Son Mühür Haber Merkezi/ Melekşah Tufaner  Sevilen Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş'ın Son Mühür TV'de hafta içi Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri, saat 09.15’te, özel konuklarıyla birlikte kentin; yerel yönetimler, siyaset, tarih, kültür ve sanatına dair ne varsa nabzını tuttuğu “Gündem Yorum” programında gündemi yorumlayan Kocabaş, “ Bugün 28 Temmuz 2023, haftanın en keyifli günü, günlerden Cuma. Yayınımızda epey konuşulacak konu var, dün akşam olan şeyler var. İzmir’in çaktırmadan cezalandırıldığı artık kesin olarak konuşabileceğimiz bir konu. Burada uzaktan seyredip, durum alma yoluna giden güç odakları var. Bunları konuşacağız. Özellikle iktidar sahibi olan CHP’nin bu işin ne kadar farkında olduğunu, CHP’li vekillerin, belediye başkanlarının Ankara kaynaklı sorunlarda ne kadar aktif ve millete şikâyet anlamında aktarmayı ne kadar başardıklarını da konuşuruz” dedi.

“İGC 77 yaşında”

Kocabaş, “Bugün biraz kronolojiye bakalım. 28 Temmuz tarihte neler olmuş. Geçen gün söylemiştim size Ankara Savaşı’nı. Ankara Savaşı neticesinde Yıldırım Beyazıt’ın bugün esir düştüğü gündür. Ve Osmanlı’daki o Fetret Dönemi’nin başladığı, Çelebi Dönemi’ne kadar sürecek olan sıkıntılı sürecin başlangıç günüdür. Başka ne olmuş mesela 1794’de Fransız Devrimlerinden önde gelen Maximilien Robespierre de’nin giyotinle öldürüldüğü gün. Bu neden önemli Fransız Devrimi sonrasında devrimi gerçekleştiren lider kadronun birbirine düşmesi, dünya litarütüne “devrim önce evlatlarını yiyiyor” diye bir sözü de koymuş. Bunlar hep Fransa’dan çıkmış zaten ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler de var. Bugün 1908 bendeki kayıtlarda 3. Selim’in öldürüldüğü gün, Birinci Dünya Savaşı’nın başladığı gün. 1946’nın 28 Temmuz’u da İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin (İGC) kurulması da var. İGC ile ilgili bugün fikirlerimizi beyan edeceğiz. Her ne kadar meslektaşlarımız eleştiriye asla yanaşmıyorlarsa da bunlara gülüyorum ama üzülüyorum da. Efendim ben cemiyetin işlerini konuşmuyorum ki… Banane yönetimin nasıl yönetip, yönetemediğinden. Meslektaşlar üzerindeki etkisinin, itibarının, saygınlığının ne düzeyde olduğuyla ilgilenmiyorum. Ben günümüz gerçekleri ile ilgileniyorum.  Benden sonra Sevgili Ayşegül’ün yayını var oraya da Haluk Işık gelecek. Çok güzel bir oyun yapıldı 24 Temmuz’da. En güzel en anlamlı etkinlikti sahneye koyulan Lozan tiyatrosu” ifadelerini kullandı.

“Mülteciler konusunda siyasi partiler sessizleşti”

Kocabaş, “Dün akşam geç saatlerde bir olay oldu. Sığınmacılar ve mülteciler konusunda seçimden sonra bütün siyasi partiler suskunluğa girdiler. Zafer Partisi ’de bir sessiz. CHP’de zaten tam bir görüş yoktu, AK Parti zaten bu konuda yok işin organizasyon kısmında. Dün akşam Instagram’ a düşen bir görüntü vardı. O görüntüde Balçova’ya bir kamyonetin insanları yolda bırakıp, gittiği... Daha sonra emniyet güçleri o kamyonet sürücüsünü yakaladılar diye açıklamalar var ama ben bu olaydan daha çok İzmir’de sığınmacı konusunun çok da masaya yatırıldığını düşünmüyorum. Bu sıkıntı konuşulmadığı için zıvanadan çıkmak üzere. Geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da kaçaklara yönelik çalışma yapılmıştı fakat bana gelen bazı bilgiler net olmadığı için ben burada paylaşmadım. O da İstanbul’dan kaçanların bir organizasyon çerçevesinde İzmir’e bırakıldıkları… Bu konuyu biz geçmişte Ayşegül ile de konuşmuştuk. O Asya’da sorun çıkaran ya da halkları birbirine düşüren millet biz değiliz. Amerika’sından, İngiltere’sine, Rusya’sından, İsrail’ine Ortadoğu’da huzur bırakmadılar. Bu huzursuzluk pek çok dini zannedilen terör örgütünün de artmasına yol açtı. Oradan can korkusuyla sınırlardan Türkiye’ye ve Avrupa’ya göçmek istediler. Avrupa yarattığı kaosta bu insanları istemediği için burada Türkiye’yi kullandı. Şu anda sıkıntı çok büyük. Bugün Tepecik ya da Bozyaka Hastanesi’ne gidin ve manzarayı görün. Ben sayın valiye teklif ettim Hatuniye Camii karşısındaki yokuştan bir çıkalım orada bin bir milletin nasıl kendi gettolarını kurduklarını göreceksiniz. Benim size söyleyeceğim son konu şu. Bizim gözümüze sokulan sığınmacılar genellikle okumamış, fakir zavallı insanlar. Oysa örnek veriyorum İzmir’de çok zengin Suriyeliler ’de var. Otellerde suit odalar kiralıyorlar, yavaştan iş alanlarına girmeye başladı. Hatta İzmir’in bazı yerlerini satın aldıklarına yönelik söylentiler de var. İkiçeşmelik, Basmane, Tepecik… gibi” dedi.

“Ben sığınmacılara karşı değilim”

“Dün akşam Zafer Parti’sinden eleştirildim Ben İzmir’i bilmiyormuşum. Eyvallah ben ne bilirim zaten İzmir’i. Aldıkları oylar belli çünkü kendileri çok iyi biliyorlar. Ben Zafer Partili o bu şu tanımam. Ben ismimi gündem de tutmak için Zafer Partisi’ni eleştirmişim. Böyle saçma sapan yorumlar geldi. Ben sığınmacılara karşı değilim sadece kontrol altında tutulsunlar. Bunlar ülkelerinde huzur olunca gitmeyecekler miydi? O zaman belli bölgede iskân edilirler, huzur gelince de gönderilirler. Ama burada tren kaçtı. Burada çok ayrıntı var bilmediğimiz. Bu konu uzun uzun konuşulacak bir konu. Bu konunun eylülde okulların açılması ile biraz daha artacağını düşünüyorum. İzmir’de iki tane mülteci karma okulu yapıldı. Bayraklı Manavkuyu’daki okul çevresinde de mülteci yok diye biliyorum, hangi öğrenciler gelecek? Bunlar Avrupa Birliği’nin parası ile yapıldı. Bakalım eğitim müfredatları, öğretmenleri nasıl olacak?”

 “Yerel seçimlere 8 ay kaldı”

Kocabaş, “ Seçimlere az kaldı, bugün çok ciddi çalışmalar var. Hem de açık söylüyorum İzmir’deki 2024 Yerel Seçimleri tipik Roma Gladyatör arenasını andırıyor. Bize sorulmuyor kim belediye başkanı olsun? Belediye başkanı olmak isteyenler bunlar diye... Bizim halk olarak buna hakkımız yok. Biz demokrasiyi sadece seçim günü önümüze konan ve siyasi genel başkanlarının güya demokratik isimler içinden seçerek, demokrasiyi yaşıyoruz. Dünyada belki bir tek bizdedir, seçtikten sonra ellerim kırılsaydı diyen. Burada olan sadece İzmir’e oluyor. Geçen gün tesadüfen tanıştığım emekli bir vatandaş bana “kırk yıldır İzmir’de yaşıyorum, kırk yıldır Üçyol’da bir şey değişmedi” dedi. Aslında metro yapıldı, otobüslerin markaları değişti falan. İzmir’in ciddi riskleri çıkmaya başladı bugünlerde. Ben bunu daha önce söylemiştim."

“CHP’li İzmir Milletvekilleri ne yapıyor?”

Kocabaş “İzmir’de yakında ölüleri gömecek mezarlık bulamayacağız. Ben Sayın Atilla Kaya’yı yayına bekliyorum, buyursun gelsin. Sayın Hamza Dağ’da gelsin. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nı sever ya da sevmezsiniz o da ayrı. Ben sadece İzmirli olarak yaşam konforumuzun daha üst düzeyde olmasını istiyorum. Şu anda İzmir’de ciddi bir çöp sorunun da arifesindeyiz. Ankara biraz da valinin müdahalesi ile Harmandalı’yı mühürledi. Başkan çırpınıyor çünkü yeni yapılan çöp alanlarını da reddettiler. Peki, yeniye neden müdahale ediyorsunuz? AK Parti böyle mi İzmir’i kazanacak? Peki, CHP’li İzmir milletvekilleri ne yapıyor? Hangi CHP İzmir milletvekili Twitter dışında aktif? AK Partili Ceyda Bölünmez Çankırı bu sıcakta Kemeraltı’nı dolaşıyor mesela. Hiç duydunuz mu bu sıcakta CHP’li bir milletvekilinin bu sıcakta Kemeraltı’na gittiğini, orada bir şeyler değişiyor çünkü. Ben o yüzden CHP İl Başkanı Sayın Şenol Aslanoğlu’na il başkanı olarak yumruğunu vurması gerektiğini söylüyorum. İzmir’in milletvekilleri neden İzmir’le ilgilenmiyor? Size İzmir’le ilgili eski videolar da izlettireceğim hiçbir şey değişmemiş. Ama artık bir şeyler değişsin, hayatımız zor. İzmir’in sadece son 20 yıllık yaşam serüvenini masaya yatırabilsek… Aslında vardığımız noktanın ilerleme yerine gerileme olduğunu göreceğiz. Akıllı telefonlar kullanmak ilerleme değil. Artık sohbet muhabbet de yok. Yerel seçime de 8 ay kaldı. CHP nasıl olsa biz alırız diyor, AK Parti de nasıl olsa alamayız diyor. Ve kent darmadağın. Belediye hizmetleri kötü de eğitim, sağlık, emniyet işleri iyi mi? Hadi canım sen de. Bu İzmir’e özel bir şey. Ben sokakta görüyorum elinde o kadar çok silah olan insan var ki… Bunların hepsi mi ruhsat aldı? Onlar oyuncak tabanca mı yoksa? Metroya biniyorlar bir de böyle. Depremdeki okullar, iktisat binası ne oldu? İGC kendi dünyasını yarattı. Sabri Süphandağlı’yı neden yok saydınız?” diye konuştu.

Editör: MELEKŞAH TUFANER