Dün "e devlet" sistemi üzerinden hizmet dökümümü inceledim. 20 yıllık çalışma hayatımda 8 özel sektör, 2 kamu alanında görev yapmışım. Tabii sigortasız çalıştığım firmalar hariç. 18 yaşımda çalışmaya başladım. Özel sektör görevlerim dahil, tüm firmalardan kendi isteğimle ayrıldım. Sendikal örgütlenme yüzünden çıkarıldığım bir firma hariç. Hiçbir firmada siyasal duruşumu ve karakterimi asla yere düşürmedim. Birçok müdür ve patron tanıdım. Bir çoğu şimdi İzmir'in hatta Türkiye'nin hatta Dünya'nın sayılı isimleri... Siyasal duruşumu ve düşüncelerimi benden daha çok savunan patronlarım ve amirlerim oldu. Hep çalıştım ve çok sevildim. Çalışma alanımdaki özgürlüğümü bana veren müdürlerime ve amirlerime çok teşekkür ediyorum. Bugün ahde vefa yazısı yazmak istedim. Bende izi olanları anarak teşekkür etmeyi bir borç bildim.

İlk İş...

Hüseyin bey ; ilk çalışmaya başladığım firmadaki müdürümdü, yıllar sonra aynı sitede komşumuz oldu. Fabrikada ne kadar makina varsa hepsini bana öğreten, üretimden ihracata kadar tüm bilgilerle beni donatan, fabrikada bildiri dağıttığım halde beni işten atmayan, ciddiyetinden herkesin tırstığı ama benim saygı duyduğum insandı. Teşekkürler...

İlk kadın yöneticim...

Kadriye Hanım; Kendisi aslında hekim olmuş ancak yolu arkadaş ilişkileri sayesinde otomasyon sektörü ile kesişmiş. Başta Bursa olmak üzere Türkiye’de ki otomotiv yedek ve montaj üretim fabrikalarının kurucusu... İzmir Ege Serbest Bölgede tanıdım. Bir fabrika kurmakla kalmayıp birçok insanın bu alanda yetişmesini sağlayan ve fabrikayı okula çeviren, hayatımda tanıdığım en güçlü karakterlerden biriydi. Kendisinden iki başarı sertifikası almayı başardım. Dolu dolu keyifle, ödüller ile çalışmanın en güzel dönemlerini yaşadım. Teşekkürler...

Zorlu Holdinge bağlı Güç Teks'te Semiha müdürüm ile yaptığımız mesaileri ve çalışma saati sonrası yöresel yemek buluşmalarımızı asla unutamam. Teşekkürler.

Kitap gibi yöneticiler...

Grand Plaza Genel Müdürü Birol Soylu'nun hayat hikayesi kitap gibidir. Komilik'ten Genel Müdürlüğe uzanan ve başarılı organizasyonları ile İzmir'e damga vuran bir isimle çalışmakta ayrıcalıktı benim için... Ondan da çok şey öğrendim. Teşekkürler...

Zeki Babaoglu; İzmir Büyükşehir Belediyesinde en devrimci kişi desem yalan olmaz. İşçileri, 1 Mayıs'ta Taksim'e gönderen, bu yüzden Aziz Kocaoğlu tarafından Izelman Genel Müdürlüğü'nden alınan sonrasında ise Kent Ekmek (halk ekmek) fabrikasının kuruluşunda görevlendirilen Mardinlilerin Mahir Çayan'ı. Benim ise Belediyecilik hayatımda çalışmaktan gurur duyduğum en özellikli adamlardan biriydi. Kent Ekmek fabrikası kuruluş anıları ayrıca kitap olur. Buradan kendisine geçirdiği rahatsızlık nedeni ile bir kere daha geçmiş olsun demek isterim. Umarım en kısa zamanda sağlığına kavuşur. Teşekkürler.

Reha Pekerten; Sakin ve gençlerin hayal gücüne önem veren devrimci ruhlu bir adamdı. Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz 68 kuşağının hızlı delikanlılarından, "Bana fikirlerinle gel gerçekleştirelim" derdi. ESHOT Genel Müdürlüğü yapmıştı. Grand Plaza'da beraber çalıştık. İzmir turizmi için tasarladığım üstü açık gezi otobüsleri projemi 4 ayda hayata geçirdi. Bir proje dahilinde eğitim için Almanya'ya gidişimi destekledi. Sonra farklı bir birimde çalışmama yardımcı oldu. Önce biricik evladını kaybetti. Sonra hayatı kendine zindan etti. Duygusal ve devrimci bir insanı kaybetmiş olmaktan çok üzgünüm. Allah rahmet eylesin.

Güler Güngör (Tuncoku) ; Benim liderim. Amazon başkanım. Aziz Kocaoglu'nun danışman kadrosundan ve aynı zamanda il özel idaresinde meclis üyesi olan İzmir'in en güçlü kadınlarından biridir. Kadın çalışmalarını İzmir'de kitlesellestiren süper güç, çalışmaktan gurur duyduğum sevgili ablam teşekkürler.

Semra Dinc; Büyükşehir Belediyesi Sosyal İşler  Müdürü ve benimde bir dönem müdürüm olmuş, ciddiyetli ve asaletli bir yöneticiydi, is disiplini ve ciddiyetini bana öğrettiği için teşekkürler...

Aydan Kumral; İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal işler masasında çalışırken tanıdığım, işinde süper ciddiyet ve titiz olan, dışarıda kanka moduna geçiş yapabildiğim en tatlı yöneticiydi. Teşekkürler.

Murat Dinç; Dünyaya her türlü plastiğini ihraç eden Amerikadaki bir firmanın patrondan sonraki yöneticisi. Dünyanın her yerinde onu görmek mümkün. 3 yabancı dil bilen arada sırada sırf yanında kendimi ezik hissetmem için para harcamama izin veren mütevazi insan. Onunla çalışmadım ama çalışma şekline çok tanık oldum ve hala olmaktayım. Kendisini kısaca "plastikciyim ben" diye tanımlıyor. Uluslararası bir dünya devinde bir Türk olarak benim için gururu teşkil ediyor. Onun yerinde başkası olsa ego havalarda, kimseye selam vermezdi. Şimdi Amerika'da ve yakında gelmesini beklediğim en değerli kalbi dostum. İyi ki hayatımdasın teşekkürler.

Murat Usta; Endülüs Kromun patronu. Dünya devleri ile yarışan Bayraklı'nın öz evladı. Yoktan var ettiği hayat öyküsü benim hayranlığımdır. İşçilerine karşı sorumluluk duygusuna defalarca şahit olduğum mütevazi ve egosuz insan. Uluslararası arenada bir dev olma yolunda ilerliyor ve her daim yolu açık olsun. Arkadaşlığı ve dostluğu için teşekkürler.

Hasan Karabağ;  Eski Bayraklı Belediye Başkanı... Beni siyasetten hiç desteklemeyen tek isim. Hiçbir siyasi adaylığımda bana destek vermemiştir. Ancak en zor zamanımda belediyenin kapısını sonuna kadar açıp, iş ve aş vermiştir. Fikirlerime önem verir ama hayata geçirmezdi. Ama yinede gönlümü alırdı. Fikirsel tartışmalarımız asla bir kırgınlığa yol açmazdı. Kendisini köşe yazılarımda sert dille eleştirmiş olsamda bana çalışma imkanı verecek kadar mütevazi olması, her ne olursa olsun "bizim kız Özgür" diyerek koltuğunun altına aldığı değerli insan, asla kimseye kırgınlık bilmez, herkese kapısını açardı. Söyleyecek lafı varsa da insanların yüzüne söylerdi. Hayatımda tanıdığım en renkli insanlardan biriydi. Müdürleri ile is yapmak çok zordu. Fikirlerinizi başkana kabul ettirseniz, müdürlerine kabul ettiremiyorsanız düşünmeyin ölün. İki proje yazdım. Birini zamanında yetiştiremedim. Saniye farkı ile sisteme giriş olmadı. Diğeri ise Türkiye'de derece alarak kabul gördü. Gel gör ki müdürün derecesine giremedik. Teşekkürler.

Engin Özgürel; Bayraklı Belediyesi Kütüphane müdürüydü oda benim gibi proje manyağı bir adam. Yetenekli. İnsan ilişkilerinde mütevazi. Tanıdığım en iyi insanlardan biri. Hacettepe üniversitesinin "herkes için kütüphane" projesinde onun müdürlüğünde görev aldım. Çalışma alnımda beni olabildiğince Özgür bıraktı. Teşekkür ederim. Ekip olarak Türkiye'de birincilikler aldık ve yurt dışına gittik.

Serdal Sandal; Bayraklı'nın yeni başkanı, pandemi süreci, deprem süreci derken sayısız zorluklarla geldiği koltukta kurumsallaşma adına büyük mücadele veren, yeni sayfasını projelerle dolduran başkan. Gençler ve çocuklar için yola çıkan ve belediye ekibini de gençleştiren anlayışla çalışıyor. Teşekkürler.

Sayısız yönetici ile çalıştım, sayısız is dünyasına marka olmuş iş insanları tanıdım. Bazılarından çok şey öğrendim. Bazıları ise geldikleri gibi gittiler. 

Başarılı insanların ortak özellikleri yaratıcılığa önem vermeleriydi. İşveren ve çalışan arasındaki dengeyi iyi korumaları ve objektif bakmalarıydı. Dolu dolu 20 yıl geçirdiğim için mutluyum. 3 yıl sonra günümü, 9 yıl sonra ise yaşımı doldurarak emekliliğin tadını çıkaracağım. Bu kadar süre içinde ne çalışmalar içinde bulunacağım ne anılar biriktirdiğim bilmiyorum. Şimdiye kadar olan başarılarımın en büyük nedeni iyi yöneticilerdi. Beni en iyi değerlendiren yöneticilerime teşekkürler. Umarım bundan sonraki çalışma hayatımda böyle geçer.