölgede yıkıma uğrayan yerlerde 7 adet proje alanı olduğunu açıkladı. Yapılan projelerin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aracılığıyla TOKİ’nin yaptığını belirten Av. Susmuş, “Biz de çok sıkıntı yaşadık orada bulunan vatandaşlarımız gibi. Bizim ofisimiz de 3’üncü proje alanındaydı. Mülkiyet haklarımız tapudan silindi, yeniden oluşmasını bekliyoruz. Proje alanları, kanundan kaynaklı tamamen bakanlığın elinde. 6-7 katlı binaların kat sayısı 5’e düşürüldü, Metrekare azalmaları oldu, 130 metrekare olan yerler 60 metrekareye kadar düşürüldü. Vatandaşlar, iki üç çocukla aileleriyle yaşıyorlar, doğal olarak sitem ve tepki doğuyor. Ailemizle buraya nasıl sığacağız diye serzeniş ediyorlar. Bu tamamen bakanlık eliyle yürütülen bir şey. Belediyeyle ilgili olmadığından bu sürece müdahil olamıyoruz” sözleriyle, depremzedelerin sorunlarına değindi.

Bakanlığın vatandaşlara kulak vermesi gerekiyor”

Evlerde yaşanan metrekare düşüşünün, ödenecek inşaat maliyetlerine de yansıması gerektiğinin altını çizen Av. Susmuş, bu konuda zaman zaman toplantıların yapıldığını, proje bölgesindeki vatandaşların sorun ve taleplerinin dinlendiğini aktardı. Bakanlığın vatandaşların bu talebine kulak vermesini dile getiren Av. Susmuş, “Genel başkanımız geçen hafta vatandaşlarla bir araya geldi. O güne kadar gündemde olmayan bir konu, emsal artışın Tunç Başkan ve Genel Başkanımız müjdesini verdi. Bu bölgede bir talep var, madem binalar yıkılıyor ve inşaat bedelleri yüksek, bu bedellerin ödenebilmesi için yoğunluk artışı olduğunda inşaat maliyetlerimiz azalacak, Ödeyeceğimiz miktarlar düşecek ve bulunduğumuz bölgede bağımsız bölüm sahibi olma imkanımız güçlenecek. Bunun bakanlık ayağı da var, belediyenin işi değil. Bakanlık gerekli duyarlılığı gösterecektir diye düşünüyorum. Aynı duyarlılığı meslek odalarının da göstermesi gerekir. Siyaset üstü bir işbirliği ile bu sorunu gidermeliyiz. Biz de gelişmeleri takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Bayraklı insanı, sıcaklık ve samimiyet bekler”

Bayraklı’nın kendine has özellikleri ve dinamikleri olduğunu aktaran Av. Susmuş, Bayraklı’yı iyi tanıdığını ve Bayraklı’da her mahallede olan sorun ve sıkıntıları bildiğini belirtti. Av. Susmuş, “Seçim döneminin ardından sanşsız bir süreç yaşadık. Deprem, sel felaketi gibi, elimizden geldiği kadar halkla bütünleşen bir siyaset anlayışıyla devam ediyoruz. İnsanlara dokunarak siyaset yapmaya çalışıyoruz. İlçe örgütlerinin yapması gereken şeyler bunlar. Madde bağımlılığıyla ilgili çalışmalarımız var, gönüllülük esasıyla bize destek veren sosyolog ve terapist arkadaşımıza teşekkür ederim. Şiddet mağduru kadınlara terapi hizmeti gerçekleştiriyoruz. Bunlar topluma ışık tutan çalışmalar. Mahallelerimize çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Esnaf ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. Biz partimizin politikası gereğince ezilen, mağdur olan ve güçsüz hisseden vatandaşlara dokunmayı ilke edindik” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim