26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz’la birlikte, orduların taarruz sürecine girdiğini anlatan Atatürk Araştırmacısı Ahmet Gürel, Mustafa Kemal Atatürk’ün kana bakamadığını vurguladı. Başkomutanlık Meydan Muhaberesi’nde on binlerce şehidi gören Mustafa Kemal’in, Türkler’in bunu istemediğini, yere serilen Yunan Bayrağı’nı yerden kaldırttığını dile getiren Gürel, işgalci emperyal güçlerin İzmir’de döktükleri kanı şu sözlerle anlattı:

“İşgalci emperyal güçlerin oyunuyla İzmir’e gelen kuvvetler, medeniyet getirme iddiasıyla geldiğini söylüyordu. İzmir’e girer girmez, 15 Mayıs tarihinde 400 Türk vatandaşını öldürüyor. Elimde belgeli bir şekilde var, Kültür Bakanlığı 30 bin adet basmış. Manisa Belediye Başkan Yardımcısı arkadaşım, biz basalım dedi bozulmasın diye kapattım”

“Meclis 4-5 gün habersiz kalıyor”

Mustafa Kemal Atatürk’ün, 26 Ağustos tarihinden sonra telefon bağlantılarını, istihbaratı kestiğini belirten Gürel, bunun sebebinin yabancılar tarafınan dinlenmesi, takip edilmesi olduğunu vurguladı. Meclis’in bu süreç içerisinde haber alamamasının ardından, Temsilciler Heyeti Başkanı Rauf Bey’e, “Afyonu kurtardık, İzmir’e akıyoruz” sözleriyle 2 Eylül tarihinde zaferin başlamış olduğunu belirtti. Gürel, “Hacıanestis, savaşı İzmir’de gemilerden idare ediyor. Trikopis’e ‘Merhamet etmek yok, kadın çocuk fark etmeksizin, köyleri ve camileri yakın. Mitralyözle halkı tarayın’ diyor. Trikopis esir alınmış, Başkomutan olduğunu Mustafa Kemal’den öğreniyor. Hatta İsmet Paşa ve Fevzi Çakmak üstündeki süslü kıyafetleri görünce çok bozulmuş. Mustafa Kemal’in kim olduğunu bilmeyen Trikopis, yarbay mı albay mı diyor. Başkomutan olduğunu öğrenince çok şaşırıyor. Savaşı nereden izlediğini sorunca, süngülerin ucunda diyor Mustafa Kemal. Bunun ardından, Trikopis Mustafa Kemal’i Selanik’ten tanıdığını anlatıyor” dedi.

9 Eylül süreci!

3 Eylül günü, Türk Ordusu’nun, İzmir’e doğru yol aldığını ifade eden Gürel, 6 Eylül’ü 7 Eylül’e bağlayan gece İngiliz orduları başkomutanının, durumun çok vahim olduğunu aktardığını belirtti. 7 Eylül günü Turgutlu Kurtköy’de ordunun ilerlemesinin sürdüğünü aktaran Gürel, Yarbay Suphi ve Fahrettin Altay’ın İzmir’e girişlerini şöyle özetledi:

“Manisa üzerinden Kula Komutanlığı'nda Yarbay Suphi ve Fahrettin Altay Manisa'ya giriyor. Fahrettin Altay ve Yarbay Suphi Emiralem’i kurtarıyor. Gelen komutan Menemen'de yaşıyor. Sabah peşine Menemen kurtuluyor, saat 11’de ile Menemen Manisa arası savaş var. Saat 16.00’da Karşıyaka iskelenin dibinde top atışı yaparak, zaferi kutluyor. İzmir’in kurtuluşu, diğer koldan Mustafa Kemal İsmet Paşa’yla birlikte İzmir'e doğru 8 Eylül'de belkahve'de toplanalım diyor. İngiliz gemisi, telsiz açık Mustafa Kemal’den haber bekliyorlar ateşkes için, konuşalım Mustafa Kemal'de arabalarınıza beyaz bayrak takın diyor. dedikleri anda bile Türk ordusu İzmir'e uzun süre önce varmış bile. Önce Bornova kurtarılıyor. Bornova'da çok büyük korku var Levantenler Kendi ülkelerin bayraklarını asmaya başlıyorlar. Halkapınar’da şehit var, üçü orada bir hastanede ölüyor"

Editör: TE Bilişim