Sait Faik'in en güzel kitaplarından birinin adı Havada Bulut'tur... Orda su dolu bir kovayla gökyüzündeki bir bulutu yakaladığını söyleyen bir çocuğu anlatır. Çocuk kovayı heyecanla annesine götürür... 

 

Aşk da biraz böyle… İmkansızı bulduğunu sanır müthiş bir heyecana kapılır, sonra bir yanılsama içinde olduğunu fark eder ve büyük bir hüsrana uğrarsın...

Hüsran sadece aşk da mı var...

Her yerde... 

Mesela promosyon kuyruğunda...

 

İş Bankası emeklilere promosyon vadedince şubeleri doldu taştı. Ben başka bir iş için bankaya girmeye çalışırken, şube önünde emeklilerle sırada beklemek durumunda kaldım. Ne hikayeler ne hikayeler... "Devletin yapamadığını İş Bankası yapıyor" diyen emeklilerin tamamında bir hüsran ve umutsuzluk vardı... Hatta bir teyze, hükümeti ve yandaşlarını Sedat Peker'in açıklamalarının dize getireceğini anlatıp duruyordu.

 

Muhalefete bu kadar güvenilmesi gözlerimi yaşarttı...  

Parkta, sokakta, alışverişte her yerde insanlar zam yağmurundan nasıl da yorulduklarını ve bitap düştüklerini anlatıyorlar...

Biliyorum pek çok insan için bugünlerde bir yerlere gitmek çok zor ama eğer İstanbul'a yolunuz düşerse Burgaz Ada'ya bir uğrayın derim.  

 

Çok keyifli, şirin mi şirin bu ada da usta yazar Sait Faik'in evi vardır. Güzel bir köşk... Şanslı adammış diyorsunuz evi görünce. Fakat hayatı yine de çok kolay geçmemiş...

Kendine has, kimseyi önemsemeyen ama eşitlikten yana olan diliyle, sokaktaki insan hikayelerini toplayıp onları damıtan ve ömürlük serüvenler anlatan Sait Faik, bir gün "insanların ilgisinden sıkılıp" yazmayı bırakmış.

 

Aradan geçen bir süre sonra parası ödenmeyen bir balıkçıyı gördüğünde tövbesini bozup yeniden kağıda kaleme sarılmış. "Yazmasaydım ölecektim" diyen usta, bu ülkedeki pek çok düşünür gibi yazdığı, fikir ürettiği, öyküler anlattığı için mahkemelerle uğraşmak zorunda kalmış.

Yine de yazmaktan, anlatmaktan vazgeçmemiş...

Bulutu yakalamak zordur ama boyunduruktan kurtulmak kolaydır.

 

Su dolu kovayla annesine koşan o küçük çocuk gibi hayal ederek başla...

Bankadan dönerken işte böyle düştü aklıma Sait Faik... 

Havada Bulut yoktu... 

Herhalde ondan...