Olay, geçen yıl 5 Şubat akşamı, Selçuklu ilçesi Yeni İstanbul Caddesi Piri Reis Parkı'nda meydana geldi. Özgür Duran'ın sevgilisi Ayşe Dırla'yı dövdüğü gerekçesiyle olaya müdahale etmek isteyen Kadir Şeker, çıkan arbedede Duran'ı bıçaklayarak öldürdü. Olay sonrası gözaltına alınan Şeker, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Şeker, 'kasten adam öldürme' suçundan yargılandığı 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ömür boyu hapse çarptırıldı. Suçun 'haksız tahrik' altında işlendiği gerekçesiyle ceza, önce 15 yıla ardından Şeker'in duruşmadaki iyi hali göz önünde bulundurularak 12,5 yıla indirildi.

Cumhuriyet savcılığı, gerekçeli kararın açıklanmasının ardından Konya Bölge Adliye Mahkemesi'ne 'haksız tahrik' indiriminin en üst sınırdan uygulanması gerektiğini bildirerek, itirazda bulundu. Kadir Şeker'in avukatları da karara itirazda bulunup, olayın meşru müdafaa olduğunu belirtti. Avukatlar tarafından Konya Bölge Adliye Mahkemesi'ne sunulan itiraz dilekçesinde; Kadir Şeker bir kadına yardım etmek isterken meydana gelen olayın, meşru müdafaa sınırları içinde gerçekleştiği belirtildi. Mahkeme, meşru müdafaayı kabul etmeyecek olsa bile meşru müdafaa sınırlarının aşılması maddesi uygulanarak, Şeker’in beraatine ve tahliye edilmesine karar verilmesi talep edildi.

YARGITAY KARARI BOZDU

Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, Kadir Şeker’e verilen cezayı yüksek bularak kararın bozulmasını istedi. Yargıtay, Şeker lehine tahrik hükümlerinin en üst seviyede uygulanmasına hükmedip, dosyayı yerel mahkemeye gönderme kararı aldı. Kararda; Kadir Şeker'in, Ayşe Dırla'nın ağlama sesini duyup, yanlarına gittiği belirtilerek, şunlar kaydedildi: 
''Birlikte yaşayan maktul Özgür Duran ve sevgilisi Ayşe Dırla’nın olay günü akşam saatlerinde tartıştıkları ve her ikisinin de ayrı ayrı birlikte yaşadıkları evden dışarı çıktıkları ancak maktulün bir süre sonra birlikte yaşadıkları ikametlerine geri döndüğü, Ayşe’nin ise Piri Reis parkında bulunan caddeye yakın bir kamelyaya giderek oturduğu ve maktule mesaj atarak gelip kendisini almasını istediği, alkollü olan maktulün yaşadığı ikametten çıkarak Ayşe’nin bulunduğu kamelyaya geldiği ve yüksek sesle küfrederek Ayşe’ye bağırdığı ve kamelyanın tahta direklerine tekme ve yumruk attığı, maktulün seslerinin akşam saati olması ve parkta kimsenin olmaması nedeniyle parkın çevresinde bulunan binalardan ve yoldan geçenler tarafından duyulduğu, oradan geçmekte olan sanık Kadir'in de maktulün, hakaretlerini ve Ayşe’nin ağlamasını duyarak maktulle Ayşe'nin bulundukları kamelyaya gittiği ve maktule 'Ne yapıyorsun?' dediği, maktulün sanığa karışmamasını söylediği ve Ayşe’yi kastederek 'eşim 'dediği ve sanığa küfrettiği; sanığın 'Eşiniz olduğunu nerden bileyim?' demesi üzerine Ayşe'nin sanık Kadir'e 'Ablam o benim eşim sen git' dediği, bunun üzerine sanık Kadir'in kamelyadan  ayrılarak yürümeye başladığı, bu sırada maktulün sanığa küfür ve hakaret ettiği, kendisine yönelik hakaretlere dayanamayan sanığın kamelyadan yaklaşık 15-20 metre uzaklaştığı sırada, maktulün, küfrederek sanığın yanına koşarak geldiği, sanığın yüzüne birden fazla yumruk vurduğu, sanığa tekme atıp, sanığın boğazını eliyle sıktığı sanığın kendisine yönelik bu saldırıya karşı tekme atarak karşılık verdiği, maktul ve sanık arasında çıkan kavgada sanığın pantolonunun cebinde bulunan bıçağı sağ eline alarak salladığı ve bıçağın maktulün göğüs sol meme başının alt tarafından kalbine isabet ettiği, maktulün aldığı bıçak darbesi üzerine sırt üstü yere düştüğü, sanığın da maktulün yere düşmesi sırasında dengesini kaybederek yere düştüğü ve yerden kalkıp yürüyerek olay yerinden ayrıldığı, olayda; sanık Kadir'in eylemini, maktulden kaynaklanan ve olay yerinden uzaklaşmakta olan sanığı tehdit etmesi, hakaret etmesi, üzerine yürüyerek tekme tokat vurması, boğazını sıkarak sanığı basit tıbbi müdahale ile yaralaması neticesinde gerçekleştirdiği anlaşıldı."

Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, kararı bozma nedeni olarak da şunları açıkladı: ''Sanık Kadir'in eylemini, maktulden kaynaklanan ve olay yerinden uzaklaşmakta olan sanığı tehdit etmesi, hakaret etmesi, üzerine yürüyerek tekme tokat vurması, boğazını sıkarak sanığı basit tıbbi müdahale ile yaralaması neticesinde gerçekleştirdiği' anlatıldı. Tahrik dolayısıyla 12 yıl ile 18 yıl arasında ceza verilmesi gerektiğini belirleyen 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi gereğince uygulama yapılırken haksızlık içeriğinin ulaştığı boyut dikkate alınarak asgari düzeyde cezaya yakın bir ceza belirlenmesi yerine, yazılı şekilde 15 yıl hapis cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirdiğinden, sanık müdafi ve Cumhuriyet savcısının temyiz taleplerinin kabulü ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 15/04/2021 tarih ve 2021/390 Esas, 2021/705 Karar sayılı kararının CMK'nın 302/2. maddesi gereğince isteme uygun olarak  bozulmasına karar verildi."

'KADİR EN KISA SÜREDE TAHLİYE OLACAK'

Kadir Şeker'in avukatlarından Emrah Daylan, ''Yargıtay, kararında, tahrik indirimin en üst sınırdan uygulanması gerektiğini belirtti. Böylelikle cezası 10 yıla düşecek ve cezaevinde bulunduğu süre göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verebilir. Kadir, en kısa sürede tahliye olacak'' diye konuştu. 

Kadir Şeker’in avukatlarından, Konya Barosu Başkanı Mustafa Aladağ, “Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, yaptığı incelemede Kadir’e verilen cezanın fazla olduğuna kanaat getirmiş, böylelikle dosya yerel mahkemeye tekrar gönderilecek. Mahkeme de uygun bulursa bir tensip duruşmasıyla, Kadir’e indirim hükümlerini uygular ve cezaevinde bulunduğu süre göz önünde bulundurarak tahliye kararını verebilir” dedi.

Kadir Şeker’in babası Cengiz Şeker de “Oğlumu hep bir sürüncemede bıraktılar. Kadir’in olayında meşru müdafaa hep vardı. Kadir’in boğazı sıkılıyor, yere yatırılıyor. Can havliyle oğlum kendini korudu. Kadir’in açık cezaevinde olması gerekirken, çocuğumu içeride yatırdılar. Kadir’den sonra yüzlerce kişi cezaevlerine girdi, çıktı. Mahkeme takdir haklarını hep karşı taraftan yana kullandı. Kadir’in kimsesi yok, bir Allah’ı var. Tahliye zaten Kadir’in hakkı. Bu olursa bizi çok sevindirecek” diye konuştu.

   

Kaynak: dha